İslam’da İşçi İşveren Münasebetleri

Question

İşçi-İşveren Arasındaki Hak Hukuk

Isci Isveren Munasebetleri

Yüce Rabbimiz, biz insanlara sayısız nimetler ikram etmiştir. Bu nimetlerden faydalanmamız için de herkese farklı kabiliyetler vermiştir. Ancak, hiçbir insan, hayatını idame ettirmek için kendisine gerekli olan bütün ihtiyaçlarını, kendi başına temin etme imkânına sahip değildir. Mutlaka, her birimiz diğer insanların desteğine, yardımına ve ürettiklerine muhtacız. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse, yeryüzünde bütün varlıklar arasında doğal bir iş bölümü vardır.

Dünya hayatında sahip olduğumuz ekonomik imkânlar, bizleri işçi veya işveren konumuna getirmiştir. İnsanlar arasında bu farklılıktan kaynaklanan bir üstünlük söz konusu değildir. Çünkü sonuçta bir kısım insanlar işe, diğer bir kısım insanlar da işini yaptıracak işçiye muhtaçtır. Yüce dinimiz İslam, sosyal hayatın temel meselelerinden birisi olan işçi-işveren konusunda gerekli dini, ahlaki ve insani bütün ilke ve esasları belirlemiş ve her iki tarafın sorumluluklarını ve haklarını adalet ve hakkaniyet ölçüleri üzerine bina ederek adil bir denge oluşturmuştur.

İslam âlimleri Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin genel ruhundan aldıkları feyizle, fıkıh kitaplarında işçi ve işverenlerle ilgili usul ve esasları bütün ayrıntılarıyla ortaya koymuşlardır. Buna göre, işçinin üzerine düşen görevlerinin yanı sıra, mağduriyetini önleyecek, temel hak ve özgürlüklerini teminat altına alacak yasal hakları da belirlemiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse, işçinin görevleri arasında ilk başta işini eksiksiz ve kusursuz yapmaya çalışması, meşru ve zaruri ihtiyaçları dışında iş süresince çalışması ve işine gerekli özen ve titizliği göstermesi gelir.

Buna mukabil, hak edişinin eksiksiz ödenmesi, işverenin güç ve otoritesi karşısında ezilmesine fırsat verilmemesi de işçinin temel haklarındandır. Günümüzde bu hakların elde edilip, işçinin sömürülmemesi amacıyla örgütlenmeye gidilmiş ve sendikalar kurulmuştur. Bütün bu gelişmeler ve oluşumlar İslami açıdan da müsbet kabul edilebilir. Ancak, işveren haklarının da aynı duyarlılıkla dengelenmesi gerekir.

Zaman zaman şahit olduğumuz üzere, işçi hakları bahane edilerek siyasi ve ideolojik saplantılar, millet malını yakıp yıkmaya varan eylemler tasvip edilemez. Çünkü, kaba kuvvete dayalı kontrolsüz bir grev hakkı tanımak, sermaye düşmanlığı yapmak, emek-sermaye çatışmasına ve sonuçta sermayenin yatırımdan kaçırılmasına, ülkenin ekonomik ve toplumsal çöküşüne zemin hazırlar.

Bu noktada devletin tarafsız hakem rolü üstlenerek herkesin haklarını koruyup sorumluluklarını belirleyen yasal düzenlemelerle devreye girmesi kaçınılmazdır.

Ülkemize sermayeleriyle, birikimleriyle büyük hizmet ve katkıları olan işverenlerin de haklarının korunması gerekir. Onların işlerinde başarılı olmaları, daha büyük yatırımlara imza atmaları ülkenin kalkınması için şarttır. Dinimiz işçi ve işveren ilişkilerini bir bütün olarak ele alıp, her iki tarafın haklarının korunmasını ve sorumluluklarının eksiksiz yerine getirilmesini toplumun yüce menfaatleri arasında değerlendirmektedir.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-24T17:14:09+03:00

    İslam’da işverenler ve çalışanlar arasındaki ilişki adalet, hakkaniyet ve karşılıklı saygı ilkeleri tarafından yönlendirilir. İslam, dengeli ve uyumlu bir çalışma ortamı sağlamak için hem işverenlere hem de çalışanlara yönergeler sağlar. İşte İslam’da işveren-çalışan ilişkilerinin bazı önemli yönleri:

    1. Adil Muamele: İslam, işverenlerin çalışanlara adil davranmasını vurgular. İşverenlerin çalışanlarına adil ücret, adil çalışma koşulları ve zamanında ödeme sağlamaları beklenir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “İşçiye ücretini alın teri kurumadan veriniz” (Sünen İbn Mace) buyurmuştur. Bu hadis, zamanında ödeme ve adil tazminatın önemini vurgulamaktadır.
    2. Karşılıklı Saygı ve Nezaket: İslam, işveren ve çalışanları birbirlerine saygı ve nezaketle davranmaya teşvik eder. Her iki taraf da birbirinin katkılarına değer vererek ve her türlü istismar veya kötü muameleden kaçınarak nazik ve profesyonel bir şekilde etkileşimde bulunmalıdır.
    3. Sözleşmelere ve Sözleşmelere Uymak: İslam, sözleşmelere ve anlaşmalara uymaya büyük önem verir. İşverenler ve çalışanlardan iş sözleşmelerinin hüküm ve koşullarını yerine getirmeleri, ilişkilerinde dürüstlüğü ve dürüstlüğü korumaları beklenir. Geçerli bir sebep olmaksızın sözleşmeleri bozmak veya ihlal etmek İslam’da hoş karşılanmaz.
    4. Açık İletişim ve İstişare: İslam, işverenler ve çalışanlar arasında açık ve şeffaf iletişimi teşvik eder. İşverenler, çalışanlara açık talimatlar ve yönergeler sağlamalıdır ve çalışanlar, endişelerini ve görüşlerini saygılı bir şekilde ifade etmeye teşvik edilir. Çalışanlara kendilerini etkileyen konularda danışmak, bir katılım ve kapsayıcılık duygusunu besler.
    5. Hakların Korunması: İslam, hem işverenlerin hem de çalışanların haklarının korunmasına vurgu yapar. İşverenler, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamalı, uygun faydaları sağlamalı ve çalışanların mahremiyet ve haysiyet gibi haklarını korumalıdır. Aynı şekilde çalışanlar, işverenlerinin mal ve menfaatlerine saygı duymalı ve iş sorumluluklarını özenle yerine getirmelidir.
    6. Karşılıklı İşbirliği ve Destek: İslam, işverenleri ve çalışanları işbirliği ve takım çalışması ruhu içinde birlikte çalışmaya teşvik eder. İşverenler, çalışanların görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmeleri için gerekli desteği ve kaynakları sağlamalı, çalışanlar ise ellerinden gelenin en iyisini yapmaya ve örgütün başarısına katkıda bulunmaya teşvik edilmelidir.
    7. Sosyal Sorumluluk: İslam, sosyal sorumluluğu teşvik eder ve işverenleri, çalışanlarının refahını işyerinin ötesinde düşünmeye teşvik eder. İşverenler, kişisel ve profesyonel gelişim için fırsatlar sunmaya, çalışanların refahını desteklemeye ve genel olarak toplumun refahına katkıda bulunmaya teşvik edilir.

    İstihdama ilişkin belirli kural ve düzenlemelerin farklı ülkelerde ve yasal sistemlerde değişiklik gösterebileceğini unutmamak önemlidir. Bununla birlikte, işveren-çalışan ilişkilerinde adalet, hakkaniyet ve saygı ilkeleri İslami öğretiler çerçevesinde tutarlılığını korumaktadır.

    İşverenler ve çalışanlar, bu ilkelere bağlı kalarak, İslami değerlere uygun, uyumlu ve tatmin edici bir çalışma ortamına katkıda bulunarak, güvene, adalete ve karşılıklı faydaya dayalı olumlu ve verimli bir çalışma ilişkisi kurabilirler.

    En iyi cevap

Cevapla