Paylaş
Kaderiyye Ve Cebrîyye
Question
Kaderiyye Ve Cebrîyye
Soru: İslâm’a göre Kaderiyye ve Cebriyye mezheplerinin durumu nedir?
Cevap: Kaderiyye kaza ve kader hakkında bir takım sözleri olan bir İslâm mezhebidir. Bunlar, insanın hür olup dilediğini yapan bir varlık olduğunu söylerler. Zira “Yükümlü olmak güç yetirmeyi, güç yetirmek de irade ve hürriyeti gerektirir” derler.
Cebriye ise insanın yaptığı işlerde hiç serbestisi olmayıp, her ne yapıyorsa onu yapmaya mecbur olduğunu, insanın her işinde sevk edilen bir varlık olduğunu söyleyen bir gruptur. Bunlara göre insan rüzgarın dilediği gibi hareket ettirdiği bir tüy gibidir.
Bu grubun görüşlerini İslâm âlimlerinin çoğunluğu (cumhuru) kabul etmemiştir.
Allah en iyi bilendir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Kaderiyye ve Cebrîyye, İslam’ın farklı felsefi ve teolojik akımlarını temsil eden mezheplerdir.
Kaderiyye: Kaderiyye, kaderin insan üzerindeki etkisini vurgulayan bir mezheptir. Kaderiyye inancına göre, her şey Allah’ın iradesiyle belirlenir ve insanların eylemleri, Allah’ın önceden takdir ettiği şekilde gerçekleşir. İnsanlar sadece bu kaderi kabul eder ve uygularlar. Bu mezhep, insanın iradesini ve sorumluluğunu kısıtlayan bir determinizm anlayışını savunur.
Cebrîyye: Cebrîyye mezhebi, insanın iradesinin yok olduğunu ve her şeyin Allah’ın zorlamasıyla gerçekleştiğini savunan bir akımdır. Cebrîyye inancına göre, insanlar iradelerini kullanma veya seçme özgürlüğüne sahip değildirler ve her eylem Allah’ın isteği doğrultusunda meydana gelir. Bu mezhep, insanların tamamen Allah’ın kontrolünde olduğunu ve eylemlerinin de Allah’ın zorlamasıyla gerçekleştiğini öne sürer.
Her iki mezhep de, insan iradesinin sınırlı veya yok olduğunu vurgulayan bir anlayışa sahiptir. Ancak, bu mezheplerin görüşleri İslam dünyasında tartışmalıdır ve çeşitli İslam alimleri tarafından eleştirilmiştir. İslam’da genel olarak, insanın özgür iradesi ve sorumluluğu önemsenirken, aynı zamanda Allah’ın kudreti ve kaderine de inanılır. İslam, insanın seçim yapma yeteneğini ve eylemlerinin sonuçlarından sorumlu olma prensibini vurgularken, aynı zamanda Allah’ın her şeyi bilen ve takdir eden olduğunu öğretir.