Paylaş
İsra Miraç Mucizesi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İsra ve Miraç Mücizesi
Allah, mesajını kullarına iletmesi için seçtiği peygamberleri farklı mucizelerle desteklemiştir. Bu mucizeler, seçilmiş elçilerin “Allah adına” konuşuyor olduklarının delilleri ve vahyin muhataplarını da peygamberlerin Allah adına konuşuyor olduklarını iknaya yöneliktir. Bu hakikate binaen Peygamber Efendimizin “İsra ve Miraç” mucizesi, Kur’an-ı Kerim’den sonraki en büyük mucize olarak kabul edilir. İsra, Allah Resulü’nün bir gece vakti Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürülmesi, Mi’rac ise Mescid-i Aksa’dan huzura yükselmesidir. Miraç, zaman ve mekan sınırlarını dışarıda bırakan mucizevî bir olaydır. Miraç, bütün süflî duygulardan, beşerî hislerden, tertemiz bir kulluğa yükselmeyi de sembolize eder aynı zamanda. İsra ve Miraç, Recep Ayının 27. gecesi, Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail (a.s.)’in rehberliğinde Muhammed (s.a.s.)’in Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da ilahî huzura yükseltilmesidir.
İsra ve Miraç mucizesi, Kur’an-ı Kerim’de iki farklı surede izah edilmiştir. İsra Suresi’nin ilk ayetinde Allah bu büyük mucizenin ilk bölümü olan İsra’yı şu şekilde anlatır: “Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i), bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah her türlü noksanlıklardan münezzehtir. Hiç şüphesiz O, (her şeyi) işitendir, (her şeyi) görendir.” [1]buyurmaktadır.
Miraç bölümünü ise Allah (c.c.), Necm suresinin 6 ila 18. ayetleri arasında şu şekilde anlatmaktadır: “(O), fevkalade bir güçle donatılmış [bir melektir] ki o an geldiğinde kendini gerçek şekli ve hüviyeti ile gösterdi, ufkun en uç noktasında görünerek ve sonra yaklaşarak yanına geldi, aralarında iki yay mesafesi kalıncaya kadar, hatta daha da yakınına. Böylece [Allah], vahyedilmesini uygun gördüğü her şeyi kuluna vahyetmiş oldu. [Kulunun] kalbi gördüğünü yalanlamadı. Peki siz, ne gördüğü konusunda O’nunla tartışmaya mı giriyorsunuz? Ve onu bir kez daha gördü, en uzak noktadaki sidre ağacının yanında, vaad edilen bahçenin yakınında, meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında. [Dikkat edin], göz ne kaydı, ne de (başka yöne) çevrildi: ve O, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü. [2]
İsra ve Miraç, Allah’a yükselmenin sadece kullukla olabileceğini gösteren sırlı bir olaydır. Bundan dolayı İsra ve Mirac’ın “nasıllığını” tartışmaya harcanacak zaman, “bu sırlı yolculuğun ifade ettiği anlam ne olabilir ve kullukta nasıl derinleşebilirim?” sorularının cevaplarını bulmaya ve bunlar üzerinde düşünmeye ayrılırsa herhalde daha faydalı sonuçlar elde edilecektir.
Namaz dışındaki diğer bütün ibadetler Allah Resulüne yukarıdan-aşağıya bir vahiyle iletilmiştir. Namaz ise Allah Resulü “huzura” davet edilerek kendisine verilmiştir. Bu durum da bizlere namazın, nasıl müminin miracı olduğunu gösteriyor. Kılınan her namaz aslında mümin için çıkılan bir miraç olmalı…
Diğer Sitelerimiz:
Benzer Konular:
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
MİRAÇ MUCİZESİ
Bazı zaman ve mekanlar, onlarda meydana gelen hadiseler sebebiyle değer kazanmışlardır. Bu değerli zamanlardan biri de Miraç Kandilidir.
Miraç; Peygamberimizin yüce makamlara çıkarılması, İsrâ ise; gecenin bir saatinde Peygamberimizin Mekke’den Kudüs’e götürülmesi demektir. İsra, ayetle sabittir. Yüce Allah okuduğum ayette şöyle buyurmaktadır “Her türlü noksanlıktan münezzeh olan Allah, Kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan alıp, kendisine bir takım ayetler gösterelim diye, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götürdü; Şüphesiz ki O, her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.” [1]
Peygamberimiz (s.a.v.) Cebrail ile birlikte, semalara, yüce makamlara çıkarılmış ve kendisine mülk ve melekût âlemleri gösterilmiştir. Miraç; hicretten bir buçuk sene önce, Miladî 621 yılında, Peygamberimizin amcası Ebu Talib ile eşi Hz. Hatice’nin vefat ettiği, müşriklerin baskılarının arttığı, Taif ziyaretinde saldırıya uğradığı ve müşriklerin baskılarına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan’a göç etmek zorunda kaldığı bir zamanda vuku bulmuştur. İşte böyle bir ortamda yüce Allah, Peygamberini İsra ve Miraç ile onurlandırmış, Ona olan sevgisini göstermiştir.
Miracı; bizim ölçülerimizle değil, Yüce Allah’ın kudretinin ölçüleriyle değerlendirip ona iman gözüyle bakmamız gerekir. Günümüzde Miracı anlamak, eskiye nispetle daha kolaydır. Çünkü ilim ve teknoloji, insanoğlunun ufkunu açmış ve birçok insanın aklının ermediği işler yapılıp ortaya konmuştur. Bize düşen; İsra ve Mirac’ın hikmetini anlamak ve bu olayın, insanlık için maddi ve manevi yükseliş sınırlarını gösteren bir mucize olduğunun idraki içinde olmaktır.
Beş vakit namaz, Miraç esnasında farz kılınmıştır. Dolayısıyla namaz, mü’minlerin Miracıdır. Yüce Allah Kur’an’da namazla ilgili olarak; “Namazı kıl! Muhakkak ki namaz, (insanları) fenalıklardan ve kötülüklerden alıkoyar” [2] buyurmuştur. Miraç ile Peygamberini onurlandıran Allah, Namaz ile de Muhammed ümmetini onurlandırmıştır. Yine bu gecenin hediyelerinden biri olarak şirk koşmayanlara cennet müjdesi verilmiştir.
Miraç kandili, hepimiz için hayırlara vesile olsun. Kandiliniz mübarek olsun.
________________________________________
[1] İsra-l
[2] Ankebut 29/45
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İsra ve Miraç, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in bir gecede yaptığı mucizevi bir yolculuğu ifade eder. İslam geleneğinde Kuran’da bahsedilen ve Hadislerde (Hz. Muhammed’in sözleri ve eylemleri) detaylandırılan önemli bir olaydır.
İslam inancına göre İsra ve Mirac, Hz. Muhammed’in İslam mesajını yaymada sayısız zorluk ve muhalefetle karşılaştığı bir dönemde, MS 621 yılında gerçekleşti. Yolculuğun Mekke’deki Kabe’den Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya (İsra) ve oradan da göğe (Miraç) yapıldığı söylenmektedir.
İsra, Hazreti Muhammed’in Mekke’deki Kabe’den Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya Cebrail tarafından götürüldüğü bir gece yolculuğu olarak tanımlanır. Peygamber, Kudüs’e vardığında, Yükseliş Namazı olarak bilinen bir peygamberler topluluğuna namaz kıldırdı.
İsra’dan sonra Hz.Muhammed’in göğe yükselişini ifade eden Miraç gerçekleşti. Göklerin çeşitli alemlerinde seyahat ettiğine, farklı peygamberlerle karşılaştığına ve göksel harikalara tanık olduğuna inanılıyor. Sonunda Hz.Muhammed’in “Sidret Ağacına” (Sidrat al-Muntaha) ulaştığı ve Allah (Tanrı) ile doğrudan bir görüşme yaptığı söylenir.
Miraç sırasında Hz. Muhammed, Müslümanlara günde beş vakit namaz (Namaz) emri de dahil olmak üzere çeşitli hediyeler ve talimatlar aldı. Yolculuk aynı zamanda Hz.
İsrail ve Mirac, İslam’da büyük manevi öneme sahiptir. Allah’ın zaman ve mekanı aşma gücünü ve yeteneğini vurgular ve bir Müslümanın hayatında dua ve bağlılığın önemini pekiştirirler. Yolculuk, Allah’ın nimetinin bir tezahürü ve Hz.Muhammed’in peygamberliğinin bir tasdiki olarak görülüyor.
Müslümanlar, İsrail’i ve Mirac’ı her yıl İslami Receb ayının 27. gününde anıyorlar. Düşünme, dua etme ve manevi nimetler arama zamanıdır. Olay, İslam’ın mesajının mucizevi doğasını ve Hz. Muhammed’in onu yayma konusundaki sarsılmaz bağlılığını hatırlatıyor.
İslam geleneğinde İsrail ve Miraç’ın inanç ve inanç meseleleri olduğuna dikkat etmek önemlidir. Olay, fiziki veya bilimsel delillere dayanmamakta, Müslümanların ruhani ve dini dünya görüşünün bir parçası olarak kabul edilmektedir.