Paylaş
islam’da oruç ve teravih namazı
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İSLAM’DA ORUÇ VE TERAVİH
Rahmeti, bereketi ve bütün güzelliği ile biz inananları kuşatan ve ayların sultanı olarak nitelendirilen oruç ayı ramazan-ı şerife kavuşmuş bulunuyoruz. Hepimiz için mübarek olsun. Kelime anlamı olarak her hangi bir şeyden kendini tutmak demek olan orucun islâmi manada ise anlamı; müslüman olan birisinin Allah’a yaklaşmak niyetiyle, fecr-i sadıktan (imsaktan) güneşin batmasına kadarki zaman süresince yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden kendini alıkoymasıdır. Ramazan orucunun farz olduğu kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Yani oruç tutmayı Allah (c.c) emretmiştir.
Bu emir Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde şöyle ifade edilir:
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (1)
Yine başka bir ayette Rabbimiz:
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (2) buyurmaktadır.
Oruç tutmanın bir ibadet olmasının yanında insanın hem bedeni ve hem de ruhi yapısında pozitif anlamda bir takım değişime neden olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Şöyle ki: Oruç insanları birbirine karşı daha düşünceli olmaya, merhametli davranmaya sevk eder. Oruç bizlere, onbir ay paylaşmayı akıl edemediğimiz, Rabbimizin verdiği nimetleri muhtaç olanlarla paylaşmayı öğretir.
Resulullah (s.a.v) Ramazan ayını zikretti ve şöyle buyurdu:
“O öyle bir aydır ki, Allah (c.c) gündüzünü oruç tutmayı üzerinize farz kıldı, gecelerinde de teravih namazını kılmanızı ben sizin için sünnet kıldım. Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak gündüzünü oruç tutar gecesini de teravih namazı ile ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından çıkar.” (3) Hadis-i şeriften de anlaşıldığı gibi oruç ibadetinin yanında sünnet olarak da teravih namazı biz mü’minlere tavsiye edilmiştir. Bu namaz hem erkekler için hemde hanımlar için müekked sünnettir. Ayrıca cemaatla kılınması da sünnettir. Camiye gidemeyenler evlerinde aileleriyle birlikte cemaat halinde teravih namazını kılabilirler. Evlerinde de cemaatle kılma imkanı olmayanlar kendi başlarına yatsı namazının farzı ve sünnetini kıldıktan sonra, vitir namazından önce teravih namazını kılarak bu sünneti yerine getirirler ve teravihin sevabını kazanırlar.
Teravih namazını, diğer namazlarda olduğu gibi ta’dil-i erkâna uyarak kılmak gerekir. Fatiha ve zamm-ı sûre okurken bütün tecvid kaidelerine uyarak okumak farzdır. Dolayısıyla çabuk okuyayım diye harflerin mahreçlerini, sıfatlarını terketmek yoktur. Ne okuduğu ve ne yaptığı anlaşılmayacak biçimde teravih namazı kılmaya hiç bir islâmi kaynakta müsaade edilmemektedir. Hz. Aişe (r.a): Resulullah (s.a.v)’in teravih namazını kılma şeklini anlatırken: “Ne kadar uzun, ne kadar güzel kıldığını sorma” (4) diyerek bu namazı hem uzun hem de güzel kıldığını nakletmektedir. Bu vesileyle Ramazanınız mübarek, oruç ve teravihleriniz makbul olsun…
——————-
- Bakara, 2/183
- Bakara, 2/184
- Ibn-i Mace, salat: 1318; Neseî, oruç: 2179-2180
- Buhari, Teravih: 1874; Müslim, Salat el-Müsafir: 1220; Tirmizi, salat: 403.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Ramazan ayı Müslümanlar için önemli bir aydır. Çünkü Ramazan ayı içerisinde Müslümanlar kendilerine farz olan Ramazan orucunu tutup, nafile olarak teravih namazını eda ederler. Ramazan ayında Müslümanlar gündüzü oruç, geceyi de namaz kılarak geçiririrler.
Teravih namazında yanlış bir uygulama yapılmaktadır. Sanki teravih namazı diğer namazlardan ayrıymış gibi bilinip olabildiğince hızlı kılma alışkanlığı oluşmaktadır. Teravih namazını, diğer namazlarda olduğu gibi ta’dil-i erkâna uyarak kılmak gerekir. Fatiha ve zamm-ı sûre okurken bütün tecvid kaidelerine uyarak okumak farzdır. Dolayısıyla çabuk okuyayım diye harflerin mahreçlerini, sıfatlarını terketmek yoktur.