İyiliği Emir Kötülükten Nehiy İle İlgili Ayet ve Hadisler

Question

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak

(Emr-i Bi’l Ma’rûf ve Nehy-i Ani’l Münker) Üzerine Bir İnceleme

Giriş İslam dini, bireysel ve toplumsal hayatın düzenini sağlamak için ahlaki ilkelere büyük önem verir. Bu ahlaki ilkelerin başında “iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak” (Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i ani’l münker) ilkesi gelir. Bu ilke, bireylerin sadece kendi ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeleriyle sınırlı olmayıp, toplumun genelinde iyiliği yayma ve kötülükten sakındırma görevini de kapsar. İslam’da bu görev, hem bireysel hem de toplumsal ahlakın korunması için önemli bir dini yükümlülük olarak kabul edilmiştir.

Ayetler Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma ilkesi üzerinde durulmuştur. İşte bu ilkeyi vurgulayan bazı ayetler:

  1. Ali İmran Suresi 104. Ayet: “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”

    Bu ayette, iyiliği emretmenin ve kötülükten sakındırmanın sadece bireysel bir sorumluluk olmadığı, aynı zamanda toplumsal bir görev olduğu vurgulanmıştır. Bir topluluk olarak iyiliği yaymanın, kişiyi ve toplumu kurtuluşa götüren bir yol olduğu ifade edilir.

  2. Tevbe Suresi 71. Ayet: “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah, onlara rahmet edecektir.”

    Bu ayet, müminlerin birbirlerine olan sorumluluklarını hatırlatır. İyiliği emretmek ve kötülüğü engellemek, müminlerin bir araya gelerek birbirlerine destek olmalarını sağlayan bir davranış biçimi olarak tanımlanır.

  3. Lokman Suresi 17. Ayet: “(Lokman dedi ki:) Yavrum! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır, başına gelene sabret. Şüphesiz bunlar, azim gerektiren işlerdendir.”

    Bu ayette, bireysel sorumluluklarla birlikte iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmanın, zorluklarla mücadele ederken bile azim gerektiren önemli bir görev olduğu ifade edilmiştir.

Hadisler Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), iyiliği emretmenin ve kötülükten sakındırmanın İslam toplumundaki önemine sık sık vurgu yapmıştır. İşte bu konuyla ilgili bazı hadisler:

  1. “Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman, 78)

    Bu hadis, kötülükle mücadelenin her müminin görevi olduğunu ve bu mücadelenin imanın bir göstergesi olduğunu belirtir. Bir kötülükle karşılaşıldığında, duruma göre fiziksel olarak, sözle veya kalben karşı koymak gerektiği vurgulanır.

  2. “İyiliği emredin ve kötülüğü men edin; aksi halde Allah, kötülerinizi başınıza musallat eder. Sonra iyileriniz dua eder de duaları kabul edilmez.” (Tirmizî, Fiten, 9)

    Bu hadis, iyiliği emretmenin ve kötülükten sakındırmanın ihmal edilmesinin toplumsal sonuçlarına dikkat çeker. Eğer bu görev yerine getirilmezse, toplumda kötülüklerin artacağı ve iyilerin dualarının bile kabul edilmeyeceği bir ortam oluşabileceği uyarısı yapılır.

Sonuç İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, İslam dininde hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklar arasında yer alır. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde bu ilkenin önemi sıkça vurgulanmış, Müslümanlara, içinde bulundukları toplumu iyilik üzerine kurma ve kötülüklerden uzaklaştırma görevi verilmiştir. Bu ilke, toplumun ahlaki değerlerinin korunması, adaletin tesis edilmesi ve bireylerin Allah’a olan bağlılıklarının artması için büyük bir önem taşır.

Toplumsal bir sorumluluk olarak emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i ani’l münker, Müslümanların birbirlerine olan desteğini ve sorumluluk bilincini artıran bir ilke olarak İslam toplumunun temel taşlarından biridir.

BAKINIZ

İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak (Emr-i Bi’l Ma’rûf ve Nehy-i Ani’l Münker), İslam dininde, bireylerin ve toplumun ahlaki değerlerini koruma sorumluluğunu ifade eden bir ilkedir. Bu ilkeye göre, Müslümanlar yalnızca kendi ahlaki davranışlarına dikkat etmekle kalmazlar, aynı zamanda başkalarını da iyiliğe teşvik eder ve kötülüklerden uzaklaştırmaya çalışırlar.

Kur’an’da ve hadislerde bu ilke sıkça vurgulanmış olup, örneğin Ali İmran Suresi 104. Ayet şöyle der: “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” Aynı şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde, kötülüğü eliyle, diliyle veya kalbiyle engellemenin imanın bir göstergesi olduğunu belirtmiştir.

Bu ilke, bireylerin toplumsal sorumluluk bilincini geliştirir, adaletin tesis edilmesine yardımcı olur ve toplumu ahlaki yozlaşmadan korur.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2024-10-14T12:46:46+03:00

    İslam dininde, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak (emr-i bi’l maruf ve nehy-i ani’l münker), müminlerin önemli bir sorumluluğudur. Bu kavram, sadece bireysel bir davranış değil, aynı zamanda toplumun ahlaki ve dini yapısını güçlendiren bir sosyal sorumluluktur.

    Kur’an-ı Kerim’de İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma

    Kur’an-ı Kerim’de bu konuya ilişkin birçok ayet bulunmaktadır. Bazı önemli ayetler şunlardır:

    • Âl-i İmrân suresi, 104. ayet: “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.”
    • En’am suresi, 90. ayet: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve ancak O’na kulluk edin. Ve ana-babaya iyilik edin. Yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, komşuya, yakın komşuya ve uzak komşuya, yolda kalmışa, elinde olana ve köleye iyilik edin. Çünkü Allah, kendine fazla gelmesini istemeyen kimsenin büyüklük taslamasını sevmez.”

    Hadis-i Şeriflerde İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma

    Peygamber Efendimiz (sav), bu konuda birçok hadis buyurmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır:

    • “Sizden biriniz bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu, imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim)  
    • “Kim bir kötülüğü engellerse, sanki o kötülüğü işlemiştir.” (Buhari)

    İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırmanın Önemi

    • Toplumsal hayata katkı: İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, toplumun ahlaki değerlerinin korunmasına ve geliştirilmesine katkı sağlar.
    • İmanın kuvvetlenmesi: Bu davranış, kişinin imanını güçlendirir ve Allah’a olan bağlılığını artırır.
    • Kişisel gelişim: İyiliği emreden ve kötülükten sakınan bir kişi, kendi ahlaki gelişimine de katkı sağlar.

    İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırmanın Yolları

    • Örnek olmak: En etkili yöntem, iyiliği bizzat yaşamak ve kötü davranışlardan uzak durmaktır.
    • Nazik ve sabırlı olmak: İnsanlara kötülüklerini hatırlatırken nazik ve sabırlı olmak önemlidir.
    • Bilgi ve hikmet kullanmak: Konuşurken güzel sözcükler kullanmak ve delillerle konuşmak etkili bir yöntemdir.
    • Toplumsal duyarlılık: Toplumun sorunlarına karşı duyarlı olmak ve çözüm önerileri geliştirmek önemlidir.

    Günümüzde İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma

    Günümüzde, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak daha da önemli hale gelmiştir. Değişen dünya koşulları ve artan ahlaki yozlaşma karşısında Müslümanların bu görevi daha etkin bir şekilde yerine getirmeleri gerekmektedir.

    Sonuç olarak, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, İslam dininin temel esaslarından biridir. Bu davranış, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli sonuçlar doğurur. Müslümanlar, bu görevi yerine getirerek hem kendi imanlarını güçlendirirler hem de toplumun daha iyi bir hale gelmesine katkı sağlarlar.

    En iyi cevap

Cevapla