Paylaş
İslamda Haya Duygusu (Hutbe)
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İslamda Haya Duygusu
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam, insanın huzurlu ve mutlu olması için, giyim kuşamından her türlü tutum ve davranışına varıncaya kadar, uyması gereken kuralları belirlemiştir. Bu kurallardan biri de, doğuştan insanlarda var olan ve onu diğer canlılardan ayıran hayâ duygusudur. Hayâ; insan ruhunun, çirkinlikler karşısında sıkılması, kötü söz ve davranışlardan uzak durmasıdır. Bu duygu imandandır, İslam ahlakının da özüdür.
Muhterem Mü’minler!
Kişi ve toplum üzerinde, adeta bir kontrol mekanizması olan hayâ; toplumun manevi savunma sistemidir. İnsan her şeyden evvel Allah (cc) tan utandığı için, hiç kimsenin olmadığı yerde bile, dinin hoş görmediği hal ve hareketlerden sakınarak haysiyet ve şerefini korur. Kuranı Kerim’ de; “Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbiseler verdik. Takva elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu giysiler, Allah’ın rahmetinin alametleridir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar”(1) buyrulmaktadır. Ayetten anlaşıldığı üzere elbisenin bedeni örtüp koruduğu gibi takva da ruhun kötü duygularını örter ve ruhu korur.
Aziz Kardeşlerim!
Hayâ duygusu, kadınıyla erkeğiyle, genç ve ihtiyarı ile herkes için dini bir vecibedir. Allahtan hayâ etmek, onun emirlerine karşı gelmekten, yasaklarını çiğnemekten kaçınmak şeklinde hayata yansır. Bir defasında Hz. Peygamber (sav) “Allahtan gereği gibi hayâ ediniz.” buyurmuş; kendisine, “Ya Rasulallah, Allahtan gereği gibi ne şekilde hayâ edebiliriz?” sorusu yöneltilmişti. Bunun üzerine Allahın Resulü (sav) de “Kim dil, göz, kulak gibi organlarını ve iffetini korur, kendisini dünya hayatının süsüne kaptırmaz, ölümü unutmazsa o kimse, Allahtan gereği gibi hayâ etmiş olur.”(2) buyurmuştur.
Kıymetli Kardeşlerim!
Allahtan hayâ eden insan, Yusuf (as) ın kendisini fuhuş ve kötülüklerden koruduğu gibi iyilik ve güzelliklere yönelir, kötülük ve haramlardan kendini korur. Efendimiz (sav) de “Eğer utanmıyorsan dilediğini yap”(3) buyurarak hayâ duygusunu yitirmiş, nefsine ve şeytana yenik düşmüş insanın, hiç düşünmeden kötülük ve haramları işleyebileceğine işaret etmiştir.
Özetle; haya duygusu insanı kötülüklerden koruyan, iyiliklere, hayra sevk eden fıtri ve ulvi bir vasıftır. Rabbimiz başta kendimizi, ailemizi, çoluk çocuğumuzu ve tüm insanlığı hayâ sahibi, dürüst ve erdemli kullarından eylesin.
1-Araf,7/ 26
2-Tirmizi, kıyame 24
3-Buhari, edep 78
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da haya duygusu, uygunsuz davranış veya eylemlerle ilgili olarak bir alçakgönüllülük, utangaçlık ve utanma duygusu anlamına gelir. Haya, İslami öğretilerde çok değerlidir ve edep, saflık ve haysiyet duygusunu geliştiren önemli bir erdem olarak görülür.
Bir hutbede (İslami vaaz), önemini vurgulamak ve inananları onu hayatlarında somutlaştırmaya teşvik etmek için haya kavramı tartışılabilir. Vaaz, haya’nın aşağıdaki yönlerini vurgulayabilir:
Giyimde Tevazu: Haya, özellikle hem erkekler hem de kadınlar için tevazu içinde giyinmenin önemini vurguluyor. Kişinin haysiyetine saygı duyacak ve gereksiz yere dikkat çekmekten kaçınacak şekilde vücudunu örtmesini teşvik eder. Kıyafette tevazu, kişisel bütünlüğü korumanın, sosyal uyumu korumanın ve müstehcenliği veya ayartmayı önlemenin bir yolu olarak görülüyor.
Davranışta Alçakgönüllülük: Haya, fiziksel görünümün ötesine geçer ve davranış ve davranışta alçakgönüllülüğü içerir. Kaba veya uygunsuz dilden, jestlerden veya eylemlerden kaçınarak, terbiyeli konuşma ve hareket etme ihtiyacını vurgular. Bireyleri, başkalarıyla olan etkileşimlerinde bir haysiyet ve kendine saygı duygusunu sürdürmeye teşvik eder.
Mahremiyetin Korunması: Haya, kişinin mahremiyetini korumanın ve uygun sınırları korumanın önemini vurgular. Müminleri, iffetlerini tehlikeye atabilecek veya gereksiz incelemeye davet edebilecek kişisel veya özel meseleleri ifşa etme konusunda dikkatli olmaya teşvik eder.
Günahkar Eylemlerden Kaçınma: Haya, günahkar eylem veya davranışlarda bulunmaya karşı bir koruma görevi görür. İslam’da yasaklanan eylemleri yapmaktan caydırıcı olarak işlev gören bir utanç veya suçluluk duygusunu teşvik eder. Haya, müminleri yalan, gıybet, ahlaksızlık, namussuzluk gibi davranışlardan uzak durmaya teşvik eder.
Kalbi Temiz Tutmak: Haya, kalbin ve niyetin saflığını destekler. Müminleri düşüncelerinin, arzularının ve niyetlerinin bilincinde olmaya, samimi ve doğru bir zihniyeti korumaya teşvik eder. Bu, saf olmayan düşüncelere, kıskançlığa, kibire ve diğer olumsuz özelliklere karşı korunmayı içerir.
Namus ve İtibarı Korumak: Haya, kişinin şerefini, itibarını ve başkalarının itibarını korumasına vurgu yapar. Müminleri, kendilerini ve ailelerini utandıracak veya utandıracak faaliyet ve davranışlardan kaçınmaya teşvik eder. Haya, kişisel ve sosyal etkileşimlerde kendine saygı ve bütünlük duygusunu geliştirir.
Haya’nın fiziksel görünüm veya eylemlerle sınırlı olmadığını, daha geniş bir ahlaki bilinç ve öz-farkındalık duygusunu kapsadığına dikkat etmek önemlidir. İslami ilke ve değerlerin rehberliğinde hayatın her alanında denge, tevazu ve doğruluk için çabalamakla ilgilidir.
Bir hutbede haya tartışması, inananlara düşüncelerinde, eylemlerinde ve etkileşimlerinde tevazu, edep ve ahlaki doğruluk duygusunu korumaları için bir hatırlatma görevi görebilir. Haya’yı manevi gelişimlerini artıran, karakterlerini güçlendiren ve karşılıklı saygı ve haysiyete dayalı uyumlu bir toplumu teşvik eden bir erdem olarak benimsemeye teşvik eder.