Paylaş
Kaf suresi hakkında bilgi
Question
Kuranı kerimin 50. suresi olan Kaf suresi ile ilgili kısaca bilgiler
Kaf suresi peygamber efendimize Mekke döneminde nazil olmuştur. Toplam 45 ayetten oluşan bir suredir. Bu sure ismini ilk ayettin başındaki kaf harfinden almıştır. Kaf suresi, İslam inancının temel kuralları çerçevesinde, Allah’ın birliğinin delilleri, Peygamberlik, ölümden sonra tekrar dirilme ve geçmişteki Allah’ı inkar eden milletlerin başlarına gelen felaketler ve uğradıkları azaplar konularını içerir. Kaf suresi çok uzun bir sure olmadığı için ezberlenmesi kolaydır.
Kaf Süresi
Kaf suresi konusu ve içerdiği mesajlar maddeler halinde
Kur’an-ı Kerım’in 50. süresi
Başındaki “Kaf” harfi bu sûrenin adı olmuştur. Sûre, 10. âyetinde geçen ve “bol meyveli uzun hurma ağaçları” anlamına gelen “bâsikat” kelimesi dolayısıyla, bu adla da anılır. Medine devrinde nazil olmuştur. 45 âyettir. Âyet sonlarına ahenk veren fasılaları be, cim, dâl, râ, sâd ve zı harfleridir.
Peygamberimizin sabah ve bayram namazlarında bu sûreyi de okuduğu bildirilmiştir (Müslim, Salat, 167-169; Salatü’l-lydeyn, 14-15). Ayrıca onun, Cuma hutbelerinde sık sık Kaf sûresini okuduğu nakledilmiştir. Ümmü Hişâm isimli bir kadın sahâbî, Kaf sûresini, Cuma hutbelerinde Peygamberimizden dinleyerek ezberlediğini söylemiştir (Müslim, Cuma, 50-52).
Bu sûrede, Ölümden kaçılamayacağı, öldükten sonra dirilmenin gerçekliği, geçmişte bunu inkâr eden toplumların başlarına gelenler, Yüce Allah’ın her şeyi bildiği ve kişinin yaptıklarının tespit edilmekte olduğu, ahirette herkesin hesaba çekilip ceza veya mükâfat göreceği gibi hususlara değinilmekte, inkarcılara karşı sabırlı olunması ve Yüce Allah’a gönülden kulluk edilmesi buyurulmaktadır.
Kaf suresinde söz edilen konular ve bazı sonuçlar özetle şunlardır:
* inkarcıların, Peygamberimizi ve öldükten sonra dirilmeyi yalanlamaları gerçeği değiştiremeyecek; gökleri ve yeri en mükemmel şekilde yaratan, bereketli yağmurlarla bitkileri ve ağaçlan bitiren, ölü toprağı dirilten Allah, elbette ölüleri de diriltecek-tir. Geçmişte, bu gerçeği inkâr eden ve cezalandırılan Nûh, Âd, Lût, Semûd ve Tubba’ kavimleriyle Firavun, Ress ve Eyke halklarının uğradığı akıbetten ibret almak gerekir (âyet: 1-15,36-37)-
* Bütün varlıkların yaratıcısı Yüce Allah’tır. İnsanı yaratan ve onun içinden geçenleri de bilen Allah, insana şah damarından daha yakındır. Kişinin bütün söz ve davranışları, her an yanında bulunan iki melek tarafından tespit edilmektedir {16-18,38).
* Yaşatan da öldüren de Yüce Allah’tır. İnsan ne kadar da kaçsa ölümden kurtulamaz. Sura üflenince yer yarılır, Ölüler dirilir ve herkes, Yüce Allah’ın huzuruna koşarak toplanır. Orada kimseye haksızlık edilmeden hesap görülür. Hayra engel olan, Allah’ın buyruklarını tanımayan inkarcılar cehenneme, müttakîler ise cennete konulur (19-35,41-44)-
* İnkarcıların tutumlarından dolayı üzülmemeli, Yüce Allah’a gece-gündüz ibâdet, dua ve zikir İle gönülden bağlanma-lıdır {39-40).
* Hz. Peygamber zorlayıcı değildir; sadece Kur’ân ile öğüt vermekle görevlendirilmistir (45).
Answers ( 4 )
Kaf Suresinin Kapsadığı Başlıca Konular:
1- Müşriklerin peygamberliği ve ikinci hayata kaldırılmayı inkâr etmeleri konu ediliyor.
2- Göklere ve onlardaki dengeli, düzenli nizama ve görüntüye; yere ve ondaki bitki örtüsüne ve inen yağmura ilim gözüyle bakmamız tavsiye ediliyor.
3- İnkâra sapan azgın kavimlerin kalıntılarına bakıp inkarcıların ibret ve öğüt almaları tavsiye ediliyor.
4- İnsanın gerek duygu ve düşüncelerinde, gerekse fiillerinde ve ibâdet anlamında iş ve amellerinde büyük sorumluluklar taşıdığı hatırlatılıyor. Her söz, iş ve amelin anında yazılıp tesbit edildiğine dikkatler çekiliyor.
5- Göklerin ve yerin boş ve anlamsız ve amaçsız yaratılmadığı bildiriliyor.
6- Kur’ân’ın, anlayabilen kalpler için katıksız öğüt olduğu açıklanıyor.
7- Allah’a ortak koşan inkarcı sapıkların katı inkâr ve inatlarına karşı Hz. Peygamber (A.S.) teselli ediliyor.
8- Peygamber’in (A.S.) gece ve gündüz Hakk’ı tesbîh etmesi emrediliyor.
9- Allah’ın va’dine güvenip, tehdidinden korkan mü’minlere Kur’ân ile öğüt verilmesi üzerinde duruluyor.
GÂF SÛRESİ
Mushaf’taki sıralamaya göre kitabımızın 50., nüzûl sıralamasına göre 34., mesânî kısmının beşinci sûreler grubunun altıncı sûresi olan Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuş olup âyetlerinin sayısı 45’dir.
Kaf suresi, Kur’an-ı Kerim’in 50. suresidir. Surenin adı, ilk ayetinde geçen “Kaf” harfinden gelmektedir. Surenin konusu, ölümden sonraki hayat ve ahiret sonunda kıyamet alameti olarak anlatılmaktadır.
Sure, 45 ayetten oluşmakta ve Mekke döneminde inmiştir. İman etmeyenlerin, ölümden sonraki hayatın inkar edilmesi nedeniyle surede, ölümden sonraki hayatın gerçeğine ve ahiret tarihinin korkunçluğuna vurgu yapılıyor.
Kaf suresinde ayrıca, insanların yaratılışı, dünya hayatlarının geçiciliği, Allah’ın varlığı ve birliği gibi üzerinde durulmaktadır. Elbette, müminlere sabır ve Allah’a teslimiyet sonuçlarında bulunmaktadır.
Kaf suresi, Kur’an-ı Kerim’in genellemelerindeki öğretilere uygun olarak, insanların dünya ürettiklerinin ahirette kendilerine karşı yönlendiriciye vurgu yapmaktadır.
Kaf suresi, Kur’an’ın 50. suresidir ve Mekke döneminde inmiştir. Sure adını, ilk ayetinde geçen “Kaf” harfinden almaktadır. Kaf suresi, 45 ayetten oluşmaktadır.
Surenin konusu, Allah’ın varlığı, kudreti ve yaratılışa dair gerçekleri hatırlatmak, insanlara uyarıda bulunmak ve ahiret hayatına hazırlanmaları için teşvik etmek üzerine kurulmuştur. Surenin birçok ayetinde ölümden, yeniden dirilişten, hesap vermekten, cennet ve cehennemden bahsedilir.
Ayrıca sure, kâfirlerin peygamberleri yalanladığı, Allah’ın ayetlerini inkar ettiği, putlara tapındığı, günah işlediği ve ahiret hayatını reddettiği konulara da değinir. Bu ayetler, insanların kötü davranışlarına karşı uyarıda bulunur ve onları doğru yola yönlendirmeyi amaçlar.
Kaf suresi, Kur’an’ın diğer sureleri gibi hem manevi hem de ahlaki bir mesaj içermektedir. Surenin birçok ayeti, insanların yaratılış gayelerini, Allah’ın kudretini, insanların sorumluluklarını ve ahirete hazırlık yapmalarını hatırlatmaktadır. Bu nedenle, Kaf suresi, Müslümanların hayatında önemli bir yere sahip olan Kur’an’ın önemli bir parçasıdır.