Paylaş
İslam’da Üretim Ve Tüketim Prensipleri
Question
İslam’da Üretim Ve Tüketim
Üretim, insanların ihtiyaçlarını gidermek için yaptıkları her türlü faaliyettir. İhtiyaçları giderecek olan maddeler; mal ve hizmetler olarak iki guruba ayrılmaktadır. Sanayi, ziraat, madencilik sektörüyle ilgili mallar üretim kapsamında olduğu gibi; turizm, ulaşım, temizlik ve değişik dallardaki büro hizmetleri de üretim kapsamına girmektedir. Günümüzde üretimde kalite ile ilgili çalışmalar yoğunluk kazanmaya başlamış ve kalite tespiti yapacak kurum ve kuruluşlar oluşturulmuştur. Kalite, belirlenen şartlar altında ve belirlenen bir zaman içinde istenilen görevleri yerine getirebilme kabiliyeti olarak tarif edilmektedir.
İslam dini çalışmayı, üretmeyi teşvik ederken iki günü eşit olanı da zararda kabul etmiştir. Cenab-ı Allah “insan için ancak çalıştığı vardır.”[1] buyurmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v), en hayırlı lokmanın kişinin kendi el emeğinin karşılığı olduğunu beyan ederek, itinalı ve sağlam iş yapmayı teşvik etmiştir. Bu konuda “biriniz işini sağlam ve itinalı yaptığı zaman, Cenab-ı Allah buna memnun olur.”[2] buyurmuştur. Allah’ın rızası, insanların hoşnutluğu, kaliteli mal ve hizmet üretmekle bağlantılıdır. İslam dini mal ve hizmet üretiminde kaliteye uymayı emretmiş, uymayanları ise “ ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline”[3] ifadesiyle uyarmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) geçmiş toplulukların helakine sebep olan günahlardan birinin, eksik ölçüp tartmaları olduğunu belirterek, kalitesiz mal ve hizmet üretmenin toplum yaşamında sosyal ve ekonomik sorunlara neden olacağına dikkat çekmiştir. Bu itibarla kullanma tarihi geçmiş, sağlığı tehdit eden veya arızalı ürünler piyasaya sürülmemelidir.
Yaşadığımız dünyanın yer altı ve yer üstü kaynakları sınırlıdır. Genel anlamıyla insan ve diğer canlıların ihtiyaçlarını gidermelerine tüketim denilmektedir. İslam dini, üretimde olduğu gibi tüketimde de bazı prensipler koymuş ve haram şeylere harcama yapmayı yasaklamıştır. Cenab-ı Allah helal ve temiz şeylerin tüketilmesi ile ilgili olarak “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve Allah’ın (koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez. Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden helâl, iyi ve temiz olarak yiyin ve kendisine inanmakta olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının.”[4] buyurmaktadır.
İslam dini, Müslüman’ın artan gelirini sadece şahsi harcamaları için kullanmasını hoş karşılamamış, toplumdaki ihtiyaç sahibi kişilerle paylaşmasını emretmiştir. “Onlar harcadıkları zaman ne savurganlığa saparlar, ne de cimrilik ederler. Harcamaları, bu ikisinin arasında dengeli olur.”[5] “ Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.”[6] ayetleri dinimizin tüketimle ilgili prensiplerini özetlemektedir.
Peygamber Efendimizin “Kibirsiz ve israf etmeden yiyiniz, içiniz, giyininiz ve sadaka veriniz.” [7] hadis-i şerifinin, hepimizin hayatına rehber olmasını temenni ederim.
[1] Necm,39.
[2] Beyhaki, Şu’abu’l İman, 4/334.
[3] Mutaffifin, 1.
[4] Maide, 87-88.
[5] Furkan, 67.
[6] İsra, 26-27.
[7] Buhari, Libas, 1, Nesai, 5/79, Ahmet ibn Hanbel, 2/182
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam dini, üretim ve tüketim konularında belirli prensipler ortaya koymuştur. İslam’ın ekonomik prensipleri, adil ve sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik yapı oluşturmayı amaçlar. Aşağıda İslam’da üretim ve tüketim prensiplerine ilişkin bazı bilgiler bulabilirsiniz:
Kısacası, İslam dini, adil ve sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik yapı oluşturmayı hedefler. Bu doğrultuda, insanların helal yoldan kazanç sağlamaları, ihtiyaçlarına uygun tüketim yapmaları, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanımı, zenginlerin yoksullara yardım etmeleri gibi prensipler öğütlenir.