Paylaş
Kader, Kısmet ve Nasip arasında fark nedir
Question
Nasip meselesi
Kader ,kismet ve nasip arasındaki fark nedir . Hangisi bizim elimizde hangisi bizim elimizde değil . Allah cümlemizden razı olsun
Cevap:
Kaza ve kader inancı, insanda ye`sin ve ümidsizliğin ve kederin en büyük ilâcıdır. İnsan, başına gelen felâket ve musîbetlere, kadere olan inancı sebebiyle, Allah`ın takdîri gözüyle bakıp kendini teselli eder. Onun takdîrine rıza gösterir. Kudreti sonsuz bir Rabbın murâkabesi altında olduğunu hisseder. O belâ ve musibetin Allah`tan geldiğini bildiğinden, kurtulmak için yalnızca O`na iltica eder, O`na yalvarır. Gelen musibetin kendisi için keffâret ve afv sebebi olduğunu düşünür, sabır ve metanet gösterir.
Bu sırdandır ki, مَنْ امَنَ بِالْقَدَرِ اَمِنَ مِنَ الْكَدَرِ “Kadere îman eden, kederden emîn olur” denilmiştir. Kadere îman, insan rûhunu dünya kadar ağır yüklerden de kurtarır. Çünkü insan, bütün kâinatla alâkadardır. Maksadları ve arzuları, ideal ve hedefleri sonsuzdur. Kudret, irâde ve hürriyeti ise, sınırlı ve mahduddur. Arzu ve maksadlarının, düşünce ve fikirlerinin bâzan binde birini bile gerçekleştirmeye gücü yetmez.
Bu durumda insanın gerçekleşmeyen arzu, ideal ve düşünceleri, onu mânen baskı altında tutar, ruhunu ezer, kalb ve vicdanını sızlatır. Ümidsizliğe düşürür. İşte kadere îman, bu durumdaki bir insanın en büyük teselli kaynağı, şevk ve gayret menba`ı, ümid ışığı, üzerindeki ağırlıkları yükleyebileceği metin bir istinad noktasıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, kader, insanı gurur ve kibirden kurtarır. Nefsin ve benliğin insanı havalandırarak yoldan çıkarmasına, bir nevi fir`avunlaştırmasına mâni olur. Tevazu` ve mahviyet sâhibi kılar.
(Mehmet Dikmen)
Kadere iman, insan için, en büyük huzur kaynağıdır. Mümin olan insan, gerek kendi nefsinde gerek dış âlemde gördüğü bütün tanzim ve takdirlerin nice hikmetlerle dolup taştığını ve hepsinin de rahmeti netice verdiğini düşünür. “Kaderin her şeyi güzeldir.” diyerek, başına gelen her türlü hâdisenin altında rahmet ve hikmeti arar.
Dünya ve âhiret saadeti için gerekli her teşebbüsü yapar ve sonunda Allah’ın rahmet ve keremine itimat eder, huzur bulur; kaybettiğine gam çekmez. Geçmişte kaçırdığı fırsatlara ah etmez. Şöyle olsaydı böyle olmazdı yahut, böyle olmasaydı şöyle olurdu gibi lâfların ruha sıkıntı vermekten öte bir fayda sağlamadığını bilir. Mazinin yükünü sırtından atar. Allah’a güvenerek istikbale doğru yol almaya koyulur, huzur bulur!…
Allah’ın kendisine lütfettiği nimetlerle, servetlerle, kabiliyetlerle övünmez, gururlanmaz. Her hayrı ondan bilir, huzur bulur!..
Kadere inanmayanlar insanlığa neyi takdim ediyorlar?
Çalışmayıp, tembelce oturmayı mı? Yoksa, sebeplere teşebbüs etmekle birlikte sonra neticeyi rıza ile karşılamayıp üzülmeyi, dövünmeyi mi?.. Bunda insanlığı ıstıraba sürüklemenin ötesinde ne fayda umuyorlar?!.. Hassas ruhu ve tahammülsüz bedeni ile, şu aciz insanı nasıl bu ağır yükün altına sokuyorlar!?. Yoksa huzursuz, asabi ve isyankâr ruhlardan, kendi yıkıcı emelleri hesabına bekledikleri bir şeyler mi var?
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
İslam’da kader, kısmet ve nasip kavramları önemli dini inançlardan bazılarıdır ve birbirleriyle ilişkilidir. İşte bu kavramların anlamları ve farkları:
Kader (Qadar): İslam’a göre, kader Allah’ın evrenin ve insanın hayatının her yönünü önceden belirlediği inancıdır. Kader, Allah’ın ilminde önceden belirlenmiş olan her şeyin gerçekleşeceği anlamına gelir. İslam’da insanın yaşamında karşılaştığı olaylar, mutlak bir kader planı içinde meydana gelir ve Allah’ın takdirine bağlıdır. Örneğin, insanın doğumu, ölümü, yaşadığı olaylar, başarı veya başarısızlık gibi durumlar Allah’ın belirlediği kader çerçevesinde gerçekleşir.
Kısmet (Rızık): Kısmet, İslam inancına göre Allah’ın her insan için önceden belirlediği rızık, kazanç, servet ve geçim anlamına gelir. İslam’a göre, her insanın rızkı Allah tarafından belirlenmiştir ve insanın çabasıyla birlikte Allah’ın takdirine bağlı olarak elde edilir. İnsanlar, helal yollardan çalışarak, çaba sarf ederek ve Allah’ın emirlerine uygun olarak kısmetlerini elde etmeye çalışırlar.
Nasip: Nasip, İslam inancında kişiye önceden belirlenen ve paylaştırılan kısmet anlamına gelir. Her insanın hayatta elde ettiği veya elde edeceği şeylerin Allah tarafından belirlendiği düşüncesiyle ilişkilidir. İnsanlar, nasip olarak belirlenen kısmetlerini yaşarlar ve bunlar Allah’ın takdiriyle gerçekleşir. İnsanlar, nasip olarak belirlenen durumlarla karşılaşır ve hayatta elde ettiği şeyler bu çerçevede gerçekleşir.
Bu kavramlar arasındaki farklar şunlardır:
Kader, Allah’ın her şeyi önceden belirlemesi ve takdir etmesiyle ilgilidir. Kader, hayatın her yönünü kapsayan genel bir kavramdır.
Kısmet, bireysel olarak kişiye belirlenen rızık, kazanç ve geçim ile ilgilidir. Kısmet, Allah’ın her insan için belirlediği özel bir payı ifade eder.
Nasip, kişiye önceden belirlenen ve paylaştırılan kısmet anlamına gelir. Her insanın hayatta karşılaştığı durumlar ve elde ettiği şeyler nasip olarak kabul edilir.