Paylaş
İslamda İnsan Hakları Nelerdir
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İNSAN HAKLARI
İslam medeniyetinde insan hakları
Allah-ü Teala’nın en güzel biçimde yarattığı insanın varlıklar arasında ayrı bir yeri ve değeri vardır. Kur’an-ı Kerimde “insanın şerefli ve üstün olduğu”(1) ifade edilmiş ve onun bu alemdeki konumuna dikkat çekilmiştir.
İnsanın hayatını onurlu bir şekilde sürdürebilmesi için vazgeçilmez kabul edilen temel hakları vardır. Her insanın yaşama, barınma, çalışma, seyahat etme, dinlenme, mülk edinme, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme, din ve vicdan hürriyeti, ibadet etme, düşünce ve fikrini açıklamak gibi temel hak ve özgürlüklere sahiptir.
Dinimizde insan hayatı kutsal sayılmış, haksız yere adam öldürmek bütün insanlığı öldürmek, bir canı kurtarmak da bütün insanlığı kurtarmak gibi kabul edilmiştir.(2) Peygamberimiz(s.a.v) de insanların can, mal ve namuslarının mukaddes olup her türlü tecavüzden korunduğunu bütün insanlığa ilan etmiştir.(3) İnsanlarla alay etmek, kötü lakaplarla çağırmak, onlar hakkında kötü zanda bulunmak, kusurlarını araştırmak ve çekiştirmek de yasaklanmıştır.(4)
Sevgili Peygamberimizin İnsan Hakları Beyannamesi niteliği taşıyan, Veda Hutbesinde :
“Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Araba üstünlüğü olmadığı gibi; beyazın siyaha, siyahın da beyaza bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.” sözleriyle insanların haklar konusunda eşitliğini ifade etmiştir. Temel haklar, insanı insan yapan değerler bütünüdür. Bu yüzden insanlık âlemi, tarih boyunca bu değerleri muhafaza etmek için gözlerini kırpmadan canlarını dahi feda edebilmiş sayısız insanlarla doludur. Onurlu bir hayat için insanlık hakikaten ağır bedeller ödemiştir, ödemeye de devam etmektedir.
Allahü Teala Kura’n-ı Kerim de insanı en güzel şekilde yarattığını ve onu şerefli kıldığını,tüm insanlığın anne-babasının aynı olduğunu beyan etmektedir. Bu mesajların,asırlar önce kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kadın ve kölelerin insan sayılmadığı ve pazarlarda mal gibi alınıp satıldığı, zenginle fakirin kesinlikle eşit görülmediği bir topluma geldiği ve ilk defa onlara tebliğ edildiğini düşünürsek, önemi daha da artmaktadır.
Modern dünyada ancak 18.19. yüzyıllarda insan haklarının temel ilkeleri olarak ortaya çıkan, eşitlik, hürriyet, adalet ve kardeşlik gibi kavramlar, insanların dünya ve ahiret mutluluğunu amaçlayan İslâm Dini tarafından 14 asır önce vaaz edilmiş ve Hz. Peygamber tarafından hayata geçirilmiştir.
Bu dine gönül vermiş kimseler olarak hiçbir ayırım gözetmeksizin insan haklarına saygı göstermeli;kime ait olursa olsun, ihlal ettiğimiz her haktan Allah katında mutlaka hesaba çekileceğimizi unutmamalıyız. Allah’ın Peygamberi; “Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir hak varsa, altın ve gümüşün geçmediği hesap günü gelmeden helalleşsin. Aksi takdirde, yaptığı haksızlık ölçüsünde, iyi amellerinden alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa hak sahibinin günahından alınıp haksızlık eden kimseye yüklenir.”[5] buyurmaktadır. Hal ve hareketlerimizi bu doğrultuda yeniden gözden geçirelim. İnsan haklarına saygı göstermenin dini bir görev olduğunun bilincinde olalım..
———————
1 İsra 17/70
2 Maide 5/32
3 Müslim, İmare, 36 Tirmizi, Cuma, 80 Cihad, 28
4 Hucurat 49/11-13 [5] Buhârî, Mezâlim 10, Rikak 48, Tirmizî, Kıyamet 2
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Ne var ki, yapılan bir kanun, alınan bir karar uygulama safhasına tam manası ile geçirilemediği sürece ne kadar güzel olursa olsun kendisinden beklenilen faydayı temin edemez. Önemli olan bu kuralların ayrım yapılmadan herkes tarafından uygulanmasıdır. Dinimizin emir ve yasaklarına uyduğumuz takdirde zaten bu kuralların tamamına uymuş olmaktayız. Şunu unutmamak gerekmektedir: Kurallar uygulanmadığı zaman problemler devam etmektedir. Yani insan hakları kurallarının kağıtta yazılı olması bişeyi değiştirmemektedir.