Paylaş
İslâm’da hoşgörü ve sevgi örnekleri
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
SEVGİ VE HOŞGÖRÜDE ÖLÇÜ VE ÖRNEK ŞAHSİYETLER
Sevgi ve hoşgörüde örnek şahsiyetler
İslâm kültür ve medeniyeti, insan sevgisini bir hayat tarzı olarak takdim eder. İnsanı yaratılmışların en şereflisi olarak görür. Yaratan ile yaratılanın ilişkisini öncelikle bu çerçevede ele alır. Hiç şüphe yok ki sevgi ve hoşgörüde bizlere en güzel örnek Resûlullah (s.a.v) Efendimizdir. Onun hayatı incelendiğinde Allah-ü Tealâ’yı çok sevdiği, O’na karşı çok saygılı olduğu ve müminlere karşı da çok şefkatli ve hoşgörülü olduğu açıkça görülür.
Resûlullah (s.a.v) bir hadis-i şerifinde “Birbirinizi sevmedikçe mümin olamazsınız Mümin olmadıkça da Cennete giremezsiniz”[2] buyurarak müminlerin olgun bir imana, ancak birbirlerini severek ulaşabileceklerini ifade etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimizin sevgisini kazanmanın yolunun Allah’a itaatten ve O’nun yanında Rasûlune de itaatten geçtiği bildirilmektedir. Ayette Rabbimiz, “(Ey Muhammed) de ki; siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.”[3]
Allah’a itaat ederek, Peygamber (s.a.v)’ kendisine tam anlamıyla örnek alarak Allah’ın sevgisini kazanmış ve böylece insanların gönüllerinde taht kurmuş Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaşi Veli gibi nice kıymetler veli kullar vardır ki onlar, İslâmî sevgi ve hoşgörünün güzel örneklerini sergilemişlerdir.
Peygamberimizin güzel ahlâkını özellikle kendilerine rehber edinen bu örnek şahsiyetler bulundukları mekan ve zamanda, hayatlarıyla ve fikirleriyle birer meşale olmuşlardır. Öyle ki, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen rağmen milletimiz onları hala sevgi ve hoşgörüde örnek kişiler olarak görmeye devam etmektedirler.
O ışık şahsiyetlerden birisi olan Hz. Mevlana’nın şu sözü onun İslamî anlayışla ulaştığı sevgi anlayışını özetler niteliktedir: “Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol”. Onun şu sözü de Kur’an ve Sünnete nasıl bağlı olduğunu veciz bir şekilde ifade etmektedir: “Ben, canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim. Allah’ın seçkin peygamberi Hz. Muhammed’in yolunun toprağıyım. Kim benden bundan başka bir söz naklederse, o sözden de bezmişim, onu söyleyenden de.”[4]
Sevgi ve hoşgörüde zirvelere yükselmiş örnek şahsiyetlerden diğer birisi de Yunus Emredir. 1240-1320 yıllarında Eskişehir civarında yaşamış büyük bir şair ve mutasavvıftır. İlahi aşk ile gönül sarayını aydınlatmış, ‘Yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ diyerek insanları sevgi ve hoşgörüye, dostluk ve kardeşliğe davet etmiş bir şahsiyettir.
Yunus Emre bir şiirinde şöyle der:
“Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için, Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.
Gelin tanış olalım, işin kolay kılalım, Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.
Başka bir şiirinde de kalp kırmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu şöyle ifade eder:
Bir kez gönül yıktın ise, Bu kıldığın namaz değil!
Yetmiş iki millet dahi, Elin yüzün yumaz değil”
Ne mutlu o kimselere ki Allah ve Resulünün yolunda yürümüştür,
Ne mutlu o kimseye ki; ayıbı başkasının ayıplarıyla uğraşmaktan, kendisini alıkoymuştur.
Ne mutlu o kimseye ki ilmi ile amel etmiş, malından hayr yapmıştır,
Sevgi ve hoşgörüde temel ölçüsünü Kur’an ve sünnetten almış, dünyada insanların takdirini kazanmış, ahirette de Allah ve Resulüne layık kişi olarak sevilenler arasına yazılmıştır. Allah bizleri bu kişilerden eylesin.
[1] Örnek hayatlar
[2]Riyazü’s-Salihin, c:2 s:228 h. No: 851
[3]Âl-i İmrân 3/31
[4] Kulliyyât-i Dîvân-i Şems, nşr. Bedîuzzamân-i Furûzânfer, Neşr-i Rebî’, Tahran 1374/1995, Rubai:1331, s. 1387.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Hoşgörü ortamının oluşması için insanların birbirini sevmesi gerekir. Çünkü hoşgörüyü besleyen sevgidir. Sevginin olduğu yerde hoşgörü, sevgisizliğin olduğu yerde ise tahammülsüzlük vardır. Hoşgörü, İslam ahlakının özüdür. Hoşgörü; hiç kimseyi ayıplamamak, kırıcı ve aşağılayıcı olmamak, affedici olmak, farklı inanç ve görüşleri müsamaha ile karşılamak demektir. Hoşgörü, huzurlu bir toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarından biridir. Aynı toplum içinde yaşayan insanların birbirlerine karşı her zaman sevgi, saygı, hoşgörü ve müsamaha prensibine göre hareket etmeleri önemlidir