Paylaş
İstemeden dinden çıkan tekrar geri gelebilirmi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İstemeden dinden çıkmak
Hocam istemeden Allaha isyan ettim çok isyan ettim kimseye anlatmadım destek almadım kendi psikolojimi çok bozdum bir gün istemeden geceleyin bana fısıltılar geldi Allah yok diyordu andan itibaren kalbim ağrımaya başladı ama yinede kimseye birşey anlatamadım çok vesvese geliyor bana hayatım zehir oldu hiçbir şey yapamıyorum bunlar 16 yaşındayken oldu 4 yıl geçti dayanamıyor insan . Hocam hiçbir şey için geç değilmi ? Yani umut varmı nasıl davranmam ďüşünmem gerekiyor psikiyatristen destek almayı ďüşünüyorum bu çarşamba gidecem . Hocam içimde bir ses kaç evden diyor yürü nereye kadar gidersen git diyor. Ama sonra Zümer süresinde Allahtan ümit kesilmez diye duydum bende savaşmam gerektiğini düşündüm hocam doğru mu yapıyorum vesveselerin şeytandan geldiğinı kötü düşünceleri fısıldadığını ayırt edebilirsem kendimi düzeltmé başlasam tekrar Allahı anlatmıyor
Cevap:
Değerli kardeşimiz. Vesvese şeytandandır. Şeytan özellikle gençlere dini konularda vesvese vererek onları dinden soğutmak ister. Sizler bu vesveselerin şerrinden Allah sığınınız. Hırsız boş eve giremeyeceği gibi şeytanda boş kalbe girmez. Şeytan sizlere vesvese vererek kalbinizdeki imanı çalmaya çalışıyor. Sizlerde imanınıza sahip çıkıp şeytana çaldırmayınız. Şeytanın vesveselerinden Allah’a sığınınız. Vesvese Fısıltı, hışırtı ve fışırtı gibi gizli ses, fiskos. Kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt, vehim, kuruntu, iç üzüntüsü, nefis ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı anlamları için kullanır.
Zıddı tereddütsüz, kararlı, emin ve azimli olmak demektir (el-İsfahanî, el-Müfredât, İstanbul,1986, 819, vesvese mad).
Vesvese kelimesi Kur’ân’da dört yerde geçmektedir. Şeytanın Cennette bulunan Âdem (a.s) ve Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir:
“Derken Şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı (vesvesede bulundu): – Rabbiniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan menetti” (el-A’raf, 7/20).
Bu âyette geçen vesvese kelimesi, fısıldama şeklinde anlaşılmakta ve tercüme edilmektedir.
Bir de şeytanın Cennete nasıl girdiği ve Âdem (a.s) ile Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu hususunda, alimlerin farklı yorumları vardır. Bu hususta çeşitli görüşler ileri sürülmüştür (Geniş bilgi için bk. el-Maverdî, en-Nuketü ve’l-Uyun, Beyrut 1992, II, 210).
Kur’ân’ın başka bir yerinde, Tâhâ sûresinin 120. âyetinde de şeytanın Âdem (a.s) ve Havva validemize yaptığı bu vesvese dile getirilmiştir.
Vesvese ile ilgili diğer bir âyetin meali de şöyledir: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini (fısıldadığını) biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız” (Kaf 50/16).
Bu âyette de Yüce Allah’ın kudretine işâret buyurulmaktadır. O, insanı yaratan, yoktan var edendir. İnsanların gizli ve açık her şeylerinden haberdardır. İnsanın kalbinden geçirdiği vesvese ve düşüncelerin tamamına vakıftır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.s), bu âyetin tefsiri mahiyetinde açıklamada bulunurken; “Şüphesiz Yüce Allah, ümmetimden olan kişilerin kalbinden geçirdikleri şeyleri, söylemedikleri ve işlemedikleri takdirde affeder; günah olarak saymaz” diye buyurmuştur (Buharî, Itk, 6; İmân, 15; Neseî, Talâk, 22; İbn Mâce, Talâk, 16).
Başka bir âyette ise, vesvese hakkında şu bilgiler verilmiştir: “De ki: Sığınırım ben, insanların Rabb’ine insanların padişahına, insanların ilâhına. İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünceleri) fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım)” (en-Nas, 114/1-6).
Burada geçen “vesvâs” kelimesi, şeytan için kullanılmıştır. Yani bununla şeytan kastedilmektedir ve vesvese de onun eseridir. İnsana vesvese veren şeytan iki türlüdür. Biri cinlerden ve diğeri de insanlardan olan şeytanlardır. Bu şeytanlar, insanların kalbinde vesveseyi meydana getirecek akıl ve fikirlerini çeler, onları kötü emeller işlemeye sevkeder. Allah yoluna gitmekten, insanlık gayesine ermekten alıkor. Nihayet din ve imandan çıkarır, ebedi helâke sürükler. İnsanların kalbine fısıldayıp duran, onları gaflete düşüren, her şerrin başı olan vesveseyi meydana getiren herşey, “hannâs” ve “vesvas” olarak kabul edilir (ez-Zemahşerî, el-Keşâf, Mısır 1977, VI, 265 vd).
Hiç şüphesiz, şeytanın verdiği vesvese insanı imandan ve ibâdetten uzaklaştırır; fert, aile ve toplumun hayatında çeşitli sıkıntıların meydana gelmesine sebep olur. Medine çevresinde badiyede yaşayan Müslümanlar, koyun ve sığır kesip etini satmak üzere şehre getiriyorlarmış. Bu eti yemekten çekinen bazı Müslümanlar Hz. Muhammed (s-.a.s)’e giderek;
“Ya Rasûlüllah! Bazı badiye halkı bize et getirip satıyorlar. Bunların, hayvanı keserken besmeleyi söyleyip söylemediklerini bilmiyoruz” diye sormuşlar. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) şu cevabı vermiştir:
“Bismillah deyiniz ve sonra bu eti yeyiniz” (ez-Zebidî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1974, VI, 354 vd).
Rasûlüllah (s.a.s) bununla vesveseden uzak durmaya işaret buyurmuştur.
Başka bir konu ile ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.s)’e şöyle sormuşlar:
“Ya Rasûlüllah! Birisi namaz kılarken abdestim bozuldu diye gönlünde bir vesvese hissederse, bu kişinin namazı bozulur mu, bozulmaz mı? Hz. Muhammed (s.a.s) bu soruya şu cevabı vermiştir:
“Hayır. Bir yellenme sesi veya bir kokuyu duymadıkça namazı bozmaz” (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 355).
Burada da Rasûlüllah (s.a.s) vesveseden uzak durmayı, abdestin bozulduğuna dair kanaat hasıl olmadıkça namazı bozmamayı tavsiye etmiştir.
Fıkıh usulünde de vesvese kötü bir şey olarak kabul edilmiştir. Her şeyde tereddüt ve vesvese ile hareket edenin sözüne itibar edilmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.s) vesvese ile hareket edenin talâkının geçerliliğini kabul etmemiştir (Buharî, Talâk, 11). Yani hanımını boşayıp boşamadığını veya söylediği sözler hakkında vesvese içinde olan bir kişinin talâkı (boşaması) geçerli kabul edilmemiştir.
Görüldüğü gibi, Kur’ân ve sünnette vesvese tasvib edilmemiştir. Bilhassa vesvese ile ilgili bütün âyetlerde, vesvesenin şeytandan geldiğine işaret buyurulmuştur. Buna göre İslâm vesveseden sakınmayı istemiştir. Çünkü vesvese faydalı değil, zararlı olan bir şeydir. Vesveseye kapılan insan, ibadetlerinde yanılır, çeşitli hatalara düşer ve haz almaz. Vesvese insanı yanlış ve batıl yollara saptırır. Hatta vesvesenin neticesinde insan akli dengesini bile kaybedebilir.
Benzer Konular:
Answers ( 4 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Annem farkında olmadan dinden çıkarabilecek şeyler yapıyor
Hocam merhaba.Annem küfre düşme meselesini çok bilmiyor.Geçenlerde küfre düştüğünden şüphelenip anlatmıştım.Oda düşmediğini düşünerek fazla üstünde durmadı.Kredi kartı günah mı diye sordum anneme bugün.Oda amaan kredi kartına kadar günah vs. dedi ben duymadım biyerden öyle bişey falan dedi.Annem imanlı namazını kılan kuranını okuyan biri.Allah muhafaza bende ben ya da ailem imansız gidecek korkusu var.Annem dinden çıkar mı ?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Sevgili kardeşim.
Dinden çıkmak öyle kolay bir mesele değildir. Kişinin dinden çıkabilmesi için ya açık açık Allah’ı inkar etmesi gerekir veya dinin bir emrini hafife alıp dalga geçmiş olması gerekir. Kredi kartı kullanmak neden kişiyi dinden çıkarsın ki?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İstemeden denilen bir şey dinden çıkarır mı?
Ben oturuken kısık bir ses tonuyla “Allah’tan başka ilah yoktur ” diyordum. Bir anda dalıp gittim ve bir anda ağzımdan “Allah’tan başka ilah olacaktır” (Haşa) cümledi ağzımdan çıktı. Dinden çıkar mıyım?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İstemsizce söylenen sözlerden kişi sorumlu değildir. Kalbinizde iman olduğu halde dinden çıkmış olmazsınız. Fakat bu söylediğiniz söz yüzünden Allah’a tevbe edip bir daha aynı sözü tekrar etmemeniz gerekmektedir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İstemeden dinden çıkmak diye bir şey olmaz. Kişinin dinden çıkması için bile isteye iman edilecek şeyleri inkar etmesi gerekmektedir. Bu durum daha çok vesvese hastalığı olan insanlarda görülür. Vesvese şeytandandır. Şeytan özellikle gençlere dini konularda vesvese vererek onları dinden soğutmak ister. Yani sözün özü; istemeden dinden çıkılmaz. Ama kişinin ağzından çıkan sözlere çok dikkat etmesi gerekmektedir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İstemeden dinden çıkmak
Hocam ben sabah ezanından 5dk önce uyandım ben hayatta dinden çıkmam elhamdülillah müslümanım dedim içimden bir ses istemediğim halde inadıma ben yahudiyim dedi o kadar sinirlendim ki neredeyse kendimi dövücektim sonra internete baktım böyle denilirse dinden çıkılır mı diye internette de evet dinden çıkılır yazınca çok korktum saatlerce ağladım tevbe ettim hocam ben de arada sırada bu olay yaşanıyor içimdeki ses inadıma istemediğim halde böyle şeyler söylüyor sizce ben dinden çıkmışmıyımdır?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kardeş;
Sen de ciddi şekilde vesvese var. Önce bu vesveseyi çözmen gerekmektedir. Kalbinde iman olduğu halde kişi dinden çıkmaz. İstediğin kadar aklına ben yahudiyim düşüncesi gelsin bu değişmez. Kişi dili ile ve aynı zamanda söylediği sözü kalbi ile onaylamadıkça dinden çıkmış olmaz.