Karia Süresi Tefsiri kısaca

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Kuranda Karia Süresinin Tefsiri

karia süresi Kurandaki sıralaması 101’ci iniş sırasına göre ise 30’cu süredir. Karia süresi Kurayş süresinden sonra, kıyamet süresinden önce mekkede inmiştir. Karia süresi 11 ayettir. “Kâri’a”, vuran, çarpan, kapıyı çalan,yürekleri hoplatan şey anlamındadır. Burada, kıyamet gününüde ifade etmektedir.

Ayetlerin Tefsiri

1, 2. Kıyamet, O kıyamet nedir? Kuşkusuz o, o kadar büyük ve korkunçtur ki, hayal edilemez. İnsan aklı onu kavrayamaz. O, anlatılamayacak ve tasavvur edilemeyecek kadar büyüktür.

Bundan sonra Yüce Allah onun durumunun daha büyük ve korkunç olduğunu ifade etmek üzere şöyle buyurdu:

3. Kıyametin, ruhlara tesirinin korkunçluğu hususundaki durumunun ne olduğunu sana ne bildirdi? Şüphesiz o, sadece kalpleri ürpertmez, aksine büyük kütleleri de etkiler. Göklerin yarılması, yerin sarsılması, dağların ufalanıp yerle bir olması, yıldızların saçılıp dökülmesi, güneş ve ayın dürülüp kararması ve daha başka şeylerde etkisini gösterir. Ebussuûd şöyle der: Kıyamet, çeşitli korkunç ve dehşetli halleriyle kalp ve kulaklara vurduğu için ona “vuran” mânâsına gelen “Kâria” adı verilmiştir. Korkunçluğunu pekiştirmek için, zamir yerine açık isim getirilerek denilmiştir. Yani o, ne acayip büyük ve korkunç bir şeydir. Bundan sonra Yüce Allah onun korkunçluk ve dehşetini pekiştirmek üzere, onun, hiç kimsenin kavrayamayacağı derecede insanların bilgileri dâiresinin dışında olduğunu açıklamak üzere buyurdu.

Bu, korkutma ve onun hallerinden herhangi birini öğrenmeye teşvikten sonra, sıra bunu açıklama ve izaha geldi.

4. O gün insanlar, yayılmış kelebekler gibi olur. Bu, insanlar kabirlerinden korka korka çıktıkları zaman meydana gelir. Bu halleri ile onlar sanki oraya buraya dağılmış, şiddetli korku ve şaşkınlıktan dolayı dalga dalga birbirlerine giren kelebeklere benzerler. Râzî şöyle der: Yüce Allah burada, öldükten sonra dirilme anında insanları “dağılmış kelebeklere”, başka bir âyette ise, “dağılmış çekirgelere” benzetti. Kelebeklere benzetme yönü şudur: Kelebekler, uçuştuklarında tek bir yöne gitmezler. Bilakis, her biri diğerinin gittiği yönden başka bir yöne gider. Bu teşbih gösteriyor ki, insanlar, öldükten sonra diriltildiğinde korkup dağılırlar. Çekirgelere benzetme yönüne gelince, bu, çoklukları bakımındandır. İnsanlar o vakit, birbirleri üstüne binmiş olan çekirge sürüsü gibi olurlar. İşte insanlar diriltildiklerinde çekirge ve kelebekler gibi sürüler halinde birbirlerine girerler. Nitekim Yüce Allah meâlen, “O gün biz onları birbirine çarparak çalkalanır bir halde bırakmışizdir” buyurmuştur.”

5. O gün dağlar da, atılmış renkli yüne dönüşür. Bu, o korkunç ve dehşetli günün özelliklerinden ikincisidir. Yani dağlar o gün, uçuşup dağılan yün gibi olur. Parçalan birbirinden ayrılıp havada uçuşurlar. Neticede çırpma ve atma anında uçuşan yün haline gelir. Sâvî şöyle der: Yüce Allah, kıyametin büyük ve sert dağlara tesir ettiği neticede, mükellef olmadıkları halde çırpılmış yün haline geleceklerine; onlar böyle olunca sorumlu ve mükellef olan zayıf insanın durumunun nasıl olacağına dikkat çekmek için, insanların durumu ile dağların durumunu beraber anlattı.[8]

Bundan sonra Yüce Allah, insanların o günkü durumlarını mutlu ve mutsuzlar olarak ikiye ayrılacaklarını anlatmak üzere şöyle buyurdu:

6, 7. İyilik terazileri ağır basan ve iyilikleri kötülüklerinden çok olana gelince, o, ebedîlik ve Naîm cennetlerinde mutlu, rahat ve müreffeh bir hayat sürecektir.

8, 9. İyilikleri kötülüklerinden az olan veya bir şey sayılacak kadar iyiliği olmayana gelince, onun gideceği ve kalacağı yer de cehennem ateşidir. O cehennemin dibine inecektir. Anne, çocuğun barınağı ve korku anında sığınacağı yer olduğu için, Yüce Allah cehenneme yani “anne” dedi. Bu durumda çocuklar annelerine sığındığı ve anneleri tarafından korunduğu gibi cehenmem ateşi de o suçluları barındırır; anne, çocuklara kucak açtığı gibi cehennem ateşi de onlara kucak açar. Ebussuûd şöyle der: “Hâviye” cehennemin isimlerinden bir isimdir. Son derece derin ve çukur olduğu için ona bu isim verilmiştir. Rivayete Igore cehennem ehli, cehennemde yetmiş sene aşağı doğru ineceklerdir.

10. Bu, Hâviye’nin büyük ve korkunç olduğunu gösteren sorudur. Yani, Hâviye’nin ne olduğunu sana ne bildirdi?

Bundan sonra Yüce Allah, şu sözüyle bunu açıkladı:

11. O, son derece sıcak bir ateştir. Bilinen sıcaklık sınırını ısınıştır. Hangi ateş yakılsa ve içine en büyük yakıtlar atılsa, yine de onun iicağı cehennem sıcağına denk olamaz. Lütuf ve keremiyle Allah bizi o ateşten korusun!

 

Cevapla