Kara çarşamba nedir Kuranda geçiyor mu?

Question

islamda kara çarşamba nedir ?

Kara carsamba nedir Kuranda geciyor mu

Kara çarşamba, Şubat aynın son çarşamba günü veya Mart ayının ilk çarşamba gününe verilen isimdir.

Kara çarşamba ile ilgili birçok şey söylenir, kimi Kur’an’da geçer, kimi hadislerde geçer, kimi bu doğu tarafında halk arasında bir gelenektir der… çok şey söylenir çok şeyler rivayet edilir peki bu kara Çarşamba nedir?

Şahsen Doğu medreselerinde okudum büyüdüm, hocalarımız Mart ayının ilk çarşambası veya şubat ayının son çarşambası geldiği zaman “bugün bazı kavimlere azabın yağdığı gündür bundan dolayı evlerde kalmamak gerekir dışarı çıkmak gerekir” şeklinde bizi yönlendiriyorlardı tabii o zamanlar “Hocam/Seydam bunun kaynağı var mı Kur’an’da ve hadislerde Kara Çarşamba var mı?” diye şeklinde sorular soramıyorduk veya sormaya cesaret edemiyorduk(çünkü dışlanma korkusu vardı).

  • – – –

İnternette paylaşılan bilgilere bakıldığı zaman Kürtlerin ve Alevilerin bir geleneği olarak görülür.
Sadece bazı kesimlerde bu konuda bizi yönlendiren nakşi alimler var hatta bazı deliller var deyip bugünü uğursuz olarak addederler.

  • – – –

İslam’da uğursuzluk diye bir şey yoktur hiçbir gün hiçbir zaman hiçbir şey hiçbir varlık uğursuz değildir bunu aklımızdan çıkarmayalım.
Çarşamba günü ad kavmine azap yağdırıldı diye o günü uğursuz saymak ne Kur’an’a sünnete uymaz.
iyi ki peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem doğduğu gün de vefat etti yoksa maalesef cahil müslümanlar da vefat ettiği pazartesi gününü belki o günü uğursuz sayarlardı. Elhamdülillah doğduğu günde vefat etti Allah’ın salat ve selamı üzerine olsun.

  • – – –

Kur’an-ı Kerim’den delilere gelince Kamer suresi 19. ayeti kelimede Allahu Teala muhakkak biz üzerlerine uğursuz olan sürekli olan bir günde sarsar bir rüzgar gönderdik buyuruyor
Buradaki “nahs” (يَوْمِ نَحْسٍ) kelimesi uğursuz anlamında olduğu doğrudur fakat kurtubi tefsirine bakıldığı zaman bu günü yani Çarşamba gününü yani AD kavmine gelen azap gününü uğursuz sayan kişilerin kendileri olduğunu, aslında çarşamba günü kendisi uğursuz olmadığını öğrenmiş oluyoruz.

Aşağıda bilgiler verildi bu konuda ibni Abbas (Allah ondan ve babasından razı olsun) diyor ki bu Rüzgar onlara uğursuz kabul ettikleri bir günde gelmişti yani Hud Aleyhisselam kavmi olan ad kavmi tarafından uğursuz sayılan gün anlamında kullanılır.

Kısaca özetle çarşamba günü asla İslam inancında uğursuz değildir. Ne kur’an-ı Kerim’de ne peygamber efendimizin hadislerinde “Kara Çarşamba” ifadesi geçmez çarşamba gününün uğursuz olduğu ile ilgili bir ifade geçmez bu bir inanç meselesidir onun için dikkat etmek gerekir.

Doğuda birileri atalarından gelen bir gelenek olarak kutlayabilir evinden piknik alanına çıkabilir bazı yerleri ziyaret edebilir buna diyeceğiniz bir şey yoktur fakat İslami olmadığını Müslümanlar bilmelidir.

Dinimizde bid’at ve hurafeler

Safer ayında uğursuzluk var mıdır?

Kurtubi Tefsiri Kamer Suresi

  1. Ad kavmi yalanladı. Ya Benim azabım ve korkutmalarım nasılmış?
  2. Muhakkak Biz üzerlerine uğursuz olan ve sürekli olan bir gün­de sarsar bir rüzgar gönderdik.
  3. إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُّسْتَمِرٍّ
  4. İnsanları koparıp atıyordu. Sanki onlar kökünden kopmuş hurma kütükleri idiler.
  5. 21. Ya Benim azabım ve uyarıp korkutmalarım nasılmış?
  6. Andolsun kî Biz Kuranı düşünmek için kolaylaştırdık. O hal­de var mı ibret alıp düşünen?

 

Hud’un kavmi olan “Ad kavmi yalanladı. Ya Benim azabım ve korkut­malarım nasılmış?”

“Korkutmalarım” bu sûrede altı yerde bütün mushaflarda “ye” har­fi hazfedilmiş olarak yer almıştır. Ancak Yakub her iki halde de “ye” harfi­ni okumuş, Verş sadece vasi halinde okumuş, diğerleri ise hazf et mislerdir.

“Uyarılar ise fayda vermiyor.” (el-Kamer, 54/5) buyruğun­da (nun harfinden sonra) “ye” harfinin; “Çağırır” (el-Kamer, 54/6) buy­ruğundan da “vav” harfinin hazfedildiğinde ise görüş ayrılığı yoktur.

“Çağırıcı” (el-Kamer, 54/6) buyruğuna gelince, bunun birincisin­de İbn Muhaysın, Yakub, Humeyd ve el-Bezzî her iki halde de “ye” harfini sabit kabul etmişler; Verş ve Ebıs Anır ise vasi halinde sabit kabul etmişler, diğerleri ise hazfetmişlerdır. İkinci: ” Çağırıcı (mcaide; davet yi)” (el-Kamer, 54/8)’e gelince, Yakub, İbn Muhaysın ve İbn Kesir her iki halde “ye”yi isbat etmiş (bırakmış), Ebu Anır ve Nafi vasıl halinde isbat etmiş (bırakmış), diğerleri ise hazfetmelerdir.

 

“Muhakkak Biz üzerlerine” kendileri için “uğursuz olan ve sürekli olan bir günde sarsar bir rüzgar” Kalade ve ed-Dahhak’a göre aşırı soğuk bir rüz­gar “gönderdik.” Sesi şiddetli bir rüzgar diye de açıklanmıştır. Buna dair açık­lamalar daha önceden Fussilet Sûresi’nde (41/l6. âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

İbn Abbas dedi ki: Bu rüzgar onlara uğursuz kabul ettikleri bir günde gel­mişti. ez-Zeccac bunun çarşamba günü geldiği söylenmiştir, demiştir. İbn Ab­bas dedi ki: Bu ayın son çarşambasında olmuştu. Küçüklerini de, büyüklerini de yok etmişti.

Harun el-Aver “uğursuz” anlamındaki lafzı “ha” harfini kesreli olarak; diye okumuştur. Bu hususa dair açıklamalar daha önce “uğursuz gün­lerde” (Fussilet, 41/16) buyruğu açıklanırken geçmiş bulunmaktadır.

 

“Uğursuz olan ve sürekli olan bir günde” buyruğu uğursuzluğu sürek­li ve kendilerine getirdiği uğursuzluğu sürüp giden bir gün demektir. Uğur­suz kabul ettikleri bu günde azap onları helak edinceye kadar devam etti. Ce­hennem ateşine onları ulaştınncaya kadar sürüp gitti, diye de açıklanmıştır. ed-Dahhak: Bugün onlar için çok acı idi, demiştir. el-Kisaî de böyle naklet-miştir. Buna göre birtakım kimseler buradaki “sürekli” anlamındaki kelime acılığı ifade eden: gelmektedir, “Nefislerin kendisin­den tiksindiği acı olan bir şey gibi oldu” denilir. Ayrıca yüce Allah: “Şimdi… tadın” (el-Kamer, 54/37) diye buyurmaktadır. Tadılan bir şey ise acı olabi­lir. Bu lafzın güç ve kuvvet anlamına gelen: ‘den geldiği de söylenmiş­tir. Yani bu azap onlara uğursuzluğu son derece güçlü ve sağlam kılınmış, uğursuz bir günde onlara gelmişti ki, bu sağlamlığı bozulmasına güç yetiri-lemeyen, iyice ve sağlam bükülmüş bir şey gibi idi.

 

Çarşamba günü uğursuzluğu sürekli bir gün olduğuna güre, bu günde dua nasıl kabul edilir? Peygamber (sav)’ın duasının bugünde Öğle ile ikindi ara­sında kabul edildiğine dair rivayetler de gelmiş bulunmaktadır. Hem bu hususa dair Cabir yoluyla gelen hadiste daha ünce el-Bakara Sûresi’nde (2/186. âyet, 5, başlıkta) geçmiş bulunuyor denilecek olursa, cevap şu olur: Doğru­sunu en iyi bilen Allah’tır ya, Mesruk’un Peygamber (sav)’dan diye rivayet etmiş olduğu bir habere göre şöyle buyurmuştur: “Cebrail bana gelerek şöyle dedi: Şüphesiz Allah sana şahid ile birlikte bir yemin ile hüküm ver­meni emretmektedir. Yine dedi ki: Çarşamba günü uğursuz ve uğursuzluğu sürekli olan bir gündür. “[1][13]

 

Bilindiği.gibi bu hususta onun, salih kimseler için uğursuz olduğuna da­ir bir rivayet varid olmamıştır. Aksine bugünün günahkarlar ve fesad çıkar­tanlar için uğursuz olduğunu kastetmiştir. Tıpkı Kıır’ân-ı Kerim’de sözü edilen uğursuz günler gibi. Bu günler Ad  kavminin kâfirleri için uğursuz idi. On­ların peygamberleri ve aralarından iman eden kimseler için uğursuz değil­di. Durum böyle olduğuna göre çarşamba gününün baş tarafından, güneşin zeval vaktine kadar zalime mühlet verilmesi günün bitmesine doğru zalim eğer zulmünden geri dönmeyecek olunsa, onun aleyhindeki mazlumun o bed­duasının kabul edileceği uzak bir ihtimal olarak görülemez. Buna göre o gün zalim hakkında uğursuz bir gün olur. Peygamber (sav)’ın bedduası da kâfir­ler hakkında idi. Cabir yoluyla rivayet edilen hadisteki: “(Bundan böyle) ben de önemli ve ağır bir durumla karşılaştığım her seferinde…” sözleri buna işa­rettir. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.

“İnsanları koparıp atıyordu.” Bu rüzgarın sıfatı konumundadır. Yani rüzgar onları bulundukları yerden söküp alıyordu. Denildiğine göre onları hur­ma ağacının, kökünden sökülmesi gibi, ayaklarının altından (yerden) onları söküp aldı. Mücahid dedi ki: Rüzgar onları yerden koparıyordu. Tepeleri üze­rine onları bırakıyor, boyunlarını kırıyor, başları vücutlarından ayrılıyordu.

Rüzgâr insanları evlerden söküp alıyordu, diye de açıklanmıştır.

Muhammed b. Ka’b babasından rivayetle Peygamber (sav)’ın şöyle buyur­duğunu kaydetmektedir: “Rüzgâr insanları kabirlerinden söküp çıkardı,”

Denildiğine göre; onlar birtakım çukurlar kazdılar ve bu çukurlara girdi­ler. Rüzgar onları bu çukurlardan söküp alıyor, onları paramparça ediyordu. Kazdıkları bu çukurlar içindeki ne varsa yok olup gitmiş, geriye yerleri çu­kur olarak kalmış hurma ağaçlarının dibini andırıyordu.

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 1 )

    2
    2021-03-09T20:08:08+03:00

    Islamda kara çarşamba kara cuma diye birsey yoktur . Bunu diyenler kendileri karalasmis kişilerdir

    1
    2021-03-10T21:54:17+03:00

    Çarşamba günü ile ilgili hadisler

     

    “Çarşamba günü, uğursuzluğu sürekli olan bir gündür.” anlamına gelen bazı rivayetler varsa da bunlar zayıftır. (bk. İbn Arrak, Tenzihu’ş-şeria, 1/53-56, No: 19-24) Hatta İbnü’l-Cevzî, bunun uydurulmuş olduğunu belirtir. (bk. İbnü’l-Cevzî, el-Mevzûat, Bab: 89, No:917-919)

     

    “… Allah Teâlâ, nûru çarşamba günü yaratmıştır…” buyurmuşlardır. (Müslim, Sıfetü’l-münafikın:27, No: 2789, 4/2149)

    En iyi cevap

Cevapla