İslamda Haya Duygusu

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İslamda Haya Duygusu

Islamda Haya Duygusu

Sözlükte; Utanma, çekinme, tövbe ve vazgeçme gibi anlamlarına gelen hayâ, bir ahlak kavramı olarak kınanmak endişesiyle kurallara aykırı davranmaktan kaçınmak ve bunu sağlayan duygu demektir. Başka bir ifade ile fenalıklar karşısında nefsi tutmak ve kötülüğü terk etmektir. [1]

Şanı yüce Rabbimiz konuyla alakalı olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır. “Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), Allah’ın rahmetinin alametlerindendir. Belki öğüt alırlar (diye onları insanlara verdik).Ey Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü o ve kabilesi, onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır. Çirkin bir iş işledikleri vakit, “Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, Allah da bize bunu emretti” derler. De ki: “Şüphesiz, Allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri Allah’ın üzerine mi atıyorsunuz?” [2]

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Her dinin bir ahlakı vardır İslam’ın ahlakı da hayâdır.”[3] Hayânın Müslümanların en belirleyici nitelikleri ve değer ölçüleri arasında bulunması gerektiğini,

Utanmıyorsan dilediğini yap.”[4] hadisi ile de hayânın insanı kötülüklerden alıkoymada ne kadar güçlü bir unsur olduğunu ortaya koymaktadır. Evinde edebiyle oturan bir genç kızdan daha hayâlı olan peygamberimiz (s.a.v.) aynı fazilete sahip olmasından dolayı Hz. Osman (r.a.)’a özel bir değer vermiş ve “Kendisinden meleklerin bile hayâ duydukları bir kimseden ben hayâ duymayayım mı?”[5] diyerek hayranlığını ifade etmiştir.

Sahabeden İbn-i Mes’ud (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.) in şu rivayetini nakleder. “Allah’tan hakkıyla hayâ edin” buyurdular. Biz “Ey Allah’ın Resulü Elhamdülillah biz Allah’tan hayâ ediyoruz” dedik. Ancak Resulullah Efendimiz (s.a.v.) şu açıklamayı yaptı ve: “Söylemek istediğim bu; Allah’tan hakkıyla hayâ etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batını ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse, dünya hayatının ziynetini terk etmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse Allah’tan hakkıyla hayâ etmiş olur.” [6] ve “Kendisine karşı hayâ edilmeye Allah (c.c.) daha layıktır.” [7] buyurdular.

[1]  Dini Kavramlar Sözlüğü, DİB, İsmail KARAGÖZ.

[2]  Araf ,26-28.

[3]  İbni Mace, Zühd 17.

[4]  Buhari, Enbiya 54 Edeb 78.

[5]  Müslim, Fezailüssahbe 36,4201.

[6]  Tirmizi, Kıyamet 25, 2460.

[7]   Ebu Davud, Hamam, 3, 4017.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Genellikle alçakgönüllülük, utangaçlık veya utanma duygusu olarak tercüme edilen haya, İslam’da kişisel davranış, davranış ve görünümle ilgili bir dizi erdemli niteliği kapsayan önemli bir kavramdır. İşte İslam’da haya hissinin bazı temel yönleri:

    1. Davranış ve konuşmada alçakgönüllülük: Haya, bireyleri davranışlarında, etkileşimlerinde ve konuşmalarında alçakgönüllülük sergilemeye teşvik eder. Davranışlarına dikkat etmek, kibirden kaçınmak, tevazu göstermek, saygılı ve edepli konuşmaktır.
    2. Giyimde tevazu: Haya, kişinin dış görünüşüne ve giyim tercihlerine kadar uzanır. Müslümanlar, vücutlarını kışkırtıcı veya müstehcen olmayan bir şekilde örterek mütevazı giyinmeye teşvik edilir. Bu, hem erkeklerin hem de kadınların alçakgönüllülüklerini koruyacak ve kendilerine aşırı dikkat çekmekten kaçınacak şekilde giyinmelerini içerir.
    3. Mahremiyetin korunması: Haya, kişisel mahremiyetin korunmasını ve kişinin haysiyetini veya bütünlüğünü tehlikeye atabilecek davranışlardan kaçınılmasını teşvik eder. Bireyleri uygunsuz veya uygunsuz faaliyetlerde bulunmaktan kaçınmaya ve özel ve kamusal ortamlarda haysiyet duygusunu korumaya teşvik eder.
    4. Sınırlara saygı: Haya, kişisel sınırlara ve başkalarının sınırlarına saygı duymayı öğretir. Başkalarının mahremiyetini veya kişisel alanını işgal edebilecek durumlardan veya eylemlerden kaçınmanın önemini vurgular ve etkileşimlerde saygı ve edep duygusunu teşvik eder.
    5. İffet ve saflığın korunması: Haya, kişinin iffet ve saflığının korunmasında önemli bir rol oynar. Bireyleri yasadışı ilişkilere girmekten veya ahlaksız davranışlara düşmekten kaçınmaya teşvik eder. Kişinin alçakgönüllülüğünü korumasını ve ahlaki değerleri yüceltmesini hatırlatır.
    6. Manevi tevazu: Haya, kişinin Allah ile olan ilişkisinin bilincinde olması ve O’nu hoşnut etmeyecek davranışlardan kaçınmaya çalışması anlamına gelen manevi tevazuyu da kapsar. İnsanları Allah’a karşı alçakgönüllü olmaya, O’na olan bağlılıklarını kabul etmeye ve yaptıkları yanlışlar için O’ndan bağışlanma dilemeye teşvik eder.
    7. İç tevazu: Haya sadece dışsal bir görüntü değil, aynı zamanda içsel bir niteliktir. Günahkar veya ahlaksız davranışlarda bulunmayı düşünürken bir utanç veya rahatsızlık duygusuna sahip olmayı içerir ve yanlış yapmaya karşı koruyucu bir mekanizma görevi görür.

    Haya, İslam’da övülmeye değer bir nitelik olarak kabul edilir ve kişinin ahlaki sorumluluklarının bilincinde olmasını, kendine ve başkalarına saygı duymasını ve Allah’a olan bağlılığını yansıtır. Bireyler içinde ve bir bütün olarak toplumda saflık, alçakgönüllülük ve saygı ortamı yaratmaya yardımcı olur.

    En iyi cevap

Cevapla