Paylaş
islamda kelam nedir kısaca
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kelâm
(kelam ne demek kısaca sözlük anlamı)
Kelam ne demektir kısaca anlamı
Sözlükte konuşmak, söylemek, etkilemek gibi anlamlara gelen kelâm, Allah’ın kemal ifade eden sübutî maânî sıfatlarından biridir. Aynı zamanda İslâm dininin inanç esaslarından bahseden ilme de kelâm ilmi denilmiştir.
Allah Teâlâ bu sıfatı ile peygamberlerine kitaplar indirmiş, bazı peygamberleri ile de konuşmuştur. Ezelî olan bu sıfatla Allah’ın nitelenmesi zorunlu ve gerekli, zıddı olan sıfatlarla nitelenmesi imkânsızdır. Yüce Allah’ın kelâm sıfatının içyüzü bizce bilinemez. Ses ve harflerden meydana gelmiş değildir. Allah bu sıfatı ile emreder, yasaklar ve haber verir. “Musa tayin ettiğimiz vakitte geldiğinde Rabbi ona İlâhî kelâmını söyledi” (el-A’râf 7/143), “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar daha yardımcı olarak ilave etsek Rabbimin sözleri tükenmeden denizler tükenirdi” (el-Kehf 18/109) mealindeki âyetler Allah’ın kelâm sıfatının delilleridir. Ehl-i sünnet kelâmcılarına göre Allah’ın bu ezelî sıfatına “nefsî kelâm” denilir. Allah’ın nefsi kelamının varlığını gösteren, ses, harf, yazı, âyet, sûre ve cüzlerden oluşan Kur’ân’ın ezberlenmesi, yazılması ve okunmasına ise “lafzî kelâm” denilir. Bizim Kur’ân’ı okuyuşumuz, yazmamız ve ezberlememiz ezelî değildir.
İslâm dininin İman esaslarını inceleyen kelâm ilmi ise konusuna ve amacına göre olmak üzere iki şekilde tanımlanmıştır. Konusuna göre kelâm, Allah Teâlâ’nın zatından ve sıfatlarından, peygamberlikle ilgili hususlardan, başlangıç ve son itibariyle varlıkların durumlarından (yani yaratılış ve ahiretten) vahye bağlı kalarak bahseden ilimdir. Amacına göre yapılan tanıma göre ise, kesin deliller kullanarak ve muhaliflerin ileri sürdüğü itirazları ve şüpheleri gidererek İslâm’ın dinî temellerinin sağlamlığını ortaya koyan ve iman esaslarını savunan ilme kelâm denilir. Kelâm ilmi bir ihtiyaçtan doğmuştur.
Hz. Peygamber zamanında İslâm’ın iman esaslarından bahseden bir ilim yoktu. Çünkü bu dönemde vahiy devam etmekteydi ve hiç bir konuda çözümsüz kalmış bir mesele ile karşılaşılmıyordu. Meseleler Hz. Peygamber’in yol göstericiliğinde tek kaynaktan çözülüyordu. Hz. Peygamber’in vefatından sonra ise halife seçimi, İç savaşlar, yabancı din ve kültürlere mensup kişilerin zamanla müslümanlarla ilişki kurmaları, İslâm’ın tanıdığı fikir ve vicdan hürriyetinin serbestçe görüş belirtmeye elverişli bir ortam oluşturması, felsefî eserlerin tercüme edilmesi, bilgisizlik, taklit, insanların gün geçtikçe peygamberlik nurundan uzaklaşmaları, farklı şekillerde yorumlanabilecek âyet ve hadislerin bulunması gibi sebeplerle İslâm dünyasında bazı inanç problemleri ile karşılaşılmıştır. Bu problemlerin tartışılması sonucunda da Şîa, Harici-lik, Mürcie, Müşebbihe, Cebriye, Mutezile gibi bid’at mezhepleri ortaya çıkmıştır. İşte kelâm İlmi, böyle bir ortamın inanç konularındaki beklentilerini karşılamak üzere doğmuştur. Bir başka anlatımla müslümanların büyük çoğunluğunu teşkil eden Ehl-i sünnet bilginleri hicrî dördüncü asırdan itibaren bu bid’at mezheplerinin Sünnî inanca yönelik karşı fikir ve delillerini Çürütmek düşüncesi ile kelâm ilmini kurmuşlardır. Bir taraftan İmâm Eş’arî Eş’arîye kelâmını, diğer taraftan İmâm Matüridî de Matüridîye ekolünü kurmuştur. Ehl-i sünnet kelâmı İmâm Gazzâlî dönemine kadar daha çok bid’at mezhepleri karşısında İslâm akaidini savunurken, Gazzâlî’den sonraki kelâm bilginleri (müteahhirun) daha çok felsefeyi eleştirmekle meşgul olmuşlar, felsefenin İslâm akaidine uygun yönlerinden yararlanırlarken, zıt düşen yönlerini çürütmüşlerdir. Kelâm ilmi hicrî VIII. yüzyıldan sonra duraklama ve gerileme dönemine girmiş, bu durum yüzyılımızın başına kadar sürmüştür. Son yüzyılda İslâm dünyasında görülmeye başlayan inkâra akımlara karşı, kelâm ilmi de kendisini yenileme gereğini duymuş ve “yeni ilm-i kelâm dönemi” denilen bir dönem başlamıştır. Bu dönemin en belirgin özellikleri her türlü maddeciliği ve felsefî bir görüş olarak pozitivizmi reddetmek, dine karşı yapılan biyolojik ve psikolojik tenkitleri (Darvinizm ve Froydizm) cevaplandırmak, yeni felsefi akımları eleştirdikten sonra pozitif bilimden de yararlanarak Allah’ın varlığını isbat etmek, İslâm’ın inanç esaslarını açıklayarak mukaddesatı savunmak şeklinde özetlenebilir.
İslâm düşünce tarihindeki gelişmeye paralel olarak kelâm ilminin konusunda da gelişmeler olmuştur. Bu ilmin konusunu başlangıçta Allah’ın zatı ve sıfatları oluştururken, Gazzâlî döneminde vahye bağlı kalmak şartıyla felsefî anlamdaki varlığın incelenmesi, Gazzâlî’den sonra da dinî esaslarla ilişkisi bulunmak şartıyla bilginin alanına giren her konu bu ilmin kapsamına girmiş, iman esaslarını ispatlamak için bazı soyut bilgi ve kavramlar da bu ilimde söz konusu edilmiş, bir anlamda vahye dayalı bir felsefe oluşturulmuştur.
Kelâmın amacı imanı taklitten kurtarıp kişiyi sarsılmaz bir iman derecesine yükseltmek, iman konularını açıklayarak doğru yolu arayanlara yol göstermek, İnatçıları bilimsel metodlarla susturmak, iman esaslarını savunmak, kişinin niyetini saflaştıra-rak inancını sağlamlaştırmak ve bütün bunların sonunda kişiyi hem dünya hem de ahiret hayatında gerçek kurtuluşa ve mutluluğa kavuşturmaktır.
Kelâm ilminin temel kaynakları:
Mu’tezile, Eş’ariye ve Matürîdiye mezheplerine mensup alimlerce yazılan eserlerden oluşur. Bunlar arasında Hayyat’ın el-İntisâr’ı, Câhız’ın el-Osmaniyye’si, Kadı Abdülcebbar’ın Şerhu’l-usûlı’l-hamse ile el-Muğnfsi, Gazzâli’nin el-İktisâd fi’l-i’tikad’ı, Teftâzânî’nin Şerhu’l-Akâid’i, Cürcânî’nin Şerhu’l-Mevâkıf’ı, Devvânî’nin Şerhu’l-Akâİdi’l-Adudiyye’sı, Matürîdî’nin Kitabu’t-tevhîd’i, Ebu’l-Muîn en-Nesefî’nin Tebsıratü’l-edille’sİ, Hızır Bey’in el-Kasîdetü’n-nûniyye’si zikredilebilir. Kaynak İnanç ibadet ve günlük yaşam ansiklopedisi
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kelam ilmi, akli ve nakli delillere dayanarak İslam inançları ile ilgili ortaya çıkabilecek şüpheleri ortadan kaldırmaya ve anılan inanç ilkelerini açıklamaya ve ispat etmeye çalışan bir ilimdir.
Kesin deliller kullanarak ve karşıt görüşlü kişi ve grupların ortaya attığı şüphe ve itirazları gidererek İslam inanç esaslarını ispata güç kazandıran bir ilimdir.