Paylaş
İslamda özel hayatın gizliliği
Question
İslam’da Gizlilik
Gizlilik iki türlüdür.
Birinci türü yalnız iki kişi arasın da olur. Diğeri ise, cemaatin içinde küçük bir grupla veya liderlikten habersizce yürütülen türüdür.
İlkine Allah Resulü (sav) şöyle işaret etmiştir: Üç kişi olduğunuzda, arkadaşlarını bırakıp aralarında fısıldaşmasınlar. Çünkü bu davranış onu (üçüncüyü) üzer.
İkinci türüne ise Kur’an-ı Kerim’de şöyle işaret edilmiştir: “Göklerde ve yerde olanları Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.”
“Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber’e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplana cağınız Allah’tan korkun.”
Her iki türde de asıl ve temel gaye Müslümanları üzmektir ki Yüce Allah buna şöyle işaret buyurmuştur: “Ey iman edenler! Size “Meclislerde yer açın” denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size “Kalkın” denilin ce de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
Fısıldaşmak, şeytanın kullandığı önemli sızma yollarından biridir. Şeytan, çirkin zekasının sonucu olarak İslam toplumunu parçalamak, fitne ve dedikodunun yayılması için bu yolu seçmiştir. Toplum içinde fısıldaşmalar,
kaş göz işaretleri, imalı ve şifreli konuşmalar elbette oradaki diğer insanları rahatsız edecek, yalnızlık duygusuna kapılmalarına neden olacaktır. Böyle bir ortamda karşılıklı güven de ortadan kalkacaktır. Şeytanın teşvikiyle fısılda şanlar, bilerek ya da bilmeden o mecliste bulunan din kardeşlerini üzmekte, türlü vesvese ve kaygılara zemin hazırlamaktadırlar.
Kutsal kitabımız buna şöyle işaret etmiştir: “Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber’e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah’tan korkun.”
İnsanları fısıldaşmaya ve gizli konuşmaya sevk eden, çevredekilere besledikleri kötü zandır. Şeytan, böylesine bulunmaz bir fırsatı elbette değerlendirecek ve din kardeşleri arasında suizanda bulunma hastalığını kolaylıkla yaya bilecektir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam’da mahremiyete çok değer verilir ve din, kişisel mahremiyeti korumanın ve bireylerin sınırlarına saygı duymanın önemini kabul eder. İslam’da mahremiyetle ilgili bazı önemli hususlar şunlardır:
Kişisel Alana Saygı: İslam, kişisel alan kavramını teşvik eder ve bireylerin fiziksel sınırlarına saygı gösterilmesini vurgular. Müslümanlar, birinin evi gibi özel alanına girmeden önce izin almaya ve mahremiyetine dikkat etmeye teşvik edilir.
Günahları ve Kusurları Gizlemek: İslam, başkalarının günahlarını ve kusurlarını ifşa etmek veya yaymak yerine gizlemeyi teşvik eder. Müslümanlara, şahsi meselelerini veya geçmiş hatalarını tartışmayarak, fertlerin haysiyet ve şereflerini korumaları tavsiye edilir.
Yakın İlişkilerin Korunması: İslam, eşler arasındaki yakın ilişkiler gibi mahremiyetin ve kutsallığın korunmasına büyük önem vermektedir. Evlilik ilişkisinin mahremiyeti kutsal kabul edilir ve kişinin evliliğinin veya başkalarıyla ilişkisinin mahrem ayrıntılarını tartışması veya ifşa etmesi önerilmez.
Nasihatte Gizlilik: Müslümanlar, zor zamanlarda veya tavsiye almak istediklerinde danışmanlık ve rehberlik aramaya teşvik edilir. İslami danışmanlar, gizliliğe ve yardım isteyenlerin mahremiyetine öncelik veren etik ilkelere bağlıdır. Gizlilik, güven oluşturmak ve açık ve dürüst iletişimi kolaylaştırmak için çok önemli görülmektedir.
Çevrimiçi Gizlilik: Dijital çağda İslam, çevrimiçi gizliliğin korunmasını da teşvik eder. Müslümanlar, kişisel bilgileri çevrimiçi paylaşırken dikkatli olmaya ve çevrimiçi etkileşimlerinde başkalarının mahremiyetine saygı göstermeye teşvik edilir. Birinin özel bilgilerine yetkisiz erişim veya çevrimiçi olarak yanlış söylentiler yaymak, mahremiyet ihlali olarak kabul edilir.
Bir Tesettür Sembolü Olarak Tesettür: İslam’da tesettür kavramı fiziksel örtünün ötesine geçerek tevazu ve mahremiyetin sembolüdür. Mütevazı kıyafetleri, davranışları ve başkalarıyla etkileşimi kapsar. Kişinin mahremiyetini korumanın ve kendini gereksiz yere maruz kalmaktan korumanın önemini ifade eder.
Adli Usuller ve Mahremiyet: İslam hukuku, hukuki meselelere karışan bireylerin mahremiyetini ve mahremiyetini tanır. Mahkeme işlemleri, ilgili kişilerin mahremiyetine ve onuruna saygı duyacak şekilde yürütülür. İslam hukuku, özellikle kişisel itibar ve aile meseleleriyle ilgili konularda, bireylerin mahremiyetinin korunmasına önem vermektedir.
Genel olarak İslam, mahremiyet ve mahremiyetin önemini vurgulayarak Müslümanları başkalarının sınırlarına saygı duymaya, kişisel bilgilerini korumaya ve özel meselelerin kutsallığını korumaya teşvik eder. Mahremiyete saygı duymak, haysiyeti korumanın, güveni beslemenin ve topluluk içinde uyumlu ilişkileri geliştirmenin bir yolu olarak görülür.