İslamda Zelle Nedir?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

islamda zelle Peygamberlerin zellesi nedir

Peygamberlerin zellesi nedir?

Zelle Arapça: الزلة

“Tökezlemek, ayağı sürçmek, takılmak; (dili) sürçmek; hata yapmak, yanılmak; olduğu yerden ayrılmak; sapmak” anlamındaki zell/zülül kökünden türemiş olup “sürçme, yanılma, hata, kasıtsız işlenen günah, dil sürçmesi, ayak kayması” demektir (çoğulu: zellât, zeleľ). Kasıt olmadan meydana gelen günahlara ayağın sürçmesine benzetilerek zelle denmiştir. Terim olarak bir kasıt olmadan yapılan yanlış, işlenen günah.

Kur’ân-ı Kerim’de zelle kavramı dört âyette çeşitli fiil kalıpları halinde geçmiş, bunların üçünde kulların sürçmesinde şeytanın etki ve yönlendirmesine dikkat çekilmiş (el-Bakára 2/36,209,3/155), birinde de yemin ve antlaşmaların art niyetlere vasıta kılınmaması, aksi takdirde aleyhte bir durumla karşılaşılabileceği, ayağın kayabileceği belirtilmiştir (en-Nahl 16/94). Dini bir terim olarak zelle, biri her insan hakkında, diğeri peygamberler hakkında olmak üzere iki şekilde tanımlanmıştır. Ebü’l-Berekåt en-Nesefi zelleyi “yürü yenin çamurda istemeden kayması gibi zıddını yapma kastı olmaksızın bir emre aykın olarak işlenen fiil”; Tehånevi “mükellefin meşru bir işi yaparken gayrimeşru bir işe düşmesi veya insanın kasıt olmaksızın işlediği küçük günahlar”; EbulYüsr el-Pezdevi ve Beyazîzāde Ahmed gibi Matüridi alimler ise zelleyi peygamberlere nispet ederek “peygamberlerin nübüvvet döneminde yanılarak veya unutarak işledikleri küçük günahlar” şeklinde tanımlamıştır. Matürīdi kelamcı Nüreddin es-Sabûnî gibi bazı âlimler zelle yerine bu anlamda “peygamberlerden kasıt veya ihtiyar olmaksızın meydana gelen fiil-iş” ifadesini kullanmış, bazı Eş’ari, Matüridi ve Mu’tezili alimler küçük günahlar arılamında sagair terimini tercih etmiş; bazıları yanılarak ve hataen işlenen sagair” ifadesiyle buna da yanılma ve hata kaydını koymuştur.

Kelam ilminde zelle konusu peygamberlerin günahlardan korunmuşluğu (bk. ismet) çerçevesinde ele alınmıştır. Peygamberlerin, Allah ile insanlar arasında elçilik ve örneklik görevine ehil olmalan için aklıselim (fetânet), güven (emånet) ve doğru sözlülük (sıdk) vasıflarına sahip bulunmalan ve ahlaki, akli ve bedeni kusurlar taşımamaları gerekir (bk. peygamber). Mâtürīdi alimlerin büyük çoğun luğu peygamberlerin zelle işlemelerinin mümkün olduğunu kabul etmiştir. Peygamberlerin günahları, çirkin ve yasak olanı işlemeleri değil, en faziletli olanı terk anlamındadır. Bazı Matüridi alimlere göre ise peygamberler büyük küçük bo tün günahlar yanında zellelerden de korunmuşlardır.

Eş’ari’ye göre, nübüvvetten önce pey gamberler günah ve zelle kapsamına gi ren kusurlar işleyebilirler, ancak nübüv vet döneminde bu söz konusu değildir. Eş’ariler’in genel yaklaşımına göre sehiv ve hatalar günah kapsamında olmadığından peygamberlerin zelle yapması caizdir. Bazı müteahhirin dönerni Eş’arī âlimler zelle anlamında kullandıkları sagairi nefret uyandıran ve uyandırmayan şeklinde ikiye ayırmış; peygamberlerin bilerek veya unutarak nefret uyandıran sagairden korunmuş olduklarını, diğerlerinden korunmadıklarını kabul etmişlerdir.

Mu’tezile’nin çoğunluğuna göre peygamberlerin bilerek bir tane miktarı kadar eksik tartmak gibi insanların kendilerine tabi olmalarına engel olan nefret ettirici sagairi işlemeleri caiz değildir, nefret ettirici olmayan sagair işlemeleri ise mümkündür. Nazzam’a göre peygamberlerin ne kasten, ne hataen ne de tevilde yanılma olarak büyük-küçük günah işlerneleri mümkün değildir, sehven ve nisyan sebe biyle yanılmaları ise mümkündür.

Şia’ya göre peygamberler ve imamlar Allah’ın hücceti oldukları için günah ve zellelerden masumdurlar. Onlar için günah ve sehvi caiz görmek, onları diğer insanlarla aynı seviyeye koymaktır.

Dini terimler sözlüğü diyanet

Dini Siteler Listesi

Peygamberlerin Zellesi Nedir?

Zelle kavramı, Arapça “zelle” (Arapça: الزلة) kelimesinden türemiştir ve sözlük anlamı “tökezlemek, ayağı sürçmek, hata yapmak, yanılmak, kasıtsız işlenen günah, dil sürçmesi” gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise kasıt olmadan yapılan yanlış, işlenen hata veya kasıtsız bir fiildir. Zelle, bir insanın kasıt olmadan, yanılışla yaptığı hataları ifade etmek için kullanılır ve ayağın sürçmesine benzetilir.

Kur’ân’da Zelle Kavramı

Kur’ân-ı Kerim’de zelle kavramı dört ayette çeşitli fiil kalıpları şeklinde geçmiştir. Bu ayetlerin üçünde, kulların sürçmesinde şeytanın etkisi ve yönlendirmesi vurgulanmış, birinde ise yemin ve antlaşmaların art niyetlere vasıta kılınmasının sonucu olarak ayak kayması ihtimalinden bahsedilmiştir (el-Bakara 2/36, 209; Âl-i İmrân 3/155; en-Nahl 16/94). Zelle, dini bir terim olarak biri her insanın, diğeri ise peygamberlerin yapabileceği hataları ifade etmek üzere iki şekilde tanımlanmıştır.

Kelam İlminde Zelle

Zelle konusu, kelam ilminde peygamberlerin günahlardan korunmuşluğu (ısmet) çerçevesinde ele alınmıştır. Peygamberler, Allah ile insanlar arasında elçilik ve örneklik görevini ütelerken akıl, güvenilirlik ve doğruluk gibi vasıflara sahip olmalı ve ahlaki, akli ve bedeni kusurları taşımamalıdır. Bu nedenle peygamberlerin günahlardan korunmuş oldukları kabul edilir. Ancak, peygamberlerin bazı durumlarda hata yapabilecekleri (çoğu zaman kasıtsız ve bilmeden) kabul edilmiştir.

Mâtürîdi alimlerin büyük çoğunluğu peygamberlerin zelle yapmasının mümkün olduğunu kabul etmiştir. Ancak bu hatalar, çirkin veya yasak olan bir fiili işlemek değil, en faziletli olanı terk etmek anlamındadır. Bazı Mâtürîdi alimlere göre ise peygamberler, büyük veya küçük olsun, her türlü hatadan ve zellelerden korunmuşlardır.

Eş’arî’ye göre peygamberler, nübüvvet öncesinde kusur işleyebilirler, fakat peygamberlik döneminde bu mümkün değildir. Eş’arî’lerin genel yaklaşımına göre sehiv ve hatalar günah kapsamında olmadığı için peygamberlerin zelle yapması caizdir. Bazı Eş’arî alimler zelleyi “nefrin uyandıran ve uyandırmayan” olarak ikiye ayırmış ve peygamberlerin bilerek veya unutarak nefret uyandıran hatalardan korunmuş olduklarını söylemişlerdir.

Mu’tezile ekolüne göre ise peygamberlerin insanlara örnek olma vasfına zarar verecek herhangi bir günah veya zelle işlemeleri caiz delemeleri caiz de\u011ildir. Bazı Mu’tezilî alimler peygamberlerin sehven ve yanılarak bazı hatalar işleyebileceğini söylemiştir ancak bu hataların, peygamberlerin masumiyetine halel getirmemesi gerektiği belirtilmiştir.

Peygamberlerin Masumiyeti ve Zelle

Şia mezhebine göre peygamberler ve imamlar masumdur ve günahlardan ve zellelerden korunmuşlardır. Onların bu masumiyeti, Allah’ın hücceti olmalarından kaynaklanır. Bu nedenle peygamberlerin günah ve sehiv işlemeleri onların diğer insanlar seviyesine inmesi anlamına geleceği için kabul edilmez.

Sonuç

Zelle, peygamberlerin insan olarak yanılma paylarını ifade eder. Peygamberlerin yaptığı bu hatalar bilerek ve isteyerek işlenmiş günahlar değil, insan olmanın gereği olarak kasıtsız şekilde işlenen hatalardır. Kur’ân ve hadislerde bu zellelerin peygamberlerin öğrenme, olgunlaşma ve ümmetlerine örnek olmaları açısından önemli oldukları vurgulanmıştır. Bu yüzden peygamberlerin zelleleri, ilahi hikmetin bir gereği olarak değerlendirilir. Peygamberlerin zellelerinden ders çıkarmak, insanların da hatalarından ders çıkararak kendilerini geliştirmeleri için önemli bir örnektir.

Zelle Ne Demek? Kısaca

BENZER KONULAR:

Cevapla