İslâm’da İsraf ve Tüketim

Question

İslam’da İsraf Haramdır

Islamda Israf ve Tuketim

İsraf, İhtiyaç sınırını aşmak, aşırı harcamalarda ve ölçüsüz davranışlarda bulunmak demektir. Cenâb-ı Hak; nimetlerini yeryüzünde dengeli olarak yaratmıştır. İsraf edilerek saçılıp tüketilmesini istememektedir. Harcamalarımızda ne israf, ne de cimriliğin olmadığı orta yolun takip edilmesi istenmektedir. Böylece tabiattaki denge korunacak, toplumlar nimet ve azıklardan adaletle istifade edeceklerdir. Oysa insanların pek çoğu buna riayet etmemektedir. Halbuki Kur’an-ı Kerimde müminlerin vasıfları belirtilirken şöyle buyurulmaktadır: Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.” (1)

Yüce Allah’ın lutfu ile verilen nimetleri, gerek kendimiz kullanırken ve gerekse başkalarının istifadesine sunarken israf etmemeye dikkat etmeliyiz.

İsraf etmeyi adet haline getirerek, yaratılış düzenini bozmaya çalışanlara karşı dikkatli olmalıyız. Sevgili Peygamberimiz (sav.): “Kıyamet günü insanoğlu, ömrünü nerede harcadığından, yaptığı işleri ne niyetle yaptığından, nasıl kazanıp nereye harcadığından, vücudunu ve sıhhatini nerede ve nasıl değerlendirdiğinden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılmaz.” (2) buyurmuşlardır.

Yüce Allah, sorumluluklar yüklediği insana büyük nimetler vermiştir. Gökte ve yerde bulunanları onun istifadesine sunmuş ve bu nimetlerden imtihana tabi tutulacağını haber vermiştir.

Ne yazık ki millet olarak israftan kaçınabildiğimiz söylenemez. Özellikle, çöpe atılan ekmeklerden tutun da kamu malları, tabii kaynaklar, elektrik, su ve zaman gibi sayısız değerlerimizi israf etmekteyiz. Halbuki yeryüzünde hiçbir kaynak ve imkan sonsuz değildir. Günümüzde bunların değeri, daha da artmıştır.

İsrafından en çok kaçınmamız gereken değerlerin başında “zaman” gelir. Akıp giden zamanın geri getirilmesinin asla mümkün olmadığını biliriz. Cenâb-ı Hakkın bahşettiği görünen veya görünmeyen nimetlerin israf edilmesi büyük bir vebaldir. Bunun için harcamalarımızda ölçülü olmak, ülke kaynaklarını dikkatli kullanmak, verimli alanlarda değerlendirmek, dini ve milli bir görevdir. Yarınlarımızın huzur ve rahatı için fert ve millet olarak iktisatlı davranmak ve israfa sapmamak zorundayız. Çünkü israf, Yüce Allah’ın verdiği nimetlere karşı bir nankörlük ve saygısızlıktır. İktisatlı olmak ise, o nimetlere gösterilen fiili bir saygı ve şükürdür.

  1. Furkan , 25/67
  2. Tirmizi Kıyamet, 1
  3. A’râf, 7/ 31

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-23T17:41:55+03:00

    İslam, ılımlılık, israftan kaçınma ve sorumlu tüketim ilkelerini teşvik eder. İşte İslam’da israf ve tüketimle ilgili bazı temel öğretiler ve bakış açıları:

    1. Savurganlıktan Kaçınma: İslam, müminleri israftan ve aşırı tüketimden kaçınmaya teşvik eder. Müslümanlar, imkanları ölçüsünde yaşamaya ve lüks ve gereksiz şeylere israf etmekten kaçınmaya teşvik edilir. Hz.Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır. Ademoğluna karnını doyuracak kadar yemek yeter. Gerekirse doldursun.” üçte biri yiyecekle, üçte biri içecekle ve üçte biri havayla.” Bu, tüketimde ılımlılığın önemini vurgulamaktadır.
    2. İsrafın Yasaklanması: İslam israfın her türlüsünü yasaklamıştır. Müslümanlar kaynakları akıllıca kullanmaya ve gereksiz yere israfa yol açacak her türlü eylemden kaçınmaya teşvik edilir. Bu, gıda israfından kaçınmayı, suyu korumayı ve çevreye zarar veren aşırı tüketim kalıplarını azaltmayı içerir.
    3. Kaynak Kullanımında Sorumluluk: Müslümanlar Dünya’nın vekilharçları olarak kabul edilirler ve doğal kaynakların akıllıca ve sorumlu bir şekilde kullanılmasından sorumludurlar. İslam, kaynak yönetiminde denge (mizan) ve uyum kavramını vurgular. Müslümanlar kaynakları sorumlu bir şekilde kullanmaya, aşırı tüketimden kaçınmaya ve atıkları ve çevresel zararı en aza indiren sürdürülebilir uygulamaları benimsemeye teşvik edilir.
    4. Paylaşma ve Hayırseverlik: İslam, paylaşma ve hayırseverlik ruhunu teşvik eder, Müslümanları ihtiyacı olanlara yardım etmeye ve yoksulluğu hafifletmeye teşvik eder. Kaynakları paylaşarak ve hayırsever olarak, Müslümanlar israfın azaltılmasına ve servet ve kaynakların daha adil bir şekilde dağıtılmasına katkıda bulunabilirler.
    5. Etik Hususlar: İslam, inananları tüketim tercihlerinin etik sonuçlarını düşünmeye teşvik eder. Müslümanlar, etik ve adil ticaret uygulamalarını destekleyerek tükettikleri malların kaynağına ve üretim süreçlerine dikkat etmeye teşvik edilir. Bu, sömürü, adaletsizlik veya insanlara, hayvanlara veya çevreye zarar veren ürünlerden kaçınmayı içerir.

    İslam, tüketimde ılımlılığı, sorumluluğu ve etik hususları teşvik ederek, Müslümanları kaynak kullanımı konusunda dengeli ve dikkatli bir yaklaşıma yönlendirir. Bu bakış açısı, israfı azaltmayı, sürdürülebilirliği teşvik etmeyi ve çevre ve diğer insanlarla daha adil ve bilinçli bir ilişki geliştirmeyi amaçlar.

    En iyi cevap

Cevapla