Paylaş
İslam’da Melekler
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Melek nedir meleklerin özellikleri ve sıfatları nelerdir?
Dinimizde melek inancı hakkında geniş bilgi
“Melek” Sözlükte haberci, elçi, güç ve kuvvet anlamlarına gelen melek, Allanın emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, gözle görülmeyen, nurani ve ruhanî varlık demektir
İslam’da, meleklere inanmak iman esaslarından birisini oluşturur. Melek kelimesinin çoğulu melâike’dir. Tekil ve çoğul şekliyle Kur’ân-ı Kerîm’in birçok yerinde zikredilen bu kelime iki yerde de ikil haliyle geçmektedir (el-Bakara 2/102; el-A’râf 7/20).
İslâm’da iman esasları arasında önemli bir yer tutan meleklere iman Âmentü’de ikinci sırada yer alır. Kur’ân’da meleklere imanın farz olduğunu bildiren birçok âyet vardır.
Meleklere İnanmayan kişi bu âyetlerin hükmünü inkâr ettiği için kâfir olur. Ayrıca Cenabı Hak Kur’ân-ı Kerîm’de meleklere düşman olanları kâfir diye nitelemiş ve böyle kimselerin Allah’ın düşmanı olduğunu vurgulamıştır (el-Bakara 2/98). Meleklere inanmamak, dolaylı olarak vahyi, peygamberi, peygamberin getirdiği kitabı ve tebliğ ettiği dini de İnkâr etmek anlamına gelir. Çünkü dinî hükümler, peygamberlere melek aracılığıyla indirilmiştir.
Melekler duyu organlarıyla algılanama-yan, gözle görülmeyen, nûrânî ve rûhânî varlıklardır. Bu sebeple onlar hakkındaki tek bilgi kaynağı vahiydir, âyetler ve sahih hadislerdir. Melek inancı konusunda bu kaynaklarda bulunan bilgilerle yetinilmesi gerekir. Onun ötesinde bir şey söylenemez. Öte yandan meleklerin gözle görünmez, duyu organlarıyla algılanamaz varlıklar oluşu, inkâr edilmeleri İçin bir gerekçe olamaz. Gerek akla, gerekse pozitif bilimlere dayanılarak, meleklerin var veya yok olduklarına dair kesin deliller ileri sürülemez. Çünkü melekler gözlem ve deneye dayanan pozitif bilimlerin ilgi alanı dışında kalan fizik ötesi varlıklardır. Hiçbir etki altında kalmadan düşünebilen insan aklı da meleklerin varlığını imkânsız değil, caiz ve mümkün görür. Bu durumda, konuyla İlgili kesin bilgi veren manası apaçık âyetler ve hadisler bu husustaki tek bilgi kaynağını oluşturmaktadır.
Meleklerin hangi maddeden yaratıldıkları hakkında Kur’ân’da herhangi bir bilgi yoktur. Fakat Hz. Peygamber bir hadislerinde, cinlerin ve şeytanların ateşten, Hz. Adem’in Kur’ân’da bildirildiği gibi toprak ve çamurdan, meleklerin de nur’dan yaratıldığını haber vermiştir (bk. Müslim, zühd, ıo; Müsned, VI, 168). Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinden anlaşıldığına göre melekler, insanlardan Önce yaratılmışlardır. Çünkü Allah insanı yaratacağını ve yeryüzünde halife kılacağını onlara haber vermiştir (el-Bakara 2/30).
Melekleri diğer varlıklardan ayıran özellikleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
1- Melekler nurdan yaratılmış, yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiillerden ve özelliklerden arınmış nurani ve rûhânîvarlıklardır: “O’nun katındaki melekler kendisine ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorulurlar. Gece gündüz Allah’ı teşbih ederler, usanmazlar” (el-Enbiyâ 21/1920). “Onlar Rahman’ın kulları olan melekleri dişi kabul ettiler. Acaba meleklerin yaratılışına tanık mı olmuşlar!? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir”.[33]
2- Melekler Allah’a isyan etmezler, Allah’ın emrinden çıkmazlar, hangi iş için yaratılmış iseler onu yaparlar, sürekli Allah’a itaat ve kullukla meşgul olurlar, “Melekler kendilerine her şekilde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarak ne emrolunurlarsa onu yaparlar” (en-Nahl 16/50. Ayrıca bk. el-Enbiyâ 21/2628; et-Tahrîm 66/6).
3- Melekler kanatlı, son derece süratli güçlü ve kuvvetli varlıklardır. Bir anda gökleri ve yerleri dolaşacak kabiliyette yaratılmışlardır: “Gökleri, yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun. O yaratılışta ne dilerse onu artırır. Şüphe yok ki Allah her şeye gerçekten kadirdir” (el-Fâti^/ı). Her mümin meleklerin kanatları olduğuna inanır, fakat bu kanatların mahiyeti konusunda bir şey söylemek mümkün değildir. Meleklerin nûrânî varlıklar olduğu gözönünde tutulursa, bunları kuş veya uçak kanatları gibi maddi tasvirlere konu etmenin doğru olmayacağı anlaşılır. Onların içyüzünü ancak Allah ve onları gören peygamberler bilebilirler. Meleklerin kanatlarının fazlalığı, belki onlann sürat ve güç yönünden derecelerini, Allah katındaki değerlerini göstermektedir. Bir âyette “O gün Rabbinin arşını onların üstünde bulunan sekiz melek yüklenir” (el-Hâkka 69/17) buyurulmuştur. Arş, Allah’ın yarattığı en büyük varlığı ifade ettiğine (bk. ARŞ) ve bunu kıyamet gününde sekiz melek taşıyabileceğine göre bu âyetten meleklerin son derece güçlü ve kuvvetli varlıklar olduğu anlamı çıkarılabilir. Nitekim melek kelimesinin sözlük anlamlarından biri, güç ve kuvvet demektir. Melekler çok kısa zamanda çok uzak mesafelere gidebilirler. Fakat onlann gelip gitmesi, inmesi, çıkması insanlarınkine benzetilemez. Bir saniyede gökten yıldırımlar indiren Allah, onları da dilediği zaman bütün yerleri ve gökleri dolaştırabilir. Bir âyette “(O makamlara) melekler de Cebrail de bir günde yükselir ki, onun uzaklığı elli bin yıldır” (el-Me’âric 30/4) buyurularak onların ne derece süratli oldukları haber verilmektedir.
4- Melekler Allah’ın emir ve izni ile çeşitli sekil ve kılıklara bürünebilirler. Cebrail (a s) Hz. Peygamber’e bazan ashabtan Dıhye şeklinde görünmüş, bazan kimsenin tanımadığı bir insan şeklinde gelmiştir. Yine Cebrail (a.s.) Hz. Meryem’e bir insan şeklinde görünmüş (Meryem 19/1617}, meleklerden bir gurup, Hz. İbrahim’e bir oğlu olacağı müjdesini getiren insanlar şeklinde gelmiş, o da onları misafir zannederek kendilerine yemek hazırlamış, fakat yemediklerini görünce korkmuş, sonra da melek olduklarını anlamıştır (Hûd 11/6970). Bu âyetten meleklerin yiyip içmedikleri sonucu da çıkmaktadır.
5- Melekler gözle görünmezler. Onların görünmeyişleri, yok olduklarından değil, insan gözünün onları görebilecek kabiliyet ve kapasitede yaratılmamış olmasındandır. Eğer Yüce Allah İnsan gözünü onları görebilecek yetenekte yaratsaydı görülebilirlerdi. Melekler, peygamberler tarafından asıl şekilleriyle görülmüşlerdir. Asıl şekillerinden çıkıp bir başka maddi şekle, meselâ insan şekline girmeleri durumunda diğer insanlarca görülmeleri mümkün olur. Cibril hadisinde belirtildiği gibi Cebrail (a.s.), ashab tarafından insan şeklinde görülmüştür[34].
6- Gaybı ancak Allah bildiğinden melekler de gaybı bilemezler. Eğer Allah tarafından kendilerine gayba dair bir bilgi verilmiş ise, ancak o kadarını bilebilirler. Kur’ân’da lfade edildiğine göre Allah, Adem (a.s.)’e varlıkların isimlerini öğretmiş sonra da isimlerin verildiği varlıkları meleklere göstererek bunların isimlerini haber vermele-rını onlafdan istemiş, bunun üzerine me-‘ekler “Seni tenzih ederiz. Senin bize öğret-t’ğmden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur.
Çünkü her şeyi hakkıyla bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin” demişlerdir. Bunun üzerine de Cenabı Hak Hz. Adem’in, varlıkların isimlerini haber vermesini emretmiş o da soyleyiverince meleklere şöyle seslenmiştir: “Size demedim mi ki, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ben bilirim. Neyi açıklarsanız neyi de gizlemişseniz ben bilirim” {el-Bakara 2/3133).
Meleklerin sayısını ancak Allah bilir. Sayıları hakkında âyet ve hadislerde herhangi bir bilgi yoktur. Ancak âyet ve hadislerden sayılarının pek çok olduğu anlaşılmaktadır. Bazı bilginler melekleri, bulundukları yer bakımından yeryüzü melekleri, gökyüzü melekleri ve arş melekleri diye üçe ayırmışlardır.
Meleklerden Cebrail (a.s.) peygamberlere vahiy getirmekle, Mikail rızıkları sağlama, yağmurun yağdırılması, bitkilerin çıkarılması ile, İsrafil kıyamet günü sûru üfle-mekle, Azrail insanların canını almakla, Kiramen Kâtibin melekleri İnsanların yaptıklarını tesbit etmekle, Münker ve Nekir kabirde insanları sorgulamakla, hamele-i arş arşı taşımakla, mukarrebûn melekler Allah’ı teşbih ve anmakla görevlidirler (bk. İlgili maddeler). Melekler Allah’ın izniyle insanlara şefaat edebilirler (el-Enbiyâ 21/28; en-Necm 53/26). Müslümanların kâfirlerle yaptıkları savaşlarda melekler müslümanlara yardımcı olmuşlardır (bk. el-Enfâl 8/910). Bunlardan başka, insanın kalbine doğruyu ve gerçeği ilham etmekle (et-Tirmizî, Tefsir, 13), namaz kılanlarla birlikte Fatiha sûresinin bitiminde “âmin” demekle (Buhârî, Ezan, 111, 112; Daavât, 63; Müslim, Salât, 18), hergün sabah ve ikindi namazlarında müminlerle birlikte olmakla (Buhârî, Mevâkît, 16; Müslim, Mesâcid, 37), Kur’ân okunurken yeryüzüne inmekle (Buhârî, Fedâüu’i-Kur’ân, 15; Müslim, Müsâfirîn, 36), sokakları ve yollan dolaşıp, zikir meclislerini arayıp bulmakla (Buhârî, Daavât, 66; Müslim, Zikr, 8), müminlere (el-Ahzâb 33/43) özellikle bilgin olan müminlere rahmet okumakla (et-Tirmizî, iijm, 19), sadece Allah’a hamd ve secde etmekle (el-A’râf 7/206) görevli melekler de vardır. Harut ve Marut da Babİl halkını kötülüklere, özellikle sihre karşı uyarmak, hayrı ilham etmek üzere gönderilmiş iki melektir (bk. el-Bakara 2/102). Babilliler bu iki meleğin ilha-mıyla keşfettikleri birtakım güçleri sihir ve bâtıl ve haram şeylerde kullanmışlar, onların hayır için bildirdikleri gerçekleri küfür ve diğer kötü işlere vesile yapmışlardır. Bu iki meleğin günah işlediğine dair rivayetler, israiliyyattandır.
Ehl-i sünnet’e göre insanlar içinden seçilen peygamberler, meleklerin peygamberleri mesabesinde olan büyük meleklerden daha üstündür. Çünkü Allah Teâlâ insan için “halife” tabirini kullanarak {el-Bakara 2/30) onu melekler karşısında yüceltmiş, Hz. Adem’e secde etmeleri için meleklere emretmiş, eşya ve alemi meleklere gösterip, bunların adlarını sorduğu zaman melekler cevap verememiş, Hz. Âdem ise birer birer saymıştır (bk. el-Bakara 3/3134}. Ayrıca meleklerin Allaha kullukları, ve hayırlı şeyleri yapmaları, iradeye bağlı olmayan hareketlerdir. Halbuki insan Allah’a kulluğunu ve iyi işleri, kendisini doğru yoldan ayıracak pek çok engeli aşarak yapar. Bütün bunlar insanların peygamberlerinin meleklerin önde gelenlerinden, daha genel bir ifadeyle insan cinsinin melek cinsinden üstün olduğunu gösterir. Meleklerin peygamberleri mesabesindeki büyük melekler ise peygamber olmayan bütün insanlardan takva sahibi müminler, şehitler, salih amel işleyenler, dinde dosdoğru hareket edenler, diğer meleklerden, diğer melekler de insanların kâfir, münafık, müşrik, inancı bozuk, amelsiz, ahlâksız olanlarından daha üstündür.
Meleklerin varlığındaki hikmetin tamamını ancak Allah bilir. Bununla birlikte melek inancının insan hayatındaki yeri ve önemi gözönünde bulundurularak bazı şeyler söylemek mümkündür:
1- Meleklerin varlığına inanan kimse Allah tarafından görevlendirilmiş yüce ve gizli güçlerin gözetimi altında olduğunu, Kiramen Katibin adı verilen meleklerin kendisinin bütün söz ve davranışlarını olduğu gibi kaydettiklerini bilir ve bu bilinçle hep iyi şeyler yapmaya yönelir.
2- Melek inancına sahip olan kimse, kendisini iyiliğe çağıran her sese kulak verir. Çünkü bunun meleğin sesi olduğuna, Şeytanın ise insanı kötülüğe çağırdığına inanır. Hz. Peygamber bir hadislerinde bu konuda şu uyarıyı yapmıştır: “Şeytan da melekte insan oğluna sokularak kalbine birtakım şeyler getirirler. Şeytanın işi kötülükle korkutup Hakkı yalanlamaktır. Meleğin İşi ise, iyiyi tavsiye edip, Hakkı doğrulamaktır. İçinde böyle bir şeyi bulan kişi onun Allah’tan olduğunu bilsin ve Allah’a hamdetsin. Şeytanınkini bulan İse, şeytandan korunması için Allah’a sığınsın” (et-Tirmizî, Tefsir, 3).
3- Meleklere inanan kimse, meleklerin darlık ve sıkıntılı anlarda müminlerin yardımına yetişeceğini bildiğinden, hiç bir zaman ümidini yitirmez, hayatın zorluklan karşısında azmini ve dayanma gücünü kaybetmez.
4- Kendisine yüklenen görev itibariyle, insanın melekten üstün olduğunu gözönünde tutan kimse, Allah’ın yüzündeki halifesi olmanın bilinci içinde davranmak ve ahlâkî güzelliklerini arttırmak için özel bir çaba gösterir; bu düşünce ğında kendisini bir iç kontrol ve eleştiriye tabi tutar. Kaynak: İslam inanç ibadet ansiklopedisi Gerçek hayat
BENZER KONULAR:
- Yeryüzünde Seyahat Eden melekler
- Münker Nekir melekleri görevleri
- İnsanları korumakla görevli olan melekler
- Sağ ve Sol Omuzlardaki meleklerin İsimleri ve Görevleri
- Cennetteki meleklerin İsimleri Ve Görevleri
- Tümünü görüntüle.
Allah’ın her şeye gücü yetiyorsa neden işlerini meleklere yaptırıyor?
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Melekler, İslam inancına göre Allah’ın yaratmış olduğu gözle görülmeyen, ruhani varlıklardır. İslam’a göre meleklerin bazı özellikleri ve sıfatları şunlardır:
Nurani Varlıklar: Melekler, nurani varlıklar olarak kabul edilir. Yani maddi bir bedene sahip değillerdir, saf bir ruhani varlık olarak varlıklarını sürdürürler.
Yaratılmış Varlıklar: Melekler, Allah tarafından yaratılmış olan varlıklardır. İnsanlar gibi özgür iradeye sahip değillerdir ve Allah’ın emirlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirirler.
Görevler ve Sorumluluklar: Melekler, çeşitli görevler ve sorumluluklarla donatılmışlardır. Allah’ın emirlerini iletmek, koruma ve yardım etmek, yaratılan varlıklara hizmet etmek gibi görevleri vardır.
İbadet ve Tesbih: Melekler, Allah’ı sürekli olarak tesbih ve ibadet eden varlıklardır. Sürekli olarak Allah’ı yüceltmek ve O’na itaat etmekle görevlidirler.
Kanatları ve Sayıları: Melekler genellikle kanatları olan varlıklar olarak tasvir edilir. Kanatları, hızlı ve güçlü hareket yeteneklerini simgeler. Meleklerin sayısı ise kesin olarak bilinmemektedir, çok büyük bir topluluk oldukları düşünülür.
Cinsiyetleri Yoktur: Melekler, cinsiyetlere sahip değildirler. Yani erkek veya dişi olarak ayrılmazlar. İnsanlar gibi çiftleşme veya üreme gibi bir özellikleri yoktur.
İnsanlardan Farklı Varlıklar: Melekler, insanlardan farklı yaratılmışlardır. Onların dünyası ve varlık biçimleri bizimkine benzemez. İnsanların algılayamayacağı bir boyutta varlıklarını sürdürürler.
Bu özellikler, İslam inancında meleklerin genel karakteristiklerini yansıtır. Ancak, melekler hakkında tam bir bilgiye sahip olmak Allah’ın bilgisi dâhilindedir. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde meleklerle ilgili daha detaylı bilgilere ulaşmak mümkündür.