itikafın adabı nelerdir?

Question

İtikâf Adabı

itikafin adabi nelerdir

1- itikâfa giren kimsenin gücü yettiği kadar gece ve gündüz namaz kılmak, Kuran okumak ve Allah’ı zikir ile meşgul olması müstehaptır. Allah’ı zikretmeye örmek: “La ilahe illallah” demek yahut istiğfarda bulunmak, göklerin ve yerin yara tilışı ve hikmet inceliklerini kalpten düşünmek, Hz. Peygamber (a.s.)’e salavat getirmek, Kur’an tefsiri okumak, hadis okumak, siyer okumak, Peygamberlerin kıssa ve hikâyelerini okumak, salih kullanın hikayelerini okumak, ilim müzakeresinde bulunmak ve benzeri taatlerdir. Malikilere göre, bunları yapmak mendup olmak üzere itikafin şartlarındandır. Fakat Malikiler ve Hanbeliler itikâfa giren kimsenin
şeri de olsa ilim ile meşgul olmasını mekruh olarak görmüşlerdir. Çok olduğu tak đirde ister öğrenmek için ister öğretmek için olsun fark etmez. Az olursa bir mahzur yoktur. Çünkü itikaftan maksat Rabbi murakabe ve tefekkür suretiyle kalbi temiz lemektir. Bu da genellikle zikir ve insanlarla meşgul olmamak suretiyle gerçekle şir. Yazılan mushaf da olsa yazı yazmakla meşgul olmak mekruhtur. Çünkü bunu yaparken Allah’ı zikredememek söz konusudur. Itikafin maksadı çok sevap kazanmak değil, iki dünya saadetini sağlayacak olan kalp aynasını berraklaştırmak temizlemektir.

2- Malikiler dışındaki cumhura göre, itikâfa giren kimsenin oruç tutması sün net olup şart değildir. Malikiler isc itikâfta oruçlu olmayı şart koşmaktadırlar. Ha neffler ise sadece adanan vacip itikalarda orucu şart koşuyorlar.

3- Maliki ve Şafiilere göre, itikâfin cami durumundaki mescitlerde yapılması mendup olup şart değildir. Hanefîlerle Hanbelîler ise itikäfin cuma namazı kılınan camide olmasını şart koşmaktadırlar. Itikafa girmek için en fazileti mescitler Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksa’dır.

4- Ramazan’da itikâfa girmek menduptur. Çünkü Ramazan ayların en faziletli sidir. Özellikle Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmek ittifakla daha faziletli dir. Çünkü Ramazan’ın son on gününde içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir ge cesi bulunmaktadır. Bu hususu daha önce açıklamıştık. Hz. Aişe’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle denilmektedir: “Hz. Peygamber (a.s.) Ramazan’ın son on günü girince, geceleri ihya eder, aile fertlerini uyandırır ve kendini ibâdete verir di. (Hanımlarıyla ilişkide bulunmaktan sakınırdı)

5- Itikafa giren kişi, eğer itikâfı bayram gecesine bitişik ise bayram gecesi de itikafta kalır. Buradan musallaya (bayram namazı kılınan yer) çıkar, bir ibadeti di ger ibadete bitiştirmiş olur. Ayrıca bayram gecesini ihya etmenin fazileti ile ilgili olarak şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: “Ecrini Allah’tan bekleyerek iki bayram gecesini ihya eden kimsenin kalbi, bütün kalplerin öldüğü günde ölmeyecektir. 2) Yani Allah teala, bayram gecesini ihya eden kimseyi, can çekişme sırasında ve iki meleğin sorulan esnasında, bir de Kıyamet günündeki sorguya çekilme esnasında iman üzerinde sabit kılar.

6- İtikâfa giren kişi gereksiz söz ve işlerden sakınır, çok konuşmaz. Çünkü çok konuşan çok yanılır. Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Kişinin gereksiz söz ve işle rini terketmesi Müslümanlığının güzelliğindendir.”

İtikafa giren kişi münakaşa, mücadele, sövme, kötü sözler sarfetme gibi fiillerden sakınır. Çünkü bunları yapmak itikaf dışında da mekruhtur. Itikafta ise daha kuvvetli mekruhtur. Bunlardan birini yapmakla ise itikaf bozulmaz. Çünkü mübah sözlerle itikaf bozulmayınca, mahzurlu sözlerle de bozulmaz.

Itikafa giren kişi hayırdan başka söz konuşmaz, başkalan ile ihtiyaç ölçüsüne konuşmasında bir beis yoktur. Çünkü Hz. Peygamber (a.s.)’in hanımı Safiyye şöyle demiştir: “Resulullah (a.s.) itikâfta bulunuyordu. Gece onu ziyarete geldim, kendi si ile konuştum. Sonra kalkıp döndüm. Beni göndermek için o da ayağa kalktı. Safiyye’nin meskeni Üsame b. Zeyd’in evinde idi. Ensar’dan iki adam mescide uğra yarak Resulullah (a.s.)’i görünce hızlandılar. Hz. Peygamber (a.s.): “Yavaş olun, o kadın Safiyye binti Huyey’dir. Onlar: “Subhanellah, ya Resulullah!” dediler. Hz. Peygamber (a.s.) ise: “Şüphesiz şeytan insanın damarlarında dolaşır. Ben sizin kalbinize bir kötülük yahut bir şey sokmasından korktum” buyurdu”  Hz. Ali (r.a) da şöyle buyurdu: “Her hangi bir kişi itikâfa girerse, sövmesin, kötü söz konuşma sin, ihtiyacını ailesine yürüyerek söylesin, onların yanında oturmasın.”

Şafi mezhebine göre itikaf ile ilgili hükümler nelerdir?

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

    1
    2022-04-29T04:04:22+03:00

    İtikaf; Rasulullah (sav)’in bizzat yerine getirmiş olduğu ve bizlere de tavsiye ettiği bir ibadettir. İtikafın belirli adapları bulunmaktadır. Bu adaplardan bir tanesine örnek verecek olursak; itikâfa giren kimsenin gücü yettiği kadar gece ve gündüz namaz kılmak, Kuran okumak ve Allah’ı zikir ile meşgul olması müstehaptır. Allah’ı zikretmeye örmek: “La ilahe illallah” demek yahut istiğfarda bulunmak, göklerin ve yerin yara tilışı ve hikmet inceliklerini kalpten düşünmek, Hz. Peygamber (a.s.)’e salavat getirmek, Kur’an tefsiri okumak, hadis okumak, siyer okumak, Peygamberlerin kıssa ve hikâyelerini okumak, salih kullanın hikayelerini okumak, ilim müzakeresinde bulunmak ve benzeri taatlerdir. Malikilere göre, bunları yapmak mendup olmak üzere itikafin şartlarındandır.

    En iyi cevap
  1. <span;>İTİKÂF ADABI
    <span;>İtikâfın şartları, niyet etmek, oruçlu olmak, itikâfı beş vakit cemaatle namaz kılınan camide yapmak ve kadının ay hâli ve lohusa hâlinde olmamasıdır. Kadın, camide değil, evinde namaz kıldığı odada itikâf yapar. İtikâfın adabı; 1. Ramazanın son on gününde itikâfa girmek. 2. İtikâf esnasında boş şeyler konuşmamak; Kur’an, hadis-i şerif ve peygamberlerin hayatına ait kitaplar okumak. 3. Temiz elbise giymek, güzel koku sürünmek. İhlas ile itikâf yapan mümin, bir süre dünya işlerinden ayrılarak Allah’a yönelir. Düşmanı olan şeytanın şerrinden en sağlam kaleye sığınmış, Allah’ın evi olan camide onun sonsuz rahmetine iltica etmiş olur. Bu durumda olan bir mümin, Allah’ın evinde onun misafiridir. Ev sahibine layık olan da misafirine ikramda bulunmaktır. Peygamber Efendimiz, vefat edinceye kadar ramazanın son on günü itikâfa devam etmişlerdir.

Cevapla