Paylaş
İslamda Mehdi İnancı
Question
Mehdi kimdir, sıfatları nelerdir? Hz. Mehdi hakkında bilgiler
Mehdi ne zaman nerede çıkacak?
İslam toplumlarında sürekli canlanan bir kurtarıcı beklentisi inancı hemen göze çarpar. Beklenen kişi Mehdi olarak tanımlandığı için bu inanışa da Mehdilik adı verilir.” Istılahta “İyi haber müjdecisi anlamında Allah tara rafından dünyanın sonunda gerçeği göstermek için yollanacak olan ve ismi sıklıkla normal şekilde kullanılan kişi” anlamına gelmektedir.
” Mehdi inancı genelde üç temel özellik içerir:
Mehdi, dünyanın sonunun gelmesinden hemen önce anarşi ve kargaşa ortamında ortaya çıkacaktır. Bu dönemde ayaklanmalar ve ihtilaflar (fitne) Müslüman toplumu ikiye bölecek, politik münakaşalara, sosyal düzensizlik ve ahlaki bozulmalara yol açacaktır. İnsanlar inançlarından o kadar sapacaklar ve dünyevi işlere kendilerini o kadar verecekler ki adeta Kur’an, renkli sayfalar içeren bir parça materyal haline gelecek, oruç, sadaka ve diğer dinsel faaliyetler artık bilinmeyecek ve uygulanmayacaktır.
” Bunun yerine insanlar maddi kazanımlan elde etme telaşına düşecekler, geçmişlerini unutup baba-lanna ve ondan önceki atalarına ilgi göstermeyeceklerdir. Adaletsizlik ve baskı o kadar ön planda olacak ki inanan ve sadık insanlar bile camiye gitmek için yataklanndan doğrulamayacak derecede isteksiz davranacaklar ve toplumsal hayattan uzaklaşıp tek başına bir yerde yaşamayı tercih edeceklerdir.
İkinci olarak Mehdi’nin ortaya çıkışı ile Hz. Muhammed’in inanç sistemi ve onun getirdiği yönetim anlayışında tercih ettiği yol ile geçmişin adaletini ve Allah’ın yüceliğini yeniden sağlamak için İslam dünyasındaki bölünme ve ihtilaflara son vermeyi amaçlayan altın çağ arasında bir benzerlik vardır. Bu yüzden zayıfı güçlü ile uzlaştıracak ve isteyen herkese hediyeler verilecektir. Nitekim sahabeden birkaçı Peygamberin ölümünden hemen sonra çıkabilecek sorunlardan korkup bununla ilgili bir şey peygambere sorduklarında şöyle cevap verdi: “Ummetimden bir Mehdi gelecektir. Beş, yedi ya da dokuz yıl yaşayacaktır” ve onun yanına bir adam gelip şunu söyleyecektir. “Ey Mehdi! Ver bana!” demesi üzerine Mehdi, isteyen kimsenin kucağında taşıyabildiği kadar bir-çok şeyi ona verecektir.”
Son olarak Mehdi’nin mizacına daha kesin bir kimlik kazandırma soru-nu bulunmaktadır. Bu konuda birçok görüş bulunmakla birlikte birbirleri ile çelişki halindedir. Örneğin Tarihçi Mutahhar b. Tahir şöyle demektedir: “Bazılan Mehdi’nin dördüncü halife Ali b. Ebi Talib olduğunu iddia ederken diğerleri Mehdi’yi Abbasi hanedanının gerçek kurucusu olan Ebu Cafer Abdullah el-Mansur’un oğlu Halife el-Mehdi (169/785) olduğunu söylemişlerdir.”
” Aynı kaynağa göre bazıları tek beklenen Mehdi’nin İsa b. Meryem —ki İncil’de Jesus’tür- olduğunu iddia etmişlerdir. Yaygın kanıya göre de İsa Peygamber, tekrar dünyaya gelecek ve tüm dünyayı kötülüklerden arındıracak, domuzu öldürüp varlığına son verecektir. Ortaya çıktığında Mehdi’nin tanınması ve kişisel karakterle ilgili olarak Mutahhar b. Tahir farklı görüşlerin bulunduğunu ve bunların birbirinden farklılıklar gösterdiğini söylemiştir.'” Bazılarına göre Mehdi, köle bir kızın oğlu olacak, kahverengi gözleri ile aşın derecede beyaz dişleri ve yanağında bir ben olacaktır. Bazıları ise onun Medine’de doğacağını ve Mekke’ye gideceğini ifade etmişlerdir. Ancak Mehdi’nin Alamut Kalesi’nden geleceğine inananlar da bulunmaktadır. Son beklenen kişi ile ilgili yorumların bir kısım, Mehdi figürü karakteri ile paralellik arz etmektedir. Beklenen kurtarıcıların karakter özellikleri, aynı zamanda Mehdi’nin üstleneceği role ve görünüşüne uymaktadır. Beklenen kurtarıcılann ilk izlenimleri düşünüldüğünde Kur’an’daki kıyamet günü konusunun ana hatlarını burada anlatmak gerekir. İsrafil Sur’a üfleyecek ve herkes ölecek, daha sonra tekrar dirilecek; bu heyecan içerisinde korku, sarsıntı ve tamamen karışıklığın ortaya çıkacağı bir dönemde Allah melekleri ile birlikte inecektir. (Bakara 220) Tüm insanlar yargılanmak için onun ve meleklerinin huzurunda”‘ toplanacaktır. Sonuç olarak yaptıkları işlerin ağırlıklı olarak iyi ya da kötü olmasına bağlı olarak cennet ya da cehenneme gönderileceklerdir. Tefsir ve hadisleri kullanarak genel inanışı izlediğimizde son beklenenler veya kıyamet teması kısa süre sonra bu düşüncenin yaygınlaşması ve yorumların artmasına neden olmuştur. Bu konu, hem sıradan din bilimcilerin hem de popüler vaizlerin ilgisini çekmiştir. Söz konusu din adamlannın bu konudaki yorumlan o kadar çoğalmıştır ki karakter yönü ile mitolojik bir şahsiyet ortaya çıkmıştır. Böylelikle ölümün geleneksel soruları etrafında tekrar diriliş ve mahşer günü ile ilgili uydurmaların yanı sıra, kıyamet gününden hemen önce meydana gelecek işaretlerin çeşitliliği konusunda oldukça büyük sayılabilecek edebiyat oluşmuştur.
Yukarıda da belirtildiği gibi bu alametler daha çok ahlaki bozulma sosyal ve politik uyuşmazlıkların ifadesi olarak düşünülür. Fakat dünyayı zapt etmeye çalışırken o zamana kadar dünyaya inmiş olan İsa b. Meryem tarafından ya Suriye’de ya da Filistin’de öldürülecektir. Daha sonra domuzları öldürecektir. Çarmıhı kıracak, sinagog ve kiliseleri yok edecek ve inanmayanları öldürecektir. Diğer görüşlere göre Deccal’ı öldürme eylemi Mehdi tarafından gerçekleştirilecektir ve bu durumda İsa b. Meryem’in rolü, Mehdiye yardım etmektir.” (Buhari büyu 102)
Bu görüşe göre Mehdi karakteri kıyamet gününden önce İslami geleneklere göre kutsal bir şekilde önceden söylenen olaylara bağlantılı olarak ön plana çıkacaktır. Kimliği hakkında kesin bir bilgi olmadığı için İsa b. Meryem’in ikinci gelişi ile bağlantılı olarak değerlendirilir. Aslında Mehdi kav-ramının İsa b. Meryem’den çok daha sonra ortaya çıktığı konusunda âlimler arasında şüphe yoktur. Ve zaten önceden belirlenmiş olan son gelenler arasında bir yer bulmayı başarmıştır. (Mehdi’nin gelişi İsa’nın gelişi ile kıyaslandığında daha az bir yer tutar) bu gecikmiş ortaya çıkışın nedeni ise inanan Müslümanlar arasında Mehdi hangi sıfatla görünürse görünsün, Mehdi kelimesinin Kur’an’da yer almamasından kaynaklanır. Bu yüzden, Mehdi konusu ile ilgili bütün bilgiler, Sünni âlimlerin birçoğu tarafından dikkat ve şüphe ile değerlendirilmiş ve çoğu zaman ismi dahi kullanılmamıştır. Mesela Buhari’nin Camiu’s-sahih adlı eserinde Mehdi’den hiç bahsedilmemiştir. İslami kaynaklarda dünyanın sonu gelmeden önceki alametlerin bir listesini görebiliriz.
Nitekim bir rivayette bu aşağıdaki şekilde açıklanır: “Bir gün biz konuşurken yanımıza Peygamber geldi ve ne hakkında konuştuğumuzu sordu. Biz de kıyamet hakkında konuşuyoruz, dedik. Bunun üzerine o, ‘kıyamet on tane alametten önce gerçekleşmeyecektir’ diye cevap verdi. Bunlar büyük duman, Deccal, dâbbe, güneşin batıdan doğuşu, İsa b. Meryem’in yeryı:ızüne inişi, Ye’cüc ve Me’cüc’ün biri doğudan biri batıdan doğuşu ve biri Arabistan’dan olan yok oluşu ve son olarak Yemen’de başlayan yangın şeklinde bunların hepsini insanları kıyamete götürecek olan alametler olarak tek tek sıraladı.’ ”
Fakat bunların içinde hiç Mehdi yoktur. Benzer olarak Hanefi âlimlerinden Ebu Hafs en-Nesefi ahiret günü alametlerini sıraladığında, Deccal’ın ortaya çıkmasından, yeryüzündeki en iyi zamandan, Ye’cüc ve Me’cuc’den, İsa b. Meryem’in gökyüzünden yere inmesinden ve güneşin batıdan doğmasından bahseder.”
el-Gazali de aynı yolu takip eder. Din bilimleri hakkındaki görüşlerini özetlediği kitabında Mehdi’den bahsetmediği gibi kıyametten önceki alametleri de azaltmak suretiyle sınırlar. “İnsanlar bir sabah uyandıklarında, Kabe’nin yok olduğunu görecekler ve hiçbir iz bulamayacaklardır. Bunun sebebi hiçbir insanın yedi yıl hac ibadetini yerine getirmeyişi olacaktır. Kur’an, kitaplarından silinmek suretiyle alınacaktır ve böylece insanlar sabah uyandıklarında sayfaların bembeyaz pırıldayan, içinde hiçbir harf bulunmayan kitaplar görecektir. Daha sonra Kur’an hafızalardan sökülüp alınacaktır ve böylece hiç kimse onun tek kelimesini bile hatırlamayacaktır. İnsanlar ise kendilerini şiire ve şarkılara verecektir ve İslam öncesi zamanlardan hikâyeler anlatmaya başlayacaklardır. Daha sonra Deccal ortaya çıkacaktır. Ve İsa onu öldürmek için yeryüzüne inecektir. Bu esnada zaman doğum yapacak birisinin içinde bulunduğu durumla aynı olacaktır.”
Benzer konular:
Answer ( 1 )
İslamda Mehdi İnancı önemli bir yer tutan ve özellikle bazı mezheplerde, özellikle de Şii Müslümanlar arasında geniş bir şekilde kabul edilen bir inançtır. “Mehdi” kelimesi, Arapça’da “rehber” veya “doğru yolu bulan” anlamına gelir. İslam inancına göre, Mehdi, dünyanın sonlarına doğru adaletin hâkim olmasını sağlamak için gelecek olan bir liderdir. Mehdi’nin kimliği, görevleri ve özellikleri İslam’ın farklı mezhepleri ve halkları arasında değişik şekillerde tasvir edilmiştir. Ancak genel olarak tüm İslam dünyasında kabul edilen bazı temel özellikler ve inançlar bulunmaktadır.
Mehdi Kimdir?
Mehdi, İslam’a göre gelecekteki bir liderdir. Müslümanlar, onun adaletle hükmedeceğine, zulmü ortadan kaldıracağına ve İslam’ı yeniden yüceltip güçlendireceğine inanır. Mehdi’nin gelişinin, İslam’ın altın çağına, barış, adalet ve huzura kavuşma dönemine işaret edeceği düşünülür. Mehdi, özellikle “son zamanlarda” yani kıyamet öncesinde, dünya çapında büyük bir adaletin hüküm süreceği bir dönemin başlangıcıdır.
Mehdi’nin Sıfatları ve Özellikleri
Mehdi’ye dair çeşitli rivayetlerde, hem Sünni hem de Şii literatüründe bazı ortak sıfatlar ve özellikler öne çıkar:
Adaletin Simgesi: Mehdi, zulmün ve haksızlıkların hâkim olduğu bir dönemde, adaleti ve düzeni sağlayacak kişidir. Bu nedenle adaletli bir hükümdar olarak tanınır.
Ehl-i Beyt’ten Olacağına İnanılır: Özellikle Şii inancında, Mehdi’nin İslam peygamberi Muhammed’in (s.a.v) soyundan, Ehl-i Beyt’ten olacağına inanılır. Bununla birlikte, Sünni inancında da Mehdi’nin Peygamber Efendimizin soyundan olacağı kabul edilir ancak Ehl-i Beyt vurgusu Şii inancında daha güçlüdür.
İsmailîlerin Vurgu Yaptığı “Muhammed bin Abdullah” İsmi: Mehdi’nin isminin, Peygamber Muhammed’in ismiyle benzer olması beklenir. O, “Muhammed bin Abdullah” olarak anılacaktır.
Doğduktan Sonra Kaybolması (Gizlilik): Şii inancına göre, Mehdi doğmuş olsa da (İmam Muhammed el-Mehdi), henüz halk arasında görünmemekte ve bir “gaib” (gizli) durumundadır. Şii Müslümanlar, onun geri dönmesini dört gözle beklerler. Sünni inancında ise Mehdi’nin doğması ve kaybolması konusuna dair kesin bir görüş birliği yoktur, ancak gelecekte ortaya çıkacağına dair genel bir inanç vardır.
Dünya Kuralarını Değiştirecek: Mehdi’nin gelişinin ardından, dünya genelinde barış, adalet ve eşitlik sağlanacak, zulüm sona erecek ve İslamiyet tüm dünyaya yayılacaktır. Bu, özellikle Sünni ve Şii inançlarında ortak bir özelliktir.
Dünyanın Sonlarına Doğru Görünmesi: Mehdi’nin ortaya çıkışı, kıyamet alametlerinden biri olarak kabul edilir. Bu, büyük felaketler ve savaşlardan sonra gerçekleşecektir.
Dini Bilgisi ve Ahlaki Yüceliği: Mehdi’nin dini bilgisi çok yüksek olacak ve insanların yönlendirilmesinde büyük bir rehberlik yapacaktır. İslam’ın gerçek öğretilerine sıkı sıkıya bağlı olacak ve İslam toplumunun moral ve manevi açıdan yeniden doğmasına öncülük edecektir.
Sünni ve Şii İnançlarında Mehdi’nin Yeri
Sünni İnancı: Sünniler, Mehdi’yi beklerler, ancak onun doğmuş ve gizlendiği (gaib) şeklinde bir inançları yoktur. Onlara göre, Mehdi gelecekte bir lider olarak ortaya çıkacak ve İslam’ı yeniden kuracaktır. Mehdi’nin kimliği tam olarak bilinmemekle birlikte, onun bir “insan” olarak doğacak ve savaşarak adalet getireceği kabul edilir. Sünniler, Mehdi’nin gelişine dair rivayetlerin detaylarını farklı yorumlarla ele alırlar.
Şii İnancı: Şii Müslümanlar, Mehdi’nin İmam Muhammed el-Mehdi olduğu ve 869 yılında doğup, 260 yılında kaybolduğu inancını taşırlar. Onun “gaib” (gizli) olduğunu ve zamanın bir noktasında geri dönerek adaleti sağlayacağını kabul ederler. Şii mezhebinde Mehdi’nin rolü çok daha merkezi olup, ona “İmam Zaman” (Zamanın İmamı) olarak hitap edilir. Şii inancına göre, Mehdi’nin gelişinden önce dünyada büyük bir kaos ve zulüm yaşanacak, sonra Mehdi ortaya çıkacak ve dünyayı ıslah edecektir.
Mehdi ve Kıyamet
İslam inancına göre, Mehdi’nin gelişi, kıyametin alametleri arasında sayılmaktadır. Onun gelişi, dünyanın son zamanlarına işaret eder ve kıyamet öncesi bir dönemin başlangıcını simgeler. Bu dönemde, dünyanın dört bir tarafında büyük felaketler, büyük savaşlar ve sosyal kargaşalar yaşanacak, ancak Mehdi’nin ortaya çıkışı ile birlikte barış ve adalet hüküm sürecektir.
Mehdi’nin Yardımcıları
Mehdi’nin zamanında, çeşitli yardımcılar ve yardımcı güçlerin de ortaya çıkacağına inanılır. En bilinen yardımcıları arasında, İslam peygamberinin kuzeni olan Hz. Ali’nin soyundan gelenlerin yanı sıra, İsa (a.s)’ın da yer alacağına inanılır. Hz. İsa’nın, Mehdi’nin yanında kıyametteki son savaşta yer alacağı, ona yardımcı olacağı inancı özellikle bazı İslam inançlarında yer alır.
Özetle, Mehdi hem Sünni hem de Şii Müslümanlar için önemli bir figürdür, ancak Şii inancında çok daha merkezi bir yer tutar. Gelişiyle birlikte dünyada zulmün ve adaletsizliğin sona ermesi, barış ve huzurun hâkim olması beklenir. Hem bireysel olarak hem de toplumsal düzeydeki değişimler, İslam’ın altın çağının başlangıcını simgeler.