Paylaş
İslam’ın ekonomik hayatla ilgili genel ilkeleri nelerdir? Belirtiniz.
Question
İslam’ın ekonomik hayatla ilgili genel ilkeleri nelerdir? Belirtiniz.
İslâm sadece inanç esasları üzerine kurulmuş din değildir. İslam dini hayatın bütün alanlarına ilişkin her konuya temas etmektedir. Bu alanlardan biri de ekonomi ve ekonominin hayat ile ilgili genel ilkeleridir.
İslâm Ekonomisi esasta Kuran ile Sünnet üzerine bina edilmiştir. Bu nedenle, İslâm ekonomisinde usul vahiyden kaynaklanan ilkelere dayanmakla birlikte, uygulamalar zamana ve mekâna göre değişebilmektedir.
İslam’ın ekonomik hayatla ilgili genel ilkeleri:
- TEVHİD, VAHDET BİRLİK İLKESİ:
İslâm İktisadi sistemi, tevhid inancı esasına göre şekillenmiştir. Tevhid inancına göre, yerin ve göğün tek sahibi ve yaratıcısı Allah olduğuna göre, doğal olarak tüm kaynaklar da Allah’a aittir. Allah bu kaynakların kullanımı ve dağıtımı konusunda kullarını emanetçi kılmakta, ancak onlara nasıl davranmaları gerektiği konusunda emir vermekte ve tavsiyelerde bulunmaktadır.
- ADALET VE İHSAN İLKESİ
Adalet kavramı, günlük yaşam, kişisel ve sosyal hayatı kapsamaktadır. İslâm ekonomisinde gelir dağılımının düzeltilmesinde zekât, fıtır, sadaka gibi önemli unsurlarla birlikte ihsan da önemli bir unsur olarak rol oynamaktadır. Kur’ân’da, insanlara ihsanda bulunma emredilmektedir. Genel olarak, iyilik ve lütufta bulunmak, bir işi en güzel şekilde yapmak, Allah’a ihlâsla kulluk etmek, anlamlarına gelen ihsan, iktisadî anlamda yardımlaşmayı ifade etmektedir. İslâm iktisadında sosyal adaleti sağlamaya yönelik uygulamalardan biri de kuşkusuz zekât müessesesidir. Zekât kavramı Kur’ân-ı Kerim’de, “sahip olunan değerlerden başkalarına vererek temizlenme” anlamında kullanılmaktadır
- ÖZGÜR İRADE İLKESİ:
İnsanlar, hayatlarında ve gelecek dünyasında özgür iradenin gerektirdiği söz ve eylemlerden sorumludur. İslâm iktisadî sistem anlayışında, bireyler özgür irade sahibidirler. Allah insanları istedikleri şekilde amel etmekte rahat bırakmıştır. Bu husus Kur’an’da “…Dilediğinizi yapın. Şüphesiz o, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.”(fussilet 40) şeklinde ifade edilmiştir. Bu nedenle kişi genel kurallar çerçevesinde özgür iradesiyle karar almakta ve hayata geçirmektedir. Kişinin iktisadî faaliyette bulunması ya da bulunmaması konusunda cebri yollara başvurulmaz. Böylece iktisadî faaliyetlerin serbestçe yapılmasının önü açılmakta ve bireysel iktisadî kabiliyetlerin gelişmesi sağlanmaktadır. Burada devlete düşen görev ise, ekonominin temel ilkelerini güvence altına almak, alt yapı hizmetlerini oluşturmak ve nimet ile külfet paylaşımında adaleti sağlamaktır.
- SORUMLULUK İLKESİ:
İslâm’da herkes kendi vicdanından, toplumundan, ülkesinden, insanından, diğer canlılarından, çevresinden ve evrenden sorumludur. Kur’an’da bu inanç, müminlerin davranışlarını umursamaz, tepkisel veya içgüdüsel söz ve amellerden ziyade bilinçli, anlamlı, maksatlı, iyi ve uygun davranışa dönüştürebilen bir mekanizma olarak düzenlemiştir. Görülebileceği gibi, bu sorumluluk anlayışı, temelde, ekonomik alanda da aynı işlevi sürdürerek, Allah’a karşı olan sorumluluğa dayanmaktadır. Örneğin, insanların mallarını haksız yere edinmeye çalışanlara gelecek nesillere karşı sorumlulukları hatırlatılmakta, bunları haksız yoldan vazgeçirmeye çalışılmaktadır. İslâmî ekonomik sistemde genel olarak kişisel çıkarlar ile sosyal çıkarlar arasında bir çatışma olmadığı, aksine kişisel çıkarlar ile sosyal çıkarlar arasında bir uyum olduğu kabul edilmektedir.
Bu bakış açısıyla bir Müslüman, Allah’a inanan, Allah’a güvenen, sebeplere başvurup Allah’a tevekkül eden, Allah’ın kullarına hizmet şuuru içinde müteşebbis, kul hakkına saygı gösteren, muhteris değil kanaatkâr ve aynı zamanda rasyonel davranan bir insan olmak sorumluluğunu taşımaktadır.
- ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİ:
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, ölçülülük, ölçülü, dengeli olma durumu, ılımlı ve itidalli olmak anlamına gelmektedir. Ölçülülük ilkesi, kendisine ekonomik hayat içerisinde iki şekilde yer bulmaktadır. Bunlardan ilki tüketicileri esas alan ölçülülüktür. Bu yönüyle ölçülülük insanlara gerektiği kadar, yeri ve zamanında harcamayı savurganlık ile ifrattan uzak durulmasını, yani israftan kaçınmasını öğütlemektedir. Nitekim bu durumun Kur’an da “Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf 31) şeklinde emredilmektedir. Diğer taraftan israfı yasaklayan Kur’an’ın “Eli sıkı olma (cimri olma); büsbütün eli açık da olma (israf etme). Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.” (İsra 29) cimriliği de, israfı da yasakladığı görülmektedir. Ölçülülük ilkesinin diğer bir tarafında ise ticaret erbapları ilgilendirmektedir, “….denge ve ölçüyü (mizanı) O koydu ki, dengeden (mizandan) sapmayasınız. Ölçüyü düzgün tutunuz ve eksik tartmayınız.” (Rahman 7-9) “…Ölçüyü ve tartıyı adaletle ve tam yapın. Biz kimseye gücünün yettiğinden fazlasını teklif etmeyiz. Söylediğiniz zaman da, yakınınız da olsa âdil olun ve Allah’a verdiğiniz sözü tutun. Öğüt alıp düşünesiniz diye Allah bunları size emretmiştir.” ( Enam 152) “Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir”. (İsra 35)
BENZER KONULAR:
- Allah’ın özel olarak seçtiği veya görevlendirdiği bir cemaat var mıdır?
- İsrafın zararları nelerdir? Ayet ve Hadislerle
- İslamda Karz-ı Hasen – Borç Vermek
- İslam’da sosyal yardımlaşma ve dayanışma
- Kafir Ne Demek? Kafir Kime Denir Kısaca
Answer ( 1 )
İslam; sadece kişilerin inanç ve ibadet ilkelerini belirleyen bir din değildir. İslam; hayatın bütün alanlarında yerini almaktadır. O alanlardan birisi de, ekonomik hayatla ilgili hükümlerdir. İslam’ın ekonomik hayatla ilgili bir takım genel ilkeleri vardır. Bu ilkeler; tevhid, vahdet ve birlik ilkesi, adalet ve ihsan ilkesi, özgür irade ilkesi, sorumluluk ilkesi ve son olarak da ölçülülük ilkesidir.