Paylaş
Kabe-İ Muazzama
Question
Kabe-İ Muazzama
SORU: Kabe hakkında kısaca bilgi verirmisiniz?
CEVAP: Kâbe-i Muazzama tüm müslümanların kıblesidir. Kabe Mekke’nin merkezinde bulunan orta hacimde bir binadır. Kabe denmesinin sebebi dört köşeli oluşundandır. Dört köşe yapılı yüksek binaya Kabe denir. Kabe’nin bir diğer adı da Beyt-i Atik’dir. Çünkü Hz. Allah onu sırf kullarının (ibadetine) hasretmiş, her hangi bir kimsenin mülkü olmaktan azad eylemiştir.
Kabe’nin bir diğer adı da Beyt-i Harâm’dır. Hz. Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor:
Yüzünü (namazda) artık Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey müs-lümanlar!) Siz de nerede olursanız olun (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. (Bakara/144)
Kabe’ye Beyt-i Haram denmesinin sebebi kendisine saldırmanın haram olduğu gibi, onun yanında (birisine) saldırmanın da haram olmasındandır. Bunun içindir ki Kur’an’da şöyle buyurulur:
Biz beyti (Kabe’yi) toplantı ve güven yeri kıldık. (Bakara/125)
Kabe’yi Muazzam’ayı Hz. İbrahim ve oğlu İsmail yapmışlardır.
Kur’an-ı Kerim şu ayetinde buna işaret etmiştir:
jHani bir zamanlar İbrahim İsmail ile birlikte evin (Kabe’nin) temellerini yükseltiyor “Ey rabbimiz! Bizden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin” (diyorlardı). (Bakara/127)
Kur’an-ı Kerim, Kabe’nin hususi bir şerefe sahip olduğunu bildiriyor:
Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev, Mekke’deki (Kâbe)dir. Orada apaçık nişaneler, (ayrıca) İbrahim’in makamı vardır. Oraya girenler emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim nankörlük ederse bilmelidir ki, Allah bütün alemlerden müstağnidir. (Al-i İmran/96-97)
Ayetteki ilk ev ifadesinin anlamı, Allah tarafından ibadet etmek üzere belirlenmiş olan ilk ev demektir. Yani burada insanlar, rab ve yaratıcıları olan Allah’a ibadet ederler.
Ayette ifade edildiği üzere Kabe’nin “alemlere bereket” olması, çok hayrı olması demektir. Çünkü bu bol hayrın sebebi Kabe’dir. Her kim rabbine tevbe ederek Kabe’ye gelirse Cenab-ı Hak onun günahlarını silerek kendisini doğru yola hidayet eder. Sonuç olarak bu, büyük bir hayır, değerli bir bereket olmaktadır.
Gene ayette ifade edilen oraya girenin emniyette olması, Kabe’ye ihlaslı olarak gelen kimsenin Allah’tan gelecek azaptan emin olması demektir. Ayrıca Allah, Kabe’yi güvenli bir yer olarak belirlemiş ve orada herhangi bir saldırının yapılmasını haram kılmıştır. Orada intikam almak maksadı ile olsa dahi hiçbir kimsenin, herhangi bir kimseye saldırması caiz değildir. Çünkü müslümanların, Kabe’nin huzurunda kin ve intikam gibi duygulan unutmaları gerekir. Kabe’de birbiriyle karşılaşan müslümaniar barış ruhu ile karşılaşmak, birbirlerine barış çağrısında bulunmalıdırlar.
Gene Kur’an’da Kabe ile ilgili olarak şöyle buyururun
Allah Kabe’yi, o saygıya layık evi insanların belini doğrultmaya (maddi ve manevi yönden) sebep kıldı. (Maide/97)
Ayette “belini doğrultmak” olarak ifade edilen durum, insanların din ve dünyaları için yararlar sağlamasıdır. Çünkü Kabe her gün kıldıkları namazda onların kıblesidir. Bu, din ve ibadet yönünden onların yararınadır. Öte yandan her sene gücü yetenler hac mevsiminde Kabe’nin etrafında toplanırlar. Burada birbirleriyle tanışıp kaynaşırlar, faydalanıp menfaat elde edecekleri konularda istişare ederler. Bu Kabe’nin insanlara dünyevî yararıdır.
Bir başka yoruma göre Kabe’nin dini yönden yararı orada müslümanların hac ve umre görevlerini yerine getirmeleridir. Dünyevî yararı da orada güvenliğin yaygınlaşması dünyanın dört bir yanından Kabe’nin çevresine (çeşitli) nimetlerin getirilmiş olmasıdır.
İslâmiyet müslümanlara Kabe’ye ve çevresine nasıl saygılı davranılacağmı öğretmiştir. Buna göre orada insana, hayvana, kuşa ve bitkiye saldırılmaz. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:
Mekke’ye saygınlık kazandıran insanlar değildir. Kabe’yi hürmetli kılan Allah’tır. Allah’a ve âhiret gününe inanan bir kimse için Mekke’de kan dökmek, ağaç kesmek helal değildir.
Bir diğer hadis de şöyledir:
Sizden birinizin Mekke’de silah taşıması helal değildir.
Alimler bu hadisi şöyle yorumlamışlardır: Mekke’de silah taşımanın helal olmaması birine saldırmak için olmasına göredir. Korunmak maksadı ile Mekke’de silah taşımakta bir sakınca yoktur.
Cenab-ı Hakkın Mekke’yi ve Kabe’yi böylesine saygın ve koruma ile kuşatmış olmasında tuhaf bir taraf yoktur. Çünkü Hz. Allah bu temiz binanın ve saygın beldenin, en açık manası ve en belirgin yapısıyla barış ruhunun temsil edildiği bir yer olmasını dilemektedir.
Bunun içindir ki Hz. İbrahim Mekke’yi güvenli bir yer yapması duasında bulunmuştur. Kur’an bu hususu şöyle ifade ediyor:
Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: “Rabbim! Bu şehri (Mekke’yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak kıl!” (İbrahim/35)
İhtimal ki -gerçeği en iyi Allah bilir ya Kabe’nin yeryüzünde ibadet edilmek üzere ilk yapılan ev olmasının bir sebebi de budur.
Ebu Zer, Hz. Peygamber’e yeryüzünde yapılan ilk ibadethaneyi sormuştu. Hz. Peygamber: “İlk mescid, Mescid-i Haram, sonra (yapılan mescid) Mescid-i Aksa’dır” buyurdu Sonra da ikisi arasında kırk yıl(lık bir zaman aralığı) olduğunu söyledi.
Gene ayette ifade olunduğu üzere Kabe’de İbrahim’in Makamı vardır. Burası Hz. İbrahim’in oğlu İsmail ile birlikte yaptığı yerdir. Kabe’nin yapılışı sırasında üzerinde oturduğu bir taş olduğu da rivayet edilmektedir.
Kabe’nin öneminden dolayı, müslüman onu ziyaret ettiği sırada orada çok çok teşbih, tekbir ve hamd etmelidir. Hz. Peygamber ihlasla bu yerleri ziyaret edenlere sevap ve nimetler olduğunu bildirmiştir.
Rasûlullah şöyle buyurur:
Bu beyt (Kabe) İslâm’ın direğidir. Her kim (bulunduğu yerden) hac veya umre için çıkarsa Allah’ın muhafazası altındadır; orada vefat ederse cennete koyar, geri dönerse sevap ve ganimetle döndürür.
Benzeri konular:
Answer ( 1 )
Kabe olarak da yazılan Kabe, Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde bulunan kübik şekilli bir yapıdır. İslam’ın en kutsal yeri olarak kabul edilir ve Müslümanların hac ve günlük namazları sırasında odak noktasıdır. İşte Kabe hakkında bazı kısa bilgiler:
Kabe, dünya çapındaki Müslümanlar için muazzam bir manevi öneme sahiptir. İnançlarının, birlik ve Allah’a bağlılıklarının bir simgesidir. Müslümanlar, Kabe’yi kutsal bir mabet olarak kabul ederler ve hac sırasında fiziksel ve maddi olarak bunu yapabilecek durumdalarsa ömürleri boyunca en az bir kez ziyaret etmeyi amaçlarlar.