Paylaş
İslamda İffet ve Haya
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İffet Ve Haya
İnsanın, insanca yaşamasını temin eden duyguların başında iffet duygusu gelmektedir. İffet; “Yeme, içme ve cinsî arzu konusunda ölçülü olmak, aşırı istekleri bastırıp dinin ve aklın buyruğu altına sokmak suretiyle kazanılan erdem” anlamına gelmektedir.[1] İffet, dinimizin de üzerinde hassasiyetle durduğu bir konu olup ebedi mutluluğun bir anahtarı konumundadır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.), şöyle buyurmaktadır:
“Her kim ağzına ve cinsel arzularına hakim olacağına dair bana söz verirse ben de onun cennete girmesine kefil olurum”[2]
İffetli olmak her mü’minin ahlâk anlayışıdır. Bunun için de kendimizi, öncelikle bedeni hazlara ve nefsanî aşırılıklara esir olmaktan kurtarmalı, dolayısıyla elimizi, gözümüzü, kulağımızı ve genel olarak bütün bedenimizi ahlâka aykırı davranışlardan uzak tutmalıyız. Bu hassasiyetin oluşması hususunda Sevgili Efendimiz (s.a.v.), şu uyarıyı yapmaktadır:
“Gözün zinası bakmak, kulağın zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayağın zinası yürümektir.”[3]
İffet, insanı özgür yapan güçlü bir değerdir. İffetsizlik ise, en alçaltıcı köleliktir. Çünkü gerçek özgürlük, tutkuların esaretinden kurtulmakla mümkün olmaktadır. İffetin, insanı özgürleştirdiği ve kişiye ebedi mutluluğu kazandırdığına göre bu değerin toplumun her zerresine ulaştırılması konusunda gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Bunun için dinimiz, evlenmeyi teşvik etmiştir. Evlenme imkânı olmayanlara da Yüce Allah, şu öğütte bulunmuştur:
“Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar.”[4]
Kâinatın Efendisi, kadın-erkek, genç-yaşlı ayırımı yapmadan herkese iffetli olmak konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Bu tavsiyelerinden bir kaçını beyan edelim:
“Bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, iffetini korur, bir de kocasına itaat ederse, ona ‘Haydi, cennetin hangi kapısından istersen gir.’ denilir.”[5]
“Gençler! İffetinizi koruyun, zinadan uzak durun. İffetini koruyana cennet vardır.”[6]
İffetli olan kimse Yüce Rabbinin rızasını elde eder ve bütün insanların saygı ve sevgisini kazanır. Hem kendi soyunun hem de beraber yaşadığı toplumun soylarının temiz kalmasını sağlamış olur. İffetsizliğin meydana getireceği buhranlardan, bela ve sıkıntılardan, dert ve hastalıklardan, helak ve yıkımlardan emin olur.
O halde gelin iffetin mümessilleri olalım. Kendimiz için, ailemiz için, bütün mü’minler için Allah’tan iffet niyaz edelim ve iffetli kalmak için Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gibi şöyle dua edelim:
“Yâ Rabbi! Senden hidayet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği diliyorum.”[7]
[1] Mustafa Çağrıcı, “İffet”, DİA, XXI, 506.
[2] Buhârî, “Hudûd”, 19, “Rikak”, 23; Tirmizî, “Zühd”, 61.
[3] Buhârî, “İsti’zân”, 12, “Kader”, 9; Müslim, “Kader”, 20-21.
[4] Nûr, 24/33.
[5] Müsned, I, 191.
[6] Hâkim, el-Müstedrek, IV, 398.
[7] Müslim, “Zikir”, 72.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İffet ve haya (tevazu) İslam’da çok değer verilen ilkelerdir. Müslümanların temizliği korumalarında, ırzlarını korumalarında ve güzel ahlakı yüceltmelerinde yol gösterirler. İslam’da iffet ve hayanın önemini vurgulayan bazı önemli noktalar şunlardır:
Cinsel Saflığı Korumak: İslam, evlilik öncesi ve evlilik dışı ilişkilerden kaçınarak cinsel saflığı korumanın önemini vurgular. Müslümanlar, iffeti gözetmeye ve cinsel arzularını meşru bir evlilik çerçevesinde yerine getirmeye teşvik edilir. Bu, sağlıklı ve saygılı ilişkileri teşvik eder, bireyleri duygusal ve fiziksel zararlardan korur ve aile yaşamı için güçlü bir temel oluşturur.
Hayâyı Korumak: İslâm, erkeği de kadını da iffetini korumaya, tevazu ile giyinmeye ve tevazu ile davranmaya teşvik eder. Müslümanların vücutlarını örtecek şekilde giyinmeleri ve açık veya kışkırtıcı kıyafetlerden kaçınmaları teşvik edilir. Bu, bireyler arasında saygılı ve onurlu bir etkileşimi teşvik eder ve nesnelleştirme ve uygunsuz davranışların önlenmesine yardımcı olur.
Bakışları İndirmek: İslam, hem erkeklere hem de kadınlara bakışlarını indirmelerini ve şehvetli bir şekilde başkalarına bakmaktan kaçınmalarını tavsiye eder. Bu, sosyal etkileşimlerde saygı, mahremiyet ve alçakgönüllülük duygusunu besler. Müslümanlar, bakışlarını kontrol ederek, düşünce ve eylemlerinde saflığı korumaya çalışırlar.
Saygılı Etkileşimler: İslam, erkekler ve kadınlar arasındaki saygılı etkileşimleri sürdürmenin önemini vurgular. Müslümanlar, uygunsuz davranışlara yol açabilecek veya iffetlerinden taviz verebilecek durumlardan kaçınmaya teşvik edilir. Bu, karşı cinsten ilgisiz kişilerle inzivaya çekilmekten kaçınmayı ve sosyal etkileşimlerde uygun sınırları korumayı içerir.
Bir Erdem Olarak Haya: Haya veya tevazu, İslam’da bir fazilet olarak kabul edilir. Alçakgönüllülük, edep ve uygunsuz davranışlarda bulunmaktan utanma duygusunu kapsar. Müslümanlar davranışlarında, konuşmalarında ve görünümlerinde haya geliştirmeye teşvik edilir. Haya, bireyleri ahlaki ve etik ihlallerden koruyan koruyucu bir kalkan olarak görülmektedir.
Manevi ve Kişisel Gelişim: İffet ve haya, İslam’da manevi ve kişisel gelişim aracı olarak görülür. İnsanlar tevazu göstererek kalplerini arındırmaya, Allah’la ilişkilerini güçlendirmeye ve ahlaki karakterlerini geliştirmeye çalışırlar. İffet ve haya, bir Müslümanın manevi gelişim ve doğruluğa doğru yolculuğunun ayrılmaz bir parçası olarak görülür.
Başkalarının Onurunu ve Onurunu Korumak: İffet ve haya, toplumda saygı, güven ve onur ortamının gelişmesine katkıda bulunur. İslam, Müslümanlara başkalarının haysiyetini ve şerefini korumayı, onların mahremiyetine saygı duymayı ve dedikodu yaymaktan veya gıybet etmekten kaçınmayı öğretir. İffet ve haya uygulayarak, bireyler erdemli ve ahlaki açıdan doğru bir topluluğa katkıda bulunurlar.
İslam’da iffet ve haya, Müslümanlara kişisel davranışlarında, etkileşimlerinde ve ilişkilerinde rehberlik eden temel ilkelerdir. Müslümanlar bu değerleri gözeterek saflık, şeref ve kendilerine ve başkalarına saygı duymaya çalışırlar. İffet ve haya, Müslüman topluluğu ve bir bütün olarak toplum içinde tevazu, edep ve doğruluk ortamını geliştirerek hayata erdemli ve dengeli bir yaklaşımı teşvik eder.