İslam’ı anlamak

Question

islam’ı doğru anlamak istiyorum

Eskiden İslam’ın güzel ahlak olduğunu düşünürdüm. Lakin dinde olduğunu öğrendiğim bazı şeyler. Beni HZ. Muhammed’den içimde istemesem de nefret ettirdi. Aklen onun hala eşi benzeri olmayan bir insan olduğunu düşünüyorum. Ama kalben iyi biri olduğunu artık düşünmüyorum maalesef. Bunların başlıca sebeplerinden bazıları Şunlar :

“Bir Müslüman veya zimmi / Muahid bir kâfir, (öldürdüğü) bir kafire karşılık öldürülmez.” (Buhari, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İbn Mace, İbn Hanbel/bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 6/269).
Bu adil mi? Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir sözüyle sevmiştim ben onu.
“Hür kimse köleye karşılık olarak kısas olmaz.” (İbn Hanbel, Darekutnî, Beyhakî / bk. Zuhayli, a.y)
Köle de bir insan değil mi sonuçta?
“Kocası olan kadınlarla da evlenmeniz haramdır, ancak harp esiri olarak eliniz altında bulunan cariyeler bundan müstesnadır. (Nisa, 4/24)
Bir ülkeye savaş açacaksın evli de olsa karısını alacaksın. Nasıl anlayayım bunu?
Başka bir hadis okudum söyle diyor.
– Biz Resulüllah ile beraber Mustalik oğulları gazvesinde bulunduk. Bu arada birçok Arap güzelini esir aldık. Kadınlardan ayrı yaşamamız epey uzun sürmüş, kadınlara karşı arzumuz da artmıştı. Fakat bizler, kadınlar üzerinden fazla fidye almayı arzu ettiğimizden esir kadınlara yaklaşıp çocuk olmaması için azil yapmak istedik. Resulüllah aramızda iken hükmünü ona sormamız uygun olurdu. Resulüllah (a.s.) cevaben:
“Böyle yapmanızda size bir zarar yoktur. Allah kıyamet gününe kadar ne kadar can yaratmayı takdir etmişse, o mutlaka olacaktır.” buyurdu.
– Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2599
Şimdi ben bu günahkar Müslümanlığımla günah diye bana çıkma teklif eden kızlara hayır diyorum. Gözlerimi yolda gördüğüm açıklardan çeviriyorum. Benim Ümmetimin en hayırlısı dediği adamlar savaşta öldürdükleri adamların karısına arzuları arttığı için tecavüz ediyor. Sonra alemlere rahmet insana da diyorlar ki hamile bırakmasak günah mı?
Bu mübareklerin evde karıları bekliyor, onların yaptığı şey de bu. Peygamberin derdi de tecavüz olmuş mu olmamış mı değil hamile kalırlar mı?
Bunca senedir işte bir Allah var ona hesap vereceğiz İslam diye bir kutsal dava var bu adamlar bunun için çabalamış gibi düşünüp bunları okuduğum zaman dedim ki. Ne ortada bir kutsal dava ne başka bir şey. Para için uçkurları için yaşamışlar bizi de uyutmuşlar gibi düşüncelere dalıyorum.
Bunlara da cevap bulamıyorum. Özellikle son yazdığıma. Şimdi içimde Peygambere iman yok. O zaman Müslüman da değilim. İslam’dan çıkan insanın cehennemi bu dünya da başlar derlerdi, doğruymuş. Şimdi diğer dinler İslam dan daha iyi değil ee deizm de şüphesiz saçmalık boşluktayım daha doğrusu eksideyim yaşam amacımı kaybettim. Bir gün öleceğim sevdiklerim ölecek ne olacak bize. Niye varım ben diye düşünüyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Böyle yaşamaya yaşam denmez. O yüzden benim sorularıma verecek “yazdıklarımla alakalı” bilgiler varsa lütfen bana yardım edin. Bunlara cevap bulduğum an ancak Müslümanı geçtim bir canlı olacağım. Sizden cevabınızı bekliyorum

BENZER KONULAR:

Answers ( 5 )

    1
    2022-02-27T12:45:28+03:00
    • Sevgili kardeşim anladığım kadarıyla siz bir kaynaktan faydalanmışsınız.bazı kaynaklar gerçekten İslamı altını oymak için yüzyıllardır uğraşları sonucudur.nasıl ki bir doktorun teşhisi ile yetinmiyorsak araştırmalarımız da bir kaynakla yetimemeliyiz.benim okuduğum kadarıyla azl olayı esir edilen kadınlarla alakalı değil kendi eşleriyle alakalı ve bunu birkaç kaynaktan okudum ama şimdi sana kaynağın adını hatırlamıyorum dersem bu benim zaafım derim.siz peygamberin hayatın iyi araştırın ve kuranın hepsine bir cevabını bulacaksınız.o peygamber kendi heva ve hevesiyle asla konuşmaz o merhametlilerin en merhametlisidir.sizi kötülüğe çağıran bu zamanda ahlaksızlığın sanki sıradanmış gibi ayyuka çıktığı bu dönemde nefsinize hakim olmak hala içinizde helal haram kavramının bir tezahürüdür.araştırmalarınızı inşaallah cevap bulacağınız sağlam kaynaklardan bulacağınız umarım.Bir de Hud suresindeki şu ayeti ;Allaha,inandım de ve dosdoğru ol.ile hayatımıza yön verelim bir Alimin dediği gibi zaman imanı kurtarma zamanı vesselam
    En iyi cevap
    0
    2022-03-01T00:39:20+03:00

    Değerli genç kardeş… Maalesef son zamanlarda ateist sitelerinin, özellikle gençlerin kafasını bulandırmak ve şüphelerini arttırmak için öne sürdükleri klasik argümanları dile getirmişsin. Sevgili kardeş, öncelikli olarak şunu bilmek gerekir ki Peygamber Efendimiz Kalem Suresi 4. ayeti kerime de buyurulduğu üzere “Yüce bir ahlak üzere yaratılmıştır.” ve Peygamberimiz kendi ifadesi ile “Ben güzel ahlakı tamamlamak/yaşamak için gönderildim.” buyurmuştur. Peygamber efendimiz hiç bir zaman kötü bir ahlak üzere olmamıştır. Peygamberimiz hiç bir zaman şehvetini düşünen ve ashabına bu yönde telkin eden bir peygamber değildir. O savaşta da barışta da kadına ve erkeğe değer veren, efendi-köle ayrımı yapmayan, insanların şerefini ve izzetini her daim gözeten bir peygamberdir. İslam köleliği kaldırmak üzere gönderilmiştir. Batıda 20. Yüzyıla kadar devam eden kölelik düzeni İslâmda 600’lü yıllarda yasaklanmıştır.
    Nasıl ki içki aşama aşama haram kılındı ise kölelik de aşama aşama kaldırılmış ve köleler özgürleştirilmiştir.
    Tabii ki İslam’ın kendine özgü bir savaş ve Cihad hukuku vardır. Savaşlarda erkeklerde ve kadınlarda esir alınır, mallar ganimet olarak ele geçirebilir ama bu hiçbir zaman batının ve yüzyıllardan beri gayrimüslimlerin yapmış oldukları gibi değildir. Esire kadına ve çocuğa zulmedilmez…

     

    0
    2022-03-01T00:47:02+03:00

    Batıcıların İslam dinine kölelik düzeni saldırma ve eleştirme hakları yoktur. 20. Yy sonlarına kadar Afrika kıtasından getirilen milyonlarca siyahinin nasıl köleleştirildiklerini ve ırkçı muameleye maruz bırakıldıklarını çok iyi biliyoruz. İslam daha Mekke döneminde köle siyahi Bilali Habeşi’yi alıp azat etmiş yani özgürleştirmiştir.

    Aşağıdaki hadis İslam’ın köleliğe bakışının somut halini bize göstermektedir.

    “Sizden hiçbir kimse «kölem, cariyem» diye hitap etmesin. Hepiniz Allah’ın kullarısınız. Kadınlarınızın da her biri Allah’ın kullarıdır. Onlara hitap edecek olan kimse; «oğlum, kızım, yiğidim», diye seslensin.”  (Müslim, Elfâz,13

    0
    2022-03-01T00:50:54+03:00

    Kökeni itibariyle insanlık tarihinin derinliklerine kadar uzanan kölelik, gücü elinde bulunduran ve kendilerini üstün gören bir sınıfın başkalarını aşağı görmelerinin talihsiz bir ürünü ve çok kötü bir insanlık ayıbıdır. Oysa bütün insanlar Âdem’dendir, Adem ise balçıktan yaratılmıştır. O sebeple bir soyun diğerine üstünlüğü söz konusu değildir.

    Hint, Çin, Mezopotamya, eski yunan, Roma, Mısır’da olduğu gibi, İslam öncesi dönemde Araplarda da kölelik kurumu canlı bir biçimde yaşatılmaktaydı. İslam, insana reva görülen bu aşağılayıcı ve ayrıştırıcı zihniyet ve uygulamaya karşı çıktı, fakat bir takım psikolojik ve sosyolojik nedenlerle bu sorunu bir çırpıda kaldırma yoluna gitmedi.

    Yaklaşık olarak yirmi üç yıl süren tebliğ sürecinde aşama aşama yok etme yöntemini uyguladı. Bu yüzden öncelikle toplumda yerleşmiş olan köle edinme ve kölelik zihniyetini yok etme çabası içerisine girdi. Tüm insanların aynı kökten geldikleri, eşit hak ve özgürlüklere doğuştan sahip oldukları ve hepsinin de aynı amaçla yaratıldıkları düşüncesinin; hiç kimsenin Allah’tan başkasına kul/köle olamayacağı prensibini inananların zihinlerine yerleştirdi.

    Tüm insanların eşit oldukları; özellikle müminlerin birbirlerinin kardeşi olduğu; Allah katında, kardeşler arasında takvadan başka hiçbir üstünlüğün söz konusu olmadığı gerçeğini kabul ettirdi. Sonra da her insan için olduğu gibi, kölenin de yaratılışta sahip olduğu hayat hakkıyla birlikte, aklını, dinini, neslini ve malını müdafaa etme haklarının olduğu, dolayısı bunların gasp edilemeyeceği ilkesini Müslümanlar arasında uygulamalarla gösterdi. Daha sonra da çeşitli vesilelerle köle azat etmenin dindeki değeri ön plana çıkarılarak mevcut kölelerin tüketilmesi yoluna gidildi.

    En son olarak da Muhammed (47) suresinin 4. Ayetinde, savaş esirlerinin, mecbur kalınmadığı sürece, köleleştirilmeyip salı verilmeleri; ister iyilik namına ister bir bedel karşılığı mutlaka salıverilmeleri hükmü getirilerek asr-ı saadette İslam toplumunda köle edinme geleneği sona erdirilmiş oldu. Mevcut köleler ise, hürriyetleri ellerine verilerek, Allah, azat eden kişi ve azat edilen köle için ortak bir ad olan “Mevla” adıyla iradelerinde serbest bırakıldılar…

    0
    2023-05-11T13:19:46+03:00

    Küfür ve kâfirlerle mücadele etmeyi bırakmak küfür müdür?

    “10) Küfür ve Kâfirlerle Mücadele Etmeyi Bırakmak Kişi yaşamış olduğu yerdeki fesatları -ki bunların başında küfrün hâkim olması gelir- yok etmek için her hangi bir çaba ve gayretin içine girmez, hiçbir faaliyette bulunmaz, aksine böyle bir çaba içinde olan insanları engellemeye çalışırsa, bu, onun o duruma razı olduğunu gösterir.Her kim Allah’ın dinini hâkim kılmak için çabalayan kimseleri engeller, onlar aleyhinde çalışır ve onlar hakkında ileri geri konuşursa, demek ki orada bulunan fesada ve küfre razı olmuştur. Bu ise çok tehlikeli bir durumdur.”(kynk:…com) Şimdi etrafımızda küfür ameli işlendi diyelim uyaramadık fakat uzaklaştık dinden mi çıkarız? Kısaca küfürle kâfirlerle (gücümüz yetmezse)mücadele etmemek dinden çıkarır mı?

Cevapla