Paylaş
Kabir Ziyaretinin Adabı ve Caiz Olmayan Uygulamalar
Question
Kabir Ziyaretinin Adabında Caiz Olmayan Şeyler
Dinimiz, kabir ziyaretini teşvik etmekle kalmamış, bunun şekil ve yöntemini de ta’lim buyurmuştur. Özellikle günümüzde kabristanlarda ve türbe başlarında işlenen bidatlere baktığımızda, her amelimizde olduğu gibi kabir ziyaretinde de dinin getirdiği usul ve prensiplere ne kadar ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz. Dinimiz yasakladığı halde ölülere kurbanlar kesilmekte, onlardan dilekler dilenmekte, kabirlere mum dikme, çaput bağlama gibi yapanların da ne yaptıklarının farkında olmadıkları günahlar irtikap edilmekte ve kabirdekilere saygısızlığı işmam edecek tarzda hareketlerde bulunulmaktadır.
Dinimizde hayatta olanlar kadar ölüler de muhteremdir ve onlar da saygıya layıktır. Dolayısıyla cenazelere saygı gösterdiğimiz gibi, vefat edenlerin ebedî istirahatgâhları olan kabirlerine de saygı göstermeli ve kabristanlarda tevazu ve mahviyet içinde bulunmalıyız.
Kabristanlar kişinin kendisini muhasebeye çekeceği ibret mekânları olduğu için, oralarda yüksek sesle ağlama, bağırıp çağırma gibi davranışlardan uzak durulmalıdır. Nitekim hadisi şeriflerde ölen kimsenin, kabrinde feryâd ederek ağlayanlar yüzünden azâb göreceği haber verilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) başka bir hadislerinde de; “Kim, ölen bir kimse için; avuçlarıyla yanaklarını döver ve yakasını yırtarsa ve cahili âdeti olarak bağırıp çağırırsa o bizden değildir.” buyurarak kabir başında kaderi tenkit manasını taşıyan davranışlardan uzak bulunulması gerektiğini ifade etmiştir. Aynı durumu ifade sadedinde Ebu Musa el-Eşârî Hazretleri de şöyle buyurmuştur: Rasûlullah’ın (s.a.s) bizi uzaklaştırdığı şeylerden ben de sizi uzaklaştırıyorum, yasaklanan şeyler şunlardır: “Saçını başını yolmak, yaka paça yırtmak, sesini yükselterek bağırıp çağırmak.”
Aynı şekilde mezarda yatanlar aleyhinde konuşmaktan ictinab etmek ve diline sahip olmak da dikkat edilmesi gereken hususlar arasındadır. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.s) ölenlerin aleyhinde konuşmaktan bizleri menetmiştir: “Ölülerinizin iyiliklerini anınız, kötülüklerini anmayınız.”; “İsteyen (kabirleri) ziyaret etsin (fakat ziyaret esnasında sakın) kötü söz söylemeyiniz.”
Dinlenmek maksadıyla bile olsa zaruret bulunmadıkça kabrin üzerine oturmak mekruhtur. Kabirlerin üzerinde yürümek ve onlara yaslanmak da aynı hükme tabidir. Nitekim Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde: “Birinizin kor üstüne oturup da (o korun) elbisesini yakıp ta tenine kadar işlemesi, kabir üstüne oturmasından daha hayırlıdır” buyurmuştur. Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam başka bir hadislerinde de bu yasağı şu ifadeleriyle dile getirmiştir: “Kabirlerin üzerine oturmayınız ve onlara doğru namaz kılmayınız” Çünkü kabrin üzerine oturmak veya basmak kabirde yatana eziyet verdiği gibi aynı zamanda onun hakkına bir tecavüzdür.
Kabirleri mescid edinmek, oralarda kandil veya mum yakmak gibi davranışlar da hadislerce men edilmiştir. Kabirlere çaput bağlamak, kabir başında kurban kesmek ve Allah’ı unutarak kabirdekilerden istek ve dileklerde bulunmak da caiz olmayan uygulamalar arasındadır.
Kabir ziyaretine gidenlerin kabristana vardığında orada yatanlara selam vermesi ve onlar için Allah’tan bağışlanma dilemesi Peygamberimizin uygulamaları arasında yerini almıştır. Resûlullah (s.a.s) bir gün Medine mezarlığına uğradığında mezarlara doğru yönelmiş ve: “Esselamu aleyküm ey kabir halkı! Allah sizi de bizi de mağfiret buyursun. Sizler bizim seleflerimizsiniz. Biz de arkadan geleceğiz” buyurmuştur. Allah Resûlü (s.a.s) başka bir seferinde de mezarlığa uğradığında şunları söylemiştir: “Selam üzerinize olsun ey mü’minler cemaatinin mahalle halkı! İnşaallah biz de sizlere kavuşacağız!”.
Bu hadislerde aynı zamanda kabir ziyaretinde bulunan kimsenin hangi haleti ruhiye üzere bulunması gerektiğine de işaret vardır. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Sizler bizim seleflerimizsiniz”, “İnşaallah biz de sizlere kavuşacağız” gibi ifadeleriyle ölümü tezekkür etmiş, dünyanın faniliğine karşılık ebedî diyarın ahiret yurdu olduğunu ve hayat serüveninin kabirle noktalandığını ima etmiş ve bizlere de bu konuda hüsnü misal olmuştur.
Son olarak da kabir ziyaretinde bulunan kimselerin, Kur’an okuyarak bunun sevabını ölenlere bağışlayabileceğini ifade edelim. Hususiyle hadislerde yer aldığı için Yasin-i Şerif suresini okumasını ve bir de Fatiha ve on bir İhlas Suresi okumasını tavsiye edebiliriz.
Kabir ziyareti için kesin ve kat’i bir gün olmamakla birlikte Hanefiler hususiyle Cuma ve Cumartesi günleri kabir ziyaretinde bulunmanın daha faziletli olduğunu ifade etmişlerdir.
BENZER KONULAR:
- Kabir ziyareti
- Kabir ziyareti nasıl olur?
- Kabir ziyareti ve adabı
- Zorunlu anıtKabir ziyareti
- Kadının Kabir ziyareti ve camide namaz kılması caiz midir
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 3 )
Sevdiklerinin kabirlerini ziyaret etmek İslam’da önemli bir uygulamadır ve görgü kurallarına uymak ve haramlardan kaçınmak önemlidir. İşte kabir ziyaretinin adabı ve kaçınılması gereken uygulamalarla ilgili bazı yönergeler:
A. Aşırı derecede feryat etmek, bağırmak veya kıyafetlerini yırtmak İslam’da izin verilenin ötesinde bir keder ifadesidir.
B. Müslümanlar, yalnızca Allah’ın nimetler verebileceğine ve ihtiyaçları giderebileceğine inandıkları için, mezar başında ölenden nimetler veya iyilikler istemek.
C. Ölüden şefaat istemek veya ona adak adamak gibi her türlü şirk (Allah’a ortak koşmak) ile meşgul olmak.
Unutulmamalıdır ki kabir ziyaretinin amacı, ölene Allah’tan rahmet dilemek ve kendi faniliğimizi düşünmektir. İslam’ın öğretilerine bağlı kalmak ve ilkelerine aykırı olabilecek her türlü eylemden kaçınmak önemlidir.
Sevdiklerinin kabirlerini ziyaret etmek İslam’da önemli bir uygulamadır ve görgü kurallarına uymak ve haramlardan kaçınmak önemlidir. İşte kabir ziyaretinin adabı ve kaçınılması gereken uygulamalarla ilgili bazı yönergeler:
A. Aşırı derecede feryat etmek, bağırmak veya kıyafetlerini yırtmak İslam’da izin verilenin ötesinde bir keder ifadesidir.
B. Müslümanlar, yalnızca Allah’ın nimetler verebileceğine ve ihtiyaçları giderebileceğine inandıkları için, mezar başında ölenden nimetler veya iyilikler istemek.
C. Ölüden şefaat istemek veya ona adak adamak gibi her türlü şirk (Allah’a ortak koşmak) ile meşgul olmak.
Unutulmamalıdır ki kabir ziyaretinin amacı, ölene Allah’tan rahmet dilemek ve kendi faniliğimizi düşünmektir. İslam’ın öğretilerine bağlı kalmak ve ilkelerine aykırı olabilecek her türlü eylemden kaçınmak önemlidir.
Sevdiklerinin kabirlerini ziyaret etmek İslam’da önemli bir uygulamadır ve görgü kurallarına uymak ve haramlardan kaçınmak önemlidir. İşte kabir ziyaretinin adabı ve kaçınılması gereken uygulamalarla ilgili bazı yönergeler:
A. Aşırı derecede feryat etmek, bağırmak veya kıyafetlerini yırtmak İslam’da izin verilenin ötesinde bir keder ifadesidir.
B. Müslümanlar, yalnızca Allah’ın nimetler verebileceğine ve ihtiyaçları giderebileceğine inandıkları için, mezar başında ölenden nimetler veya iyilikler istemek.
C. Ölüden şefaat istemek veya ona adak adamak gibi her türlü şirk (Allah’a ortak koşmak) ile meşgul olmak.
Unutulmamalıdır ki kabir ziyaretinin amacı, ölene Allah’tan rahmet dilemek ve kendi faniliğimizi düşünmektir. İslam’ın öğretilerine bağlı kalmak ve ilkelerine aykırı olabilecek her türlü eylemden kaçınmak önemlidir.