Paylaş
Kendini beğenmek “UCB”
Question
Kendimiz hakkında Zan olan UCB
Selamün aleyküm. İnsanın kendisi hakkında zannı ne olmalı? “İnsan ne zaman kötü olur?” sorusuna Hz. Aişe, “İyi olduğunu zannettiği zaman” cevabını vermiştir. Kendimiz hakkında hüsnü zan mı etmeliyiz sui zan mı?
CEVAP:
Hz. Aişe’nin bu sözü, derin bir ahlaki bir anlam taşır. Şöyle yorumlanabilir:
1. Kibir ve Gururun Tehlikesi
İnsan, kendisini “iyi” veya “kusursuz” olarak görmeye başladığında, içten içe bir kibir hissi gelişebilir. Bu kibir, kişinin hatalarını görmesini engelleyerek kendini geliştirmesini durdurur. Halbuki İslam ahlakında tevazu, yani alçakgönüllülük, çok önemli bir erdemdir. Hz. Aişe, bu cevabıyla kibir ve gururdan kaçınmamız gerektiğini hatırlatıyor.
2. Nefis Muhasebesinin Gerekliliği
İnsan, sürekli olarak kendini sorgulamalı, eksikliklerini ve hatalarını fark etmeli, Allah’a karşı acizliğini hissetmelidir. Eğer kişi, “Ben zaten iyiyim, mükemmelim” diye düşünürse, nefsini kontrol etmeyi bırakabilir ve bu da ahlaki bir çöküşe yol açabilir. Bu söz, sürekli nefis muhasebesi yapmanın önemini vurgular.
3. İyiliğin Kaynağını Unutmamak
İyilik, Allah’ın bir lütfudur. İnsan, yaptığı iyiliklerin ve sahip olduğu erdemlerin Allah’ın inayeti sayesinde olduğunu unutur ve bunları tamamen kendine mal ederse, bu durum hem nankörlük hem de bir yanılgıdır. Gerçek iyilik ve erdem, Allah’a teslimiyet ve şükürle mümkündür.
4. Manevi Yolculukta Duraklama
Tasavvuf literatüründe, kişi kendi manevi durumundan memnun olup ilerlemeyi bıraktığında aslında gerilemeye başlar. Hz. Aişe’nin bu sözü, insanın sürekli bir arayış, öğrenme ve kendini geliştirme sürecinde olması gerektiğini hatırlatır.
Sonuç
Hz. Aişe’nin bu cevabı, insanın kibir, gaflet ve kendini yeterli görme tuzaklarından sakınması gerektiğini öğütler. Bu, kişinin sürekli olarak Allah’a yönelmesini, tevazu içinde yaşamasını ve kendini geliştirme çabasını sürdürmesini öneren hikmetli bir uyarıdır.
Kendini Beğenme (Ucb) Kavramı ve İslâmî Ahlâkî Değerlendirmesi
Ucb Nedir?
Ucb, Arapça kökenli bir terim olup “şaşmak, hayret etmek, yadırgamak” anlamındaki acb kökünden türemiştir. Ahlâk terimi olarak ucb, bir kimsenin kendisini hak etmediği bir mertebede görmesi veya sahip olduğu meziyetleri gereğinden fazla büyütmesi anlamına gelir. İslam düşüncesinde ucb, kişinin kendisiyle ilgili haksız bir hayranlık ve böbürlenme duygusuna kapılması olarak tanımlanır. Râgıb el-İsfahânî’ye göre ucb, insanın kendi yetenek ve başarılarını başkalarından üstün görme eğilimidir. Bu kavram, kibir ve gurur gibi ahlâkî kusurlarla ilişkili olmakla birlikte onlardan ayrılan özgün bir anlam taşır.
Kavramın Kur’an ve Hadislerdeki Yeri
Kur’an-ı Kerim’de ucb, doğrudan bir âyette ele alınmış, dolaylı olarak ise kibir, ulüv, istiğnâ gibi kavramlarla ilişkilendirilmiştir. Örneğin, Huneyn Gazvesi’nde Müslümanların sayıca üstünlüklerinden dolayı gurura kapılmalarının kendilerine zarar verdiği ifade edilmiştir (et-Tevbe, 9/25). Ayrıca Karun’un servetiyle böbürlenmesi (el-Kasas, 28/78) veya Âd kavminin güçleriyle övünmesi (Fussılet, 41/15) gibi örneklerle böbürlenme duygusu yerilmiştir. Hadislerde ise Hz. Peygamber, kişinin kendi dindarlığı ve amelleriyle böbürlenmesinin tehlikesine dikkat çekmiş, bunun tehlikeli bir manevi hastalık olduğunu vurgulamıştır.
Kibir ile Ucb Arasındaki Farklar
İslam ahlâkçıları ucb ve kibri birbirinden ayırmıştır. Gazâlî’ye göre kibir, başkalarına karşı büyüklük taslama durumudur ve toplumsal ilişkilerle ilgilidir. Ucb ise daha çok bireyin kendi iç dünyasında yaşadığı bir psikolojik haldir. Muhâsibî’ye göre, ucb kendini beğenmek, kibir ise başkalarını küçük görmektir. Bu bağlamda kibir, ucbün bir sonucu olarak değerlendirilir.
Ucbün Sebepleri ve Tehlikeleri
Ucb, kişinin dinî veya dünyevî üstünlüklerine hayranlık duymasıyla ortaya çıkar. Dinî bağlamda ucb, kişinin ilmi, ameli veya ibadetiyle övünmesi; dünyevî bağlamda ise zenginlik, soy, güzellik veya makam gibi unsurlara dayanarak kendini diğerlerinden üstün görmesidir. Muhâsibî ve Gazâlî, ucbün insanı tehlikeli bir manevi körlüğe sürüklediğini, kişinin günahlarını görmesini engellediğini ve hata yapmaya açık hale getirdiğini belirtir. Bu durum, insanın tövbe etmeyi bırakmasına veya kendisini hatasız görmesine neden olabilir.
Ucbün Tedavisi
İslam ahlâkçılarına göre ucb, cehaletten kaynaklanan bir hastalıktır ve tedavisi bilgiyle mümkündür. Gazâlî, ucbden kurtulmanın temel yolunun Allah’ın nimetlerini hatırlamak ve bu üstünlüklerin yalnızca O’nun lütfu sayesinde olduğunu kavramak olduğunu ifade eder. Kişi, sahip olduğu meziyetlerin kendi çabasıyla değil, Allah’ın iradesiyle mümkün olduğunu düşünerek böbürlenme duygusundan uzaklaşabilir. Muhâsibî’ye göre, ucbün çaresi kişinin nefsini tanıması, kendini başkalarından üstün görmemesi ve Allah’a şükretmesidir.
Ucb ve Modern Psikoloji
Modern psikoloji ile ucb arasında bazı paralellikler kurulabilir. Özellikle narsizm kavramıyla benzerlik gösteren ucb, kişinin kendini aşırı sevmesi ve diğerlerini küçümsemesi olarak açıklanabilir. Bu açıdan ucb, hem bireysel hem toplumsal ilişkilerde yıkıcı etkilere yol açabilir.
Sonuç
İslam ahlâkında ucb, kişinin manevi yolculuğunda karşılaşabileceği en önemli engellerden biri olarak değerlendirilir. Bu kavram, insanın benlik duygusunu aşarak tevazu ve şükür bilinciyle hareket etmesi gerektiğini hatırlatır. Ucb, yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal ilişkileri de etkileyen bir ahlâkî kusur olarak değerlendirilir. Bu nedenle İslam ahlâkçıları, ucbden sakınmayı ve bu duygunun etkilerini gidermeyi önemli bir erdem olarak görmüşlerdir.
BENZER KONULAR:
- Ucb Ne Demek? Kısaca
- Mücbir Veli ne demek? Kısaca
- İlim ve Zikir Meclislerinin Fazileti
- Ehli Sünnet Mezhepleri Hangileridir?
- Kader veya Allahın İnsanları Sınaması
- Tümünü görüntüle.
- Kibir Ne demek? Kısaca
- Kibir Ne demektir
- Kibir Ve Gururdan Uzak Olalım
- Gösterişi sevmek kibir mi ?
- Allah kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azap vardır: Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü.
Kendini beğenmek, İslam ahlakında “ucb” kavramıyla ifade edilir ve bu tutum, kişinin kendisini olduğundan fazla görmesi, hatalarını görememesi veya başarılarını, meziyetlerini Allah’tan bilmek yerine nefsine mal etmesi anlamına gelir. Ucb, kalbi kemiren ve insanı Allah’a karşı acziyetinin farkında olmaktan uzaklaştıran tehlikeli bir ahlaki hastalıktır. Hz. Aişe’nin (r.a.) ifade ettiği “İnsan ne zaman kötü olur?” sorusuna verdiği “İyi olduğunu zannettiği zaman” cevabı, ucbun insan için nasıl bir manevi kayıp olabileceğini özetler.
Kendimiz Hakkında Zan
İnsanın kendisi hakkında doğru bir denge kurması gerekir. Bu dengeyi, İslam ahlakında iki temel esas oluşturur:
Hüsnü Zan mı, Sû-i Zan mı?
Kendi hakkımızda hüsnü zan ve sû-i zan arasında bir denge kurmak önemlidir:
Kur’an-ı Kerim’de, “Kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü kimin takva üzere olduğunu en iyi Allah bilir” (Necm, 53/32) buyrularak, insanın kendi hakkında kesin bir yargıya varmaktan sakınması öğütlenmiştir.
Ucbun Tehlikeleri
Çözüm ve Tavsiyeler
Sonuç olarak, insan kendisi hakkında temkinli bir iyimserlik içinde olmalıdır. Allah’ın rahmetinden umut kesmeden, nefsiyle mücadelesini sürdürmeli, kendini beğenmekten sakınmalıdır. Rabbim, bizleri ucb ve kibir gibi kalbi karartan hastalıklardan korusun. Âmin.