Paylaş
İslam’ın Engellilere Bakışı
Question
İslam’ın Engellilere Bakışı Nasıldır ?
Allah u Teala varlıklar içerisinde insanı en güzel surette yaratmıştır. Bundan dolayı insan, saygı ve hürmete layıktır. İnsanların ne şekilde olursa olsun yaratılış bakımından birbirlerine üstünlüğü yoktur. Zira peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurur: “Allah sizin sûretlerinize ve mallarınıza değil, kalplerinize ve amellerinize bakar’’[1]Yüce Allah insanları fiziki yapıları, renkleri, ırkları, cinsiyetleri, sağlam veya engelli oluşları ile değil iman, ibadet, salih amel, takva ve güzel ahlakı ile değerlendirir.
Peygamberimiz(s.a.v.) başka bir hadisi şerifte ise“Bir kimsenin mü’min kardeşini (herhangi bir kusuru veya fizikî engeli sebebiyle) küçümsemesi günah olarak ona yeter’’[2]buyurmuştur. İnsanların çoğu sağlıklı bir şekilde dünyaya gelirken, bazıları da “engelli” olarak doğmaktadır. Bazı kimseler de sağlıklı bir şekilde doğmakla beraber, değişik sebeplerle, engelli bir insan olabilmektedir. İnsan bedeninin bazı uzuvlarının eksik olması veya işlevini yitirmiş olması, kişi için bir kusur sayılmaz. İnsanları fizikî durumlarına göre değerlendirerek bir kusurundan dolayı ayıplamak, dinimizce de hoş karşılanmamıştır. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır
“(Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi (Resulüm! Onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek”[3]
Peygamber Efendimiz(as) hakkında ayet inmiş olan Ümm-i Mektum ile hayatı boyunca ilgilenmiş ve bu davranışı ile bizlere örnek olmuştur.
Yüce dinimiz özürlülerle ilgili özel hükümler koymuş, mü’minlerin her konuda birbirleriyle dayanışma ve yardımlaşma içerisinde bulunmalarını emretmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) de bütün insanlarla olduğu gibi engellilerle de özel olarak ilgilenmiş; onların yeteneklerini değerlendirmiş ve onlara yapabilecekleri çeşitli görevler vermiştir. Ashabından görme engelli Ümm-i Mektum’u, kendileri Medine dışına çıktığı günlerde yerine vekil bırakmış olmasını bir örnek olarak hatırlatabiliriz
Başka bir hadis-i şerifte de; engellilere yardım edilmesi teşvik ve tavsiye edilerek şöyle buyrulmaktadır:
“… Yolunu kaybeden kimseye yolu gösterivermen sadakadır; gözü sakat kimse için görüvermen sadakadır; yoldan taş, diken, kemik (gibi şeyleri) kaldırıp atman sadakadır; kovandan kardeşinin kovasına su boşaltman sadakadır”[4]Engelli kardeşlerimizi toplumdan dışlamamalı, aksine topluma kazandırmak için yeteneklerini geliştirebilecekleri mekânlar düzenlenmelidir. Eğitim imkânı sağlanması, özgüven sahibi olabilmeleri için yapabilecekleri işlerin verilmesi de bir mü’min olarak insani görevimizdir.
Bizler bir imtihan dünyasında yaşamaktayız. Doğuştan veya sonradan karşılaştığımız hastalıklar ve engeller karşısında sabırlı olabilmek en güzel davranıştır. Unutmayalım ki karşılaştığımız felaket, hastalık ve engeller geçmiş günahların keffâreti, gelecek mükâfatların da habercisidirler.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam’da engelliler, doğuştan gelen haysiyet, değer ve haklara sahip bireyler olarak kabul edilir. İslam, fiziksel, zihinsel veya duyusal yetenekleri ne olursa olsun tüm bireylere saygı, nezaket ve şefkatle davranmanın önemini vurgular. İşte İslam’ın engellilere bakışını vurgulayan bazı önemli noktalar:
Kültürel tutumların ve uygulamaların Müslüman topluluklar içinde farklılık gösterebileceğini ve engelliliğe yönelik toplumsal tutumların İslam’ın öğretileriyle uyuşmadığı durumlar olabileceğini belirtmek önemlidir. Bununla birlikte, eşitlik, merhamet ve kapsayıcılık ilkelerinin kökleri İslami öğretilere dayanmaktadır ve Müslümanlar, toplumun tüm üyeleri için kapsayıcı ve destekleyici bir ortam yaratarak engelli bireylerle etkileşimlerinde bu değerleri desteklemeye teşvik edilir.