İş Sağlığı Ve İş Güvenliği

Yüce dinimiz İslâm’a göre insan çok değerlidir. Âlemde olan her şey onun için var edilmiş, o da, Allah için, Allah’a kulluk için yaratılmıştır. Hal böyle olunca, yüce dinimiz her yerde ve her türlü şart altında insanın malını, canını, aklını, inancını, iffetini, ırzını, şerefini, velhasıl onu insan eden her unsuru korur ve bunun için her türlü önlemi büyük bir titizlikle alır. Bu cümleden olarak, iş sağlığı ve iş güvenliği de, dinimizin önemle üzerinde durduğu konulardan biridir. Çünkü iş güvenliği demek, insan hayatının güvenliği demektir. Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de: “…kendinizi tehlikeye atmayın; iyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.” buyurmaktadır.

Her yıl ülkemizde iş kazaları sebebiyle birçok kardeşimiz yaralanmakta, kimileri sakat kalmaktadır. Hatta ölümle sonuçlanan iş kazaları da hiç küçümsenemeyecek rakamlardadır. Yerine göre çok basit tedbirlerle önlenebilecek bu kazalar, ocakları söndürmekte, insanımızı kedere gark etmektedir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): “Tedbirli davranmak gibi akıllılık yoktur” buyururlar. Aklı ile bütün varlıklardan farklı bir konumda bulunan insana yakışan, kendi selâmeti için gerekli tedbirleri almak ve o tedbirlere riayet etmektir. Analarımızı ve eşlerimizi ağlatmamak; çocuklarımızı yetim bırakmamak; sevenlerimizi üzmemek için, hayatımızı koruyacak tedbirlerin alınmasını başkalarından beklememeli, kendi iş güvenliğimizi önce kendimiz sağlamalıyız. Dinimizde asıl olan önce tedbir almak, sonra Allah’a tevekkül etmektir. Tedbir almadan tevekkülün insanı mesuliyetten kurtarmayacağını bilmeliyiz.

Aslında ömrümüz, bedenimiz, sağlığımız, aklımız sahip olduğumuz bütün değerler, bize Rabbimizin birer emanetidir. Emanete riayet etmek, o değerlerin kıymetini bilmekle, onları korumakla ve bize ne için bahşedilmişse o yolda kullanmakla olur.

İşveren kardeşlerimizin, elleri altındaki çalışanların, Allah’ın verdiği birer emanet olduğunu bilmeleri ve elde ettikleri birçok nimetin o çalışan kardeşleri sayesinde kendilerine ulaştırıldığının şuurunda olmaları, bunun için de onları korumaları gerekir. Çalışan kardeşlerimizin de, işverenlerinin, kendileri için bir velinimet olduğunu görmeleri gerekir. Her iki tarafın da bu karşılıklı muhtaç oluşu itiraf ederek, karşılıklı saygı ve sevgi içerisinde birbirlerini korumaları, gözetmeleri, birbirlerini üzmemeleri onlara en çok yakışan haldir. Ayrıca, her iki tarafında, Allah katında mesul olmamak gayesiyle, gerekli iş güvenliği için gerekli tedbirleri almaları ve alınan tedbirlere riayet etmeleri, imanlarının tezahürüdür.

Mevlânâmız: “İşin sonunu önceden gören kul, ne güzel kuldur” der. Bugün için tedbir alan, yarını gören kişi demektir. Bastığı yeri görerek adımlarını atanlar, attıkları adımdan pişman olmazlar. Ne mutlu aklı kendine yâr olan bahtiyarlara…

Benzer Konular:

• Doğru beslenmenin sağlığımız açısından yararları nelerdir? Açıklayınız. Geçmişte insanların beslenme biçimleri ile ilgili edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
• İslam’da Sağlığı Korumanın Önemi Nedir? Ayet ve Hadislerle
• İnsan Sağlığının Önemi
• İslam’da İnsan Hakları
• Maddi Temizlik Ve İbadetlerde Etkisi
• Tümünü görüntüle.