Paylaş
İslamda savaşın kuralları
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Harbin Kuralları
SORU: Arabların İsrail ile savaştığında kutsal savaşın kaidelerine riayet etmeleri şart mıdır? Düşmanın kullandığı taktikleri bizim de kullanmamız gerekiyor mu? Şunu da biliyoruz ki Allah Teâlâ kâfirlerle sa-vaşılırken mü’minlerin biraz katı davranmalarını söylüyor, buna ne dersiniz?
CEVAP: Allah Teâlâ Bakara suresinde şöyle buyuruyor:
Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırıları sevmez. (Bakara/190)
Bundan anlıyoruz ki, bize tecavüz edenlerin tecavüzlerine karşılık vermemiz gerekiyor. Bize düşmanlık edene düşmanlık, bizimle harp edene harp etmemiz lazımdır. Ancak ilk hücum eden ve saldıran biz olmamalıyız. Yine harbe iştirak etmeyen kadın, çocuk, ihtiyar ve hastalara da dokunmamak lazımdır. Gerekmiyorsa, tahribatta da yapmamak gerekir. Bunlara gerek duyulmazsa bunları yapmak dinen yasaktır. Allah şöyle buyuruyor:
Eğer onlar savaştan vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah gafur
ve rahimdir. (Bakara/192)
Yani onlar düşmanlıklarını bırakırlarsa, hakkı sahibine teslim ederlerse, onlarla savaşmayın.
Yine Allah (c.c) Bakara suresinde buyuruyor ki:
Kim size saldırırsa siz de ona size saldırdığı kadar saldırın. (Bakara/194)
Bu ayet de gösteriyor ki düşmanı düşmanın silah, alet ve edevatlarıyla karşılamak gerekir. Yoksa ona gücümüz yetmeyecektir.
Bu nedenle, bazı müfessirler diyorlar ki, düşman eğer ateşli bombaları, zehirli gazlan kullanırsa ve bunda ısrar ederse, bizim de bu silahlan kullanmanız vacib olur. Yoksa seri hikmet tahakkuk etmez. O hikmet de zulmü durdurmak, düşmanlığı yok etmektir. Saldırgana haddini bildirmek lazımdır.
İslâm ve Arab Kahramanlığı isimli kitabın ikinci cildinde şöyle deniyor:
Allah Tevbe suresinde şöyle buyuruyor:
Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki Allah sakınanlarda beraberdir. (Tevbe/123)
Bu ayetin manası şudur: Onlar da bilsinler ki müslümanlarda bir güç ve kudret vardır. Ta ki bu güç zalimleri durdursun. Tecavüz edenleri frenlesin. Ve onlardan başka niyetleri bozuk olanlara da bir ders olsun.
Kur’an-ı Kerim Enfal suresinde Rasûlullah’a hitaben şöyle buyuruyor:
Eğer savaşta onları yakalarsan, ibret almaları için onlar ile (onlara vereceğin ceza ile) arkalarında bulunan kimseleri de dağıt! (En-fal/57)
Yani onlara öyle bir ceza ver ki onlardan sonra gelenlere veya onların yoldaşlarına bir ibret ve caydırma sebebi olsun ve dağılsmlar. Bu konuda Allah onlara zulmetmez, bilakis onlar kendi nefislerine zulmetmiş olurlar.
Bazı müfessirler şöyle diyorlar: Zalim, saldırgan, israfçı düşmana karşı misillemede bulunmak ve şiddet kullanmak, bütün komutan ve askerlere göre de üzerinde ittifak edilen bir konudur. Çünkü saldırgan düşmanı kendi haline bırakmak onu daha fazla zarar ve ziyan vermeye götürür.
Bundan anlıyoruz ki düşmanımıza aynıyla muamelede bulunmak, onunla muharebe etmek gerekiyor. Zira onlar saldırgandırlar. Düşmanlık da ancak zalimleredir.
Benzeri konular:
Cevapla