Kemik ve tezek cinlerin yiyeceğidir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Kemik ve tezek cinlerin yiyecegidir

KEMİK CİNLERİN YİYECEĞİ, TEZEK DE HAYVANLARININ YİYECEĞİDİR

Cinlerin neler yediği hakkında fazla bir bilgimiz yoktur. Yalın ateşten, yani ışından yaratıklıklarına bakılırsa, hilkattaki özelliklerine göre onlar için besleyici bazı gıdalar da yaratılmıştır. İstinca konusuyla ilgili hadislerde kemik ve tezekle temizlenme menedilmiş, illet olarak iki ayrı husus belirtilmiştir: Birincisi, “tezek necistir” denilmiş; İkincisi, “kemik ve tezek cinlerin yiyeceğidir”, diye cevap verilmiştir.

Kemik üzerinde cinlerin gıdalanacağı bir yiyecekten söz ediliyor ki, onların atılan kemiklere uğradıkları zaman Allah (celle celaluhu) tarafından o kemikler üzerinde birtakım yiyecek mahiyetinde şeyler vücud buluyor. Tezek ise onların hayvanlarının yemidir. Rivayetlerin tamamından bu mâna çıkmaktadır. Biz şimdi ilgili hadisleri naklediyoruz:

Ebû Hureyre (radıyallahu anh)’dan yapılan rivâyette, deniliyor ki: Ebû Hureyre, (radıyallahu anh) Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’le beraber (çıkarak) abdest alması ve hacetini gidermesi için yanında su matarası taşırdı. (Bir defasında) o, matarasıyla Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’i arkadan takip ediyordu. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “O kimdir?” diye sordu. O da: “Ben Ebû Hureyre.” diye cevap verdi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) O’na: “Benim için birkaç taş ara ki onlarla (necaseti) silkip gidereyim. Sakın bana kemik ve tezek getirme!” buyurmuştur.

Ebû Hureyre (radıyallahu anh) devamla demiştir ki: “Elbisemin bir ucuna onun için birkaç taş koyup taşıdım ve getirip iki yanına koyduktan sonra ayrıldım. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) işini bitirince, (kendisine doğru) yürüdüm ve “kemikle tezeğin nesi vardır?” dedim. Buyurdu ki: “O ikisi cinlerin yiyeceğidir. Hem gerçekten Nusaybin cinlerinden temsilci olarak bir grup cin bana geldi ki onlar ne güzel cinlerdi! Benden yol azığını istediler. Ben de onlar için Allah’a duå ettim ki bir kemiğe veya bir tezeğe uğramaya görsünler, mutlaka üzerinde yiyecek bulurlar.”

Müslim’in Alkame hadîsinden yaptığı rivâyette nebiz (şıra) ile abdest almayla ilgili İbn Mes’ud (radıyallahu anh) rivâyetinde bu konuya temas edil dikten sonra cinler, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’den yol azığı istemiş ler. Rasulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara şöyle buyurmuştur: “Her kemik size ve her (eti yenen hayvanın) fışkı ve dışkısı sizin hayvanınıza yemdir.” Sonra da devamla şöyle buyurmuştur: “Kemik ve dışkıyla istinca etmeyiniz, çünkü o ikisi (cin) kardeşlerinizin yiyeceğidir.”

Tirmizî’nin rivâyetinde şu fazlalık vardır: “Tezek ve kemikle istinca etmeyin. Çünkü o ikisi cinlerden (din) kardeşlerinizin azığdır.

Böylece kemikle tezek hakkında muhtelif rivayetlerden şu sonuç çıkmaktadır: Bir hadiste bu ikisiyle temizlik sağlanamayacağı, bir hadis-i şerifte tezeğin necis olduğu açıklanmıştır. Üç hadiste ise, kemiğin cinlerin azığı veya yiyeceği, tezeğin de onların hayvanlarının yemi olduğu farklı ifadelerle belirtilmiştir.

Ağırlık son üç hadis-i şeriftedir. O bakımdan bu iki maddeyle istin canın iki ayrı illeti bulunuyordur. Birincisi: temiz olmadıkları veya onlarla temizliğin sağlanamayacağı, ikincisi; onların cinlere ait bulunduğudur. Günümüzde gelişen bilimsel araştırmalar, mikrop, virüs, bakteri üzerinde elde edilen müspet sonuçlar karşısında her iki illetin de geçerli olduğu, çıkarımda bulunmaya elverişli bulunduğu muhakkaktır.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, hayvan dışkısında tetanoz mikrobu; kemiklerde ise köpeklerin salyasıyla kuduz mikrobunun bulaşmış olabileceği söz konusudur.

Hadis-i Şeriften Çıkarılan Hükümler

1. Def’-i hacetten sonra makatı tezek, fışkı ve kemikle temizlemek mekrûhtur.

2. Çoğu ilim, adamlarına göre tezek ve fışkı necistir. Necaset necasetle giderilmez.

3. Taşla istinca etmek müstehabdır. Su bulunan yerlerde taşla istin caya gerek yoktur. Su daha temizleyicidir. Müctehit imamlardan bir kısmı suyun tercih edilmesini hükme bağlamıştır.

4. İsrafa yol açan, şer’ân muhterem sayılan maddelerle istinca yap mak, bazen tahrimen, bazen da tenzihen mekruhtur. Bu, madde nin özelliğine göredir.

5. Taşla istinca yaparken, müctehit imamların çoğuna göre, sayı şart değil, temizlenme şarttır. Sayı artıp, eksilebilir.

Müctehit imamların çoğuna göre, yazılı olmayan kâğıtla istinca yapmakta bir sakınca yoktur. Sahih olan da budur.

BENZER KONULAR:

Cevapla