KALP TEMİZLİĞİ VE İSTİĞFAR

Kalp temizliği sağlayan davranışlar

Kalp, Allah’a yaklaşmanın, O’nun rızasını kazanmanın en güzel vasıtasıdır. Hiçbir şeyin fayda vermeyeceği kıyamet günü, temiz bir kalple Yüce Yaradan’ın huzuruna varanlar, O’nun rahmet kapısından girebileceklerdir. Nitekim ayet-i kerimede Allah Teâlâ: “O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar! Allah’a arınmış bir kalp ile gelen başka.”[1] buyurmaktadır.

İnsanın yaratılış amacı olan ibadetlerin, Rabb’in rızasını kazanmayı arzulayan samimi bir kalple yapılması gerekir. Samimi bir kalp ile yapılmayan ibadet faydasız bir yorgunluktur. Kalbin temizliği, amellerin güzelliğinde ve devamında kendini gösterir. Amellerin salih olması da insanın dilinin, kulağının, gözünün, fikirlerinin doğru olmasına vesile olur.

Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde: “Şüphesiz ki bedende bir parça vardır; o düzgün olursa bedenin tamamı düzgün olur, bozuk olursa bedenin tamamı bozuk olur. Dikkat ediniz ki o kalptir.”[2] Buyurarak kalbin sağlam ve düzgün olması gerektiğine tüm Müslümanların dikkatini çekmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v): “Allah insanların suretlerine ve mallarına bakmaz, ancak kalplerine ve amellerine bakar.”[3]Buyurmuş ve bizlere dünya malına değer ölçüsünü öğretmiştir. Buna göre, ahrette bizi kurtaracak yegâne şey kalp temizliği ve Salih ameldir. Nitekim kişinin nasıl göründüğü ve ne kadar malı olduğu değil nasıl bir kalbi olduğu ve ne kadar Salih amel işlediği hakiki değer ölçüsüdür. Dolayısıyla müminin kurtuluş kapısı temiz kalpte ve onun gereği Salih ameldedir. Temiz kalple yapılmayan bir amel ya da amelin olmadığı bir kalbin fayda sağlamayacağı ortadadır. Demek ki “kalbim temizdir” demek yeterli değildir.

Kalbi temizlemek için istiğfar gereklidir. İstiğfar, insanın Allah’tan günah ve hatalarının bağışlanmasını istemesidir. İnsan günahlarından kurtulup Allah’a kavuşmak için istiğfar eder ve günahlarından vazgeçerse kalbinin temizlenmesine vesile olur.

Yüce Allah’ın bağışlayıcı olduğu unutulmamalıdır. Nitekim Yüce Allah ayeti kerimede şöyle buyurmaktadır: “Kim bir fenalık yapar yahut nefsine zulmeder de Allah’tan mağfiret dilerse Allah’ı çok bağışlayıcı, çok merhamet edici bulur.”[4]

Allah Teâlâ başka bir âyeti kerimede ise: “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”[5] Buyurarak hiçbir zaman rahmet ve merhametinden ümidimizi kesmememiz gerektiğini, bütün günahları bağışladığını ifade etmektedir. Ancak Allah’ın bağışlayıcılığı da insanı yanıltmamalıdır. İnsan bu konuda Kuran-ı Kerim’deki şu ayeti kerimeyle uyarılmıştır: “Ey insanlar, Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evladı, ne de evladın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden (kıyamet gününden) çekinin. Bilin ki, Allah’ın verdiği söz gerçektir sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan Allah’ın affına güvendirerek sizi yanıltmasın.”[6]

Allah Teala cennete girecek olanların vasıflarından birini ayeti kerimede şöyle anlatmıştır: “Onlar çirkin bir iş yaptıkları yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.”[7]

Yüce Rabbimiz bizlere sarsılmaz bir iman, temiz bir kalp, salih ameller işleme arzusu, günahlardan vazgeçme iradesi nasip eylesin. Amin…

BENZER KONULAR:

• “Temizlik imandandır.” (Müslim, İman, 1.) Yukarıdaki hadiste hangi tür temizlik kastedilmiş olabilir?
• Kalbiniz temiz mi sizce?
• Kalp gözü açık olması ne demek
• Oruç Manevi Bir Temizliktir
• Tümünü görüntüle.