SAÇ-SAKAL BAKIMI VE TEMİZLİK ADABI

Dini açıdan Saç ve Sakal İle ilgili hükümler

Rasülullah (s.a.v.), saç ve sakal bakımında da titizlik göstermiş ve bu hususlarla ilgili âdabı hem yaşayarak hem de değişik tavsiyeleriyle ortaya koymuştur. Hz.Cabir (r.a.) anlatıyor: Rasülullah (s.a.v.) saçı dağınık bir adam gördü: “Biriniz kendini niçin çirkinleştiriyor?” buyurdu ve eliyle saçını kısaltmasını işaret etti.” Bir gün saç ve sakalı birbirine karışmış olan bir sahabinin sakalından tutarak, “Allah (c.c.) bunları, böyle başıboş olarak salıvermen için vermedi.” buyurarak” toplum içinde perişan ve pejmürde bir vaziyette dolaşmamasını istemiştir. Yine, Hz. Peygamber (s.a.v.) mescitte iken saçı sakalı dağınık olan bir adam huzuruna girdi. Hz. Peygamber eli ile “çık” der gibi işaret etti, Sanki saç ve sakalını düzelt demek istedi. Adam istenileni yaptı ve döndü. Bunun üzerine Rasülullah (s.a.v.), “Bu vaziyet, saçı şeytan gibi (dağınık) gelmekten daha hayırlı değil midir?” buyurdu.” “Saçı olan onlara iyi baksın.” buyurdu” Hz. Peygamber (s.a.v.), saçlarını temiz tutmuş”, onları bazen kendisi”, bazen de kendi isteği ile hanımı taramıştır.”” Hatta onlara güzel koku da sürdürmüştür.”

Rasülullah (s.a.v.), başın bir kısmını traş edip, bir kısmını (perçem olarak) bırakılmasını yasakladı.” Rasülullah (s.a.v.) yarım traşı men etti.

İbni Ömer’e ‘Yarım traş nedir?” diye sorulması üzerine de, “Başın bir kısmını traş edip, bir kısmını bırakmaktır.” cevabını vermiştir. Başın bir kısmını traş edip bulut parçaları gibi bir kısmını bırakmak mekruhtur. Bunun hikmeti olarak yaratılışı çirkinleştirmek ve o devirde Yahudilerin, müşriklerin traş şekli olması gösterilmiştir. Ense traşı olmak veya saçı azaltmak yarım traş demek değildir. Rasülullah (s.a.v.) bir gün saçının bir kısmı traş edilmiş bir çocuk gördü, aile fertlerini böyle yapmaktan men edip şöyle buyurdu: ‘Ya hep traş edin ya hep bırakın.” Günümüzdeki Amerikan traşı bu yasaklanan traşa benzemektedir. Başka kültürlerin öngördüğü şeyler taklit edilmemelidir. Rasülullah (s.a.v.) kadının saçlarını traş etmesini (saçlarını kökünden kestirmesini) yasakladı.*’ Kadınlara ihramdan çıkmak için de traş gerekmez, saçlarını kısaltmaları yeter.” O halde müslüman hanımlar, tedavi olmak gibi zaruri haller dışında saçlarını kökünden kestirmek suretiyle traş etmeyecekler, erkeklere benzeyecek şekilde saçlarını kısaltmayacaklardır. Saçını müslüman kadın, Allah’ın lütfettiği bir zinet olarak görecek, başkalarından koruyacak, fasıklara, kimliksizlere benzemeye çalışmayacaktır.

Saça saç eklemek, ekletmek, iğreti saç takmak, taktırmak (peruk vb.) yasaktır. Rasülullah (s.a.v.), saçlarına saç ekleten ve ekleyen, döğme yapan ve yaptıran kadınlara lanet etmiştir.” Saçlardan ağarmış kılları yolmak mekruhtur. Çünkü Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Beyaz saçları yolmayın. Zira o beyaz saç, kıyamet günü müslümanın nurudur.”

Ağaran saç ve sakalların boyanması müstehaptır yani güzel görülmüştür.
Mekke’nin fethedildiği gün Ebu Bekir es-Sıddık’ın babası Ebu Kuhafe’yi, saçı sakalı bembeyaz olmuş bir halde Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzuruna getirdiler.
Bunun üzerine Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bunları boyamak suretiyle değiştirin, fakat siyaha boyamayın.””

Sünnet olan saç ve sakalı boyama şekli, kına ve kırmızı siyah karışımı (çivit otu gibi) nebati boyalarla boyamaktır. Ebu Yusuf erkeğin saçını siyaha boyayabileceğini söylemektedir. Başta Şafii alimleri ve pek çok İslam ulemasına göre ise siyaha boyamak mekruh görülmektedir.” Kadınların siyaha boyamaları umumiyetle caiz görülmüştür.”

İslama göre saç sakal adabı nasıldır? Kısaca bilgiler

Dinimizde Sakal ve Bıyık Bakımı ve Adabı

Sakal uzatmanın ve bıyığı kısaltmanın fıtrattan olduğu bildirilmiştir.
Müslüman erkeklerin sakallarını kesmeleri Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerince “haram” olarak değerlendirilmiştir. Şafii mezhebinde ise “mekruh” kabul edilmiştir.”

Bıyıklarınızı kısaltın, sakalınızı uzatın.”
Hadisler Müslümanların yüzlerine verecekleri şekli açıklamaktadırlar. Bu şekil, bıyıkların kısaltılması, sakalın ise bırakılmasıdır. Bir başka hadiste bunun sebebi olarak, Yahudilere benzemeyin” buyrulmuştur. Bir başka rivayet “Müşriklere benzemeyin” şeklinde gelmiştir.
Sakalın fazla uzayıp çirkin bir manzara arzetmesi halinde boyundan ve eninden kesilebileceğinde görüş birliği bulunmaktadır. Sünnete uygun olan, sakalın boyunun bir tutam olması, ondan fazlasının kesilmesidir.

Erkeklerin bıyıklarını, üst dudaklarının kırmızısı ortaya çıkacak şekilde kesmeleri, bıyıkları kısaltmak demektir. Bıyıkların ağzı kapatacak ve üst dudak kenarlarından taşacak şekilde uzatılması asla güzel görülmemiştir. Yenilen veya içilen şeylerin bıyıklara bulaşmaması önemlidir. Şüphesiz bıyığın güzelce kısaltılması, sağlık ve temizlik açısından da önemlidir.

Top sakal denilen ve sadece çenede bırakılan sakal, sünnet yerine geçmez. Hatta başkalarına benzeme olarak görülmektedir.

İslâmi kaynaklar, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in daima yanlarında bulundurduk ları bazı zati eşyalarını da kaydetmişlerdir. Bunlar; tarak, ayna, misvak, kürdan, makas, sürmedan gibi zati eşyalardır.

Üstün başın tertip ve düzeni, sadece kişinin kendisi için değil, diğer insanların göz zevkine hürmet etmek ve onların nefretli bakışlarını üzerine çekmeme için de lazımdır. Kendi gözümüzü güzel şeyler görmeye alıştırmaya çalıştırdığımız gibi, başkalarının göz zevkine hürmet etme zerafetini de göstermeliyiz.

• İslamda Saç Sakal Adabı
• Şafii mezhebine göre istinca ve güsul adabı
• İslamda Temizlik Adabı ve Önemi
• İslamda güzel koku kullanma adabı
• Namaz Adabı ile ilgili geniş bilgi
• Tümünü görüntüle.