Paylaş
İslam’da Kadının Önemi
Question
İslamda Kadının Yeri
Dünyada Allah’ın çağrısına uyup ondan
sakınanlar, emirlerine boyun eğenler, kadın
erkek ayrımı yapılmadan mükâfatlandırılacaktır. Kuran’da inanan erkek ve kadınlar ibadet, ahlak, sosyal ve
ekonomik hayat gibi alanlarda yan yana
zikredilmekte, her ikisi de oruç tutan, sadaka
veren, sabreden, doğru olan, ırzını koruyan
ve Allah’ı çok zikreden kişiler olarak tasvir
edilmektedir.1
Dinimiz Anne-Babaya kız çocuğunun terbiyesi üzerine daha bir hassasiyetle ve sevgiyle eğilmeyi tavsiye etmektedir. Kız çocuğunu bakıp büyütüp, güzelce terbiye edene cennet, hem de cennette en güzel makam, Rasulullah (sav)’e komşu olma makamı vaad edilmektedir.2 Bir hadis-i şeriflerinde sevgili Peygamberimiz (sav) “Kim ki üç tane kız çocuğunu yetiştirir, güzelce terbiye eder, evlendirir ve onlara ihsanda bulunursa onun için cennet vardır”3 buyurmuşlardır.
Kadın yaratılışı gereği huzur kaynağıdır. Erkek huzur ve sükûnu ancak evinde ailesiyle yaşayabilir. Allah (c.c.) buyuruyor ki “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kutretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. ” 4
Dinimiz İslam’a göre kadın ve erkek, aile ve toplum hayatında çeşitli görevler üstlenebilirler. Kadın eğitim alma, dininin gereklerini öğrenme ve yeni yetiştireceği nesillerle aktarma, toplum için faydalı bir insan olma çabası sergileyebilir. İslam dini, toplum içinde Müslüman kadın ve erkeğin birbirleri arasındaki ilişkiyi “karşılıklı koruyuculuk, yardımlaşma, dostluk ve kardeşlik” 5 anlamlarını içinde barındıran “veli ” kavramı ile ifade ederken, kadına verdiği değeri imâ etmiş olmaktadır. İslam hukukuna göre kadına sunulan mutlak mülkiyet hakkı, onun o malı yönetebilecek güç ve kişilikte olduğunu kabul etmekten kaynaklanır. İslam’da kadın kendisini yönetmekten aciz, aklı hiçbir şeye ermeyen bir varlık değildir. Bilakis mülk edinme hakkına sahip, şahsiyetli bir varlıktır. Evlilik müessesesinde erkeğin hayat arkadaşı olarak kabul edilmiştir. Bütün bu güvenceler karşısında, inançlı bir kadının aldığı insanı dini terbiye; onun çocuğunu şefkatle emzirmesini de, evin işlerinde kocasına yardımcı olmasını da ona telkin eder. Dinimiz kocasına itaat eden, geçim ehli bir hanımın, Allah rızasına da nail olacağını müjdeler ve ona lâyık olduğu değeri verir.
Kadının esaret altında bulunduğu, diri diri toprağa gömüldüğü bir zamanda İslam, kadına şahsiyet kazandırmış “Ayağının altına cennetler”6 sererek gereken değeri vermiştir. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Onlar sizin örtüleriniz, siz de onların örtülerisiniz. Onların sizin üzerinizde, sizin de onların üzerinde haklarınız vardır.”7 buyurarak kadının erkekle karşılıklı sorumluluklarını beyan etmiştir. O halde bu nadide varlığın her bakımdan değerini bilelim. Onların Allah’ın bizlere birer emaneti olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.
1-Ahzab S:35
2-Riyazüs Salihin c1/270
3-Seçme Hadisler s: 165
5-TevbeS:71
6-Hadis Ans. C:LS:162
7- Bakara S.: 187 ve 228. ayetler
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
İslam’da kadın, çok önemli bir yere sahiptir ve İslam, kadının değerini ve onurunu vurgular. Kur’an-ı Kerim ve Hadislerde kadınların haklarına ve toplumdaki rollerine dair birçok öğüt bulunur.İslam’a göre, erkek ve kadın eşit değerde yaratılmıştır. Kur’an’da kadın ve erkeğin Allah’a karşı sorumlulukları ve mükafatları açısından eşit olduğu belirtilmiştir. Örneğin, Nisa Suresi’nde, Allah’ın, kadın ve erkekleri farklı görevlerle yaratmış olmasına rağmen, her iki cinsin de bireysel olarak sorumlu olduğu ve her ikisinin de cennetle ödüllendirileceği vurgulanır (Nisa, 32). Ayrıca, kadınlar da tıpkı erkekler gibi Allah’a ibadet etmek, sorumluluklarını yerine getirmek ve ahiret hayatını kazanmakla yükümlüdürler.Kadınların eğitimi de İslam’da büyük bir öneme sahiptir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde, “İlim, her Müslümana farzdır” diyerek, kadınların da eğitim almasının gerektiğini vurgulamıştır. İlk Müslüman kadının, Hazreti Aişe (r.a.), pek çok hadis rivayet ettiği ve derin bir ilmî birikime sahip olduğu bilinir.Kadınların toplumsal hayattaki rolleri, İslam’ın öğretileri doğrultusunda çok yönlüdür. İslam, kadının aile içindeki rolünü, özellikle anneliği kutsal bir görev olarak kabul eder. Hazreti Muhammed (s.a.v.) annelere çok büyük saygı göstermiş ve onların cenneti kazanmada önemli bir rol oynadığını belirtmiştir: “Cennet, annelerin ayakları altındadır” (Hadis).Kadınlar, İslam’ın ilk yıllarında sosyal hayatta aktif roller üstlenmiş, ticaret yapmış, savaşlara katılmış ve eğitim almışlardır. İslam, kadının toplumda değerli bir birey olarak var olmasını ve gelişmesini destekler. Ancak bu özgürlüklerin toplumsal yapı, kültürel normlar ve dönemin siyasi yapılarıyla şekillendiği yerler de vardır. Bu bağlamda, kadının İslam’daki yeri zaman zaman yanlış anlaşılmış ve kültürel uygulamalar ile dini öğretiler arasında karışıklıklar yaşanmıştır.Özetle, İslam’da kadın, değerli, saygı duyulması gereken ve toplumda önemli bir yer tutan bir bireydir. Hem maneviyat açısından hem de toplumsal düzeyde İslam, kadına hak ettiği değeri verir.