Kayıt Ol

Oturum aç

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun? Lütfen e-mail adresinizi giriniz. Bir bağlantı alacaksınız ve e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturacaksınız.

Keramet ve şirk

Question

Keramet

bir tanıdığın arabasıyla istanbuldan dönerken benzin istadyonunds durduk orada yirmi yaşlarınds bir çocuk vardı oradan ayrılınca o çocukta keramet var konuşursan bir süre önce kaybettiğim Anama faydalı olacak gibi his geldi ama araba sahibi geri dönmedi 2 gün sonra gittim bulamadım içimden gene git diye dürten içimi yakan bir his var böyle bir şey beklemek çünkü hiç tanımıyorum şirk mi vesvese mi nedir bu Allah İçin yardım edin

Cevap:

Bu durumunuz vesveseden ibarettir. Vesvese fısıltı, hışırtı ve fışırtı gibi gizli ses, fiskos. Kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt, vehim, kuruntu, iç üzüntüsü, nefis ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı anlamları için kullanır.

Zıddı tereddütsüz, kararlı, emin ve azimli olmak demektir (el-İsfahanî, el-Müfredât, İstanbul,1986, 819, vesvese mad).

Vesvese kelimesi Kur’ân’da dört yerde geçmektedir. Şeytanın Cennette bulunan Âdem (a.s) ve Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir:

“Derken Şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı (vesvesede bulundu): – Rabbiniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan menetti” (el-A’raf, 7/20).

Bu âyette geçen vesvese kelimesi, fısıldama şeklinde anlaşılmakta ve tercüme edilmektedir.

Bir de şeytanın Cennete nasıl girdiği ve Âdem (a.s) ile Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu hususunda, alimlerin farklı yorumları vardır. Bu hususta çeşitli görüşler ileri sürülmüştür (Geniş bilgi için bk. el-Maverdî, en-Nuketü ve’l-Uyun, Beyrut 1992, II, 210).

Kur’ân’ın başka bir yerinde, Tâhâ sûresinin 120. âyetinde de şeytanın Âdem (a.s) ve Havva validemize yaptığı bu vesvese dile getirilmiştir.

Vesvese ile ilgili diğer bir âyetin meali de şöyledir: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini (fısıldadığını) biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız” (Kaf 50/16).

Bu âyette de Yüce Allah’ın kudretine işâret buyurulmaktadır. O, insanı yaratan, yoktan var edendir. İnsanların gizli ve açık her şeylerinden haberdardır. İnsanın kalbinden geçirdiği vesvese ve düşüncelerin tamamına vakıftır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.s), bu âyetin tefsiri mahiyetinde açıklamada bulunurken; “Şüphesiz Yüce Allah, ümmetimden olan kişilerin kalbinden geçirdikleri şeyleri, söylemedikleri ve işlemedikleri takdirde affeder; günah olarak saymaz” diye buyurmuştur (Buharî, Itk, 6; İmân, 15; Neseî, Talâk, 22; İbn Mâce, Talâk, 16).

Başka bir âyette ise, vesvese hakkında şu bilgiler verilmiştir: “De ki: Sığınırım ben, insanların Rabb’ine insanların padişahına, insanların ilâhına. İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünceleri) fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım)” (en-Nas, 114/1-6).

Burada geçen “vesvâs” kelimesi, şeytan için kullanılmıştır. Yani bununla şeytan kastedilmektedir ve vesvese de onun eseridir. İnsana vesvese veren şeytan iki türlüdür. Biri cinlerden ve diğeri de insanlardan olan şeytanlardır. Bu şeytanlar, insanların kalbinde vesveseyi meydana getirecek akıl ve fikirlerini çeler, onları kötü emeller işlemeye sevkeder. Allah yoluna gitmekten, insanlık gayesine ermekten alıkor. Nihayet din ve imandan çıkarır, ebedi helâke sürükler. İnsanların kalbine fısıldayıp duran, onları gaflete düşüren, her şerrin başı olan vesveseyi meydana getiren herşey, “hannâs” ve “vesvas” olarak kabul edilir (ez-Zemahşerî, el-Keşâf, Mısır 1977, VI, 265 vd).

Hiç şüphesiz, şeytanın verdiği vesvese insanı imandan ve ibâdetten uzaklaştırır; fert, aile ve toplumun hayatında çeşitli sıkıntıların meydana gelmesine sebep olur. Medine çevresinde badiyede yaşayan Müslümanlar, koyun ve sığır kesip etini satmak üzere şehre getiriyorlarmış. Bu eti yemekten çekinen bazı Müslümanlar Hz. Muhammed (s-.a.s)’e giderek;

“Ya Rasûlüllah! Bazı badiye halkı bize et getirip satıyorlar. Bunların, hayvanı keserken besmeleyi söyleyip söylemediklerini bilmiyoruz” diye sormuşlar. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) şu cevabı vermiştir:

“Bismillah deyiniz ve sonra bu eti yeyiniz” (ez-Zebidî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1974, VI, 354 vd).

Rasûlüllah (s.a.s) bununla vesveseden uzak durmaya işaret buyurmuştur.

Başka bir konu ile ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.s)’e şöyle sormuşlar:

“Ya Rasûlüllah! Birisi namaz kılarken abdestim bozuldu diye gönlünde bir vesvese hissederse, bu kişinin namazı bozulur mu, bozulmaz mı? Hz. Muhammed (s.a.s) bu soruya şu cevabı vermiştir:

“Hayır. Bir yellenme sesi veya bir kokuyu duymadıkça namazı bozmaz” (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 355).

Burada da Rasûlüllah (s.a.s) vesveseden uzak durmayı, abdestin bozulduğuna dair kanaat hasıl olmadıkça namazı bozmamayı tavsiye etmiştir.

Fıkıh usulünde de vesvese kötü bir şey olarak kabul edilmiştir. Her şeyde tereddüt ve vesvese ile hareket edenin sözüne itibar edilmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.s) vesvese ile hareket edenin talâkının geçerliliğini kabul etmemiştir (Buharî, Talâk, 11). Yani hanımını boşayıp boşamadığını veya söylediği sözler hakkında vesvese içinde olan bir kişinin talâkı (boşaması) geçerli kabul edilmemiştir.

Görüldüğü gibi, Kur’ân ve sünnette vesvese tasvib edilmemiştir. Bilhassa vesvese ile ilgili bütün âyetlerde, vesvesenin şeytandan geldiğine işaret buyurulmuştur. Buna göre İslâm vesveseden sakınmayı istemiştir. Çünkü vesvese faydalı değil, zararlı olan bir şeydir. Vesveseye kapılan insan, ibadetlerinde yanılır, çeşitli hatalara düşer ve haz almaz. Vesvese insanı yanlış ve batıl yollara saptırır. Hatta vesvesenin neticesinde insan akli dengesini bile kaybedebilir.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    1
    2024-08-14T11:30:50+03:00

    Sizin yaşadığınız durum, genel olarak vesvese olarak değerlendirilebilir. Bu tür duygular ve düşünceler, şeytanın ve nefsin insanın kalbine attığı şüphelerdir ve çoğunlukla kişiyi huzursuz eder. Şimdi konuyu daha detaylı inceleyelim:

    Keramet ve Şirk
    Keramet, Allah’ın izniyle salih kulların yaşadığı olağanüstü olaylardır. Şirk ise, Allah’a ortak koşma anlamına gelir ve İslam’ın temel inançlarına tamamen zıttır. Kerametin şirk olup olmadığını belirlemek için, kişinin niyetine ve eylemlerine bakmak gerekir. Keramet, bir kişinin Allah’ın izniyle gösterdiği özel bir lütuftur ve bu, kişiyi Allah’a daha yakın yapabilir, ancak şirke düşme durumu genellikle kişinin Allah’ın kudretini yanlış bir şekilde yorumlamasından veya başkalarına Allah’tan bağımsız bir güç atfetmesinden kaynaklanır.

    Vesvese Nedir?
    Vesvese, kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt ve kuruntulardır. Şeytanın ve nefislerin insanlara attığı kötü düşünceler ve şüphelerdir. Vesvese, kişinin doğru ve sağlıklı bir şekilde düşünmesini engeller ve sıkça ruhsal sıkıntılara yol açar. Kuran ve sünnette vesvesenin olumsuz bir şey olduğuna, insanı doğru yoldan saptırabileceğine işaret edilmiştir.

    Kur’an ve Vesvese:
    A’raf Suresi 20: Şeytanın Âdem ve Havva’ya vesvese vermesi.
    Kaf Suresi 16: Allah’ın, insanın ne vesvese verdiğini bilmesi.
    Nas Suresi 1-6: Şeytanın vesvese verme işlevini anlatan ayetler.
    Bu ayetlerde vesvese, şeytanın insanın kalbine fısıldadığı kötü düşünceler olarak tanımlanır. Vesvese, kişinin doğru kararlar almasını engelleyebilir ve onu endişeye sürükleyebilir.

    Yaşadığınız Durumun Analizi:
    Hissedilen Şüpheler: Bir kişiyi tanımadığınız halde, onunla ilgili bir şeyler yapma isteği ve şüphesi, genellikle vesvese olarak değerlendirilebilir. Bu tür hisler, kalpte belirsizlik ve tereddüt oluşturabilir.
    Şirket veya Vesvese Mi? Eğer bir kişiyi tanımadığınız halde, onunla ilgili bir şeyler yapma düşüncesi içindeyseniz ve bu düşünceler sizi huzursuz ediyorsa, bu durum vesvese olarak değerlendirilebilir. Şirkettense, Allah’a şirk koşma anlamında bir eylemde bulunmadığınız sürece vesvese, genellikle zararlı düşünceler olarak kabul edilir ve bu durumun şirk olup olmadığını değerlendirmek önemlidir.
    Yapmanız Gerekenler:
    Sakinleşin: Vesveseler genellikle huzursuzluk ve karışıklık yaratır. Sakin kalmak, düşüncelerinizi netleştirmenize yardımcı olabilir.
    Dua ve Zikir: Vesveseden kurtulmak için Allah’a dua edebilir ve zikir yaparak ruhsal olarak rahatlayabilirsiniz.
    İnançlı ve İstikrarlı Olmak: İmanınızı ve ibadetlerinizi düzenli ve istikrarlı bir şekilde sürdürmek, vesveseden korunmanıza yardımcı olabilir.
    Özetle, yaşadığınız durum vesvese olarak değerlendirilebilir ve bu durumun şirk olup olmadığını anlamak için kişinin niyeti ve eylemleri önemlidir. Vesveseye karşı dikkatli olmak ve ruhsal huzuru korumak için dua ve zikir yapmak faydalı olabilir.

    En iyi cevap

Cevapla