Kibirli insan ne kaybeder mütevazi insan ne kazanır

Question

Kibirli insan ne kaybeder mütevazi insan ne kazanır araştıralım

Kibirli insan ne kaybeder mutevazi insan ne kazanir

Kibirli insan Allahın, Peygamberin, Meleklerin ve tüm insanların sevgisini kaybeder. Kibirli insanı kimse sevmez ve ahiretini de kaybeder.

Mütevazi insanı Allah sever, Peygamber sever, Melekler sever, İnsanlar sever ve hatta hayvanlar bile sever. Tevazü sahibi dünyasını da ahiretini de kazanır.

SİZDE DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZAR MISINIZ

Kibir insanın kendini diğer insanlardan Üstün görmesi ve onları aşağılamasıdır.
Büyüklük büyüklük Allah’a mahsustur birileri ben de büyüğüm ben de ki bir de payın var ederse Allahu Teala ona lanet eder kendi huzurundan kovar tıpkı şeytanı kibirlendiği için kovduğu gibi

Tevazu kibirli olmanın zıttıdır yani alçak gönüllü olmaktır.
Yüce Rabbimiz Kuranı Kerim’de Peygamberimiz de hadis-i şeriflerde kibirli olanları yemişler mütevazi alçak gönüllü olanları da yüceltmişlerdir.

Kibir ve tevazu, insanın karakterini ve davranışlarını şekillendiren iki önemli kavramdır. Dini ve ahlaki açıdan da büyük öneme sahiptirler.

Kibirli İnsanın Kaybettikleri:

İlahi Sevgi ve Rahmet: Kibir, Allah’ın hoşnutsuzluğuna sebep olur. Allah, kibirlenenleri sevmez ve rahmetinden uzaklaştırır. Kur’an-ı Kerim’de şeytanın kibirlenerek Allah’ın emrine karşı geldiği ve lanetlenerek cennetten kovulduğu anlatılır.
İnsanların Sevgisi ve Saygısı: Kibirli insanlar, başkalarını küçük görerek çevrelerindeki insanların sevgisini ve saygısını kaybederler. İnsanlarla sağlıklı ilişkiler kuramazlar ve yalnız kalırlar.
Manevi Huzur ve Mutluluk: Kibir, insanın iç huzurunu ve mutluluğunu yok eder. Sürekli başkalarıyla kendini kıyaslamak, üstünlük taslamak ve takdir görme isteği, insanın içini kemirir ve mutsuzluğa sürükler.
Başarı ve Gelişim: Kibirli insanlar, hatalarını kabul etmekte zorlanırlar ve başkalarından ders almayı reddederler. Bu durum, kişisel gelişimlerini engeller ve başarıya ulaşmalarını zorlaştırır.
Mütevazi İnsanın Kazandıkları:

İlahi Rıza ve Yakınlık: Tevazu, Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmanın yollarından biridir. Allah, mütevazi kullarını sever ve onlara yardım eder. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de mütevazi olmayı teşvik etmiş ve tevazu sahibi olmanın önemini vurgulamıştır.
İnsanların Sevgisi ve Saygısı: Mütevazi insanlar, başkalarına karşı saygılı ve anlayışlı davranarak çevrelerindeki insanların sevgisini ve saygısını kazanırlar. İnsanlarla kolaylıkla iletişim kurarlar ve güçlü ilişkiler geliştirirler.
Manevi Huzur ve Mutluluk: Tevazu, insanın iç huzurunu ve mutluluğunu artırır. Başkalarıyla kendini kıyaslamaktan uzak durmak, şükretmek ve elindekiyle yetinmek, insanın içini huzurla doldurur.
Başarı ve Gelişim: Mütevazi insanlar, hatalarını kabul ederler ve başkalarından öğrenmeye açık olurlar. Bu durum, kişisel gelişimlerine katkı sağlar ve başarıya ulaşmalarını kolaylaştırır.
Sonuç olarak, kibir insanı hem dünyevi hem de uhrevi kayıplara uğratırken, tevazu insanı yüceltir ve kazançlı kılar. Unutmamalıyız ki gerçek büyüklük, tevazu göstermekte ve başkalarına karşı alçakgönüllü olmadadır.

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 3 )

    1
    2021-04-10T00:14:13+03:00

    Kibirli insan öncelikle Allah’ın sevgisini kaybeder. Çünkü Allah kibirli insanları sevmez. Sonra da insanlar kibirli insanlardan uzak durmaktadır. Mütevazi insanı ise, Allah sever, melekler sever, insanlar sever. Bizlere düşen görev de mütevazi olmaktır. Kibirden uzak durarak bir hayat yaşamaktır.

    En iyi cevap
    0
    2023-06-02T15:25:16+03:00

    İslam’da kibir caydırılırken tevazu teşvik edilir ve değer verilir. Kibir ve alçakgönüllülük arasındaki karşıtlık, sonuçları ve sonuçları açısından vurgulanır. İşte kibirlinin kaybettiklerini, alçakgönüllülerin ise kazandığını anlatan genel öğretiler:

    1. Kibir: Arapça’da “kibr” olarak bilinen kibir, abartılı bir kendini beğenmişlik duygusu ve başkalarına karşı küçümseyici bir tavır anlamına gelir. Kibirli insan çok şey kaybeder:
    • İlahi Zevk: Kibir, insanı Allah’ın rahmet ve nimetlerinden uzaklaştırır. Müminin Yaratıcısı ile olan ilişkisinde olması gereken tevazu ve teslimiyete aykırı olumsuz bir özellik olarak kabul edilir.
    • İlişkiler ve Saygı: Kibir genellikle gergin ilişkilere ve başkalarından saygı eksikliğine yol açar. İnsanları yabancılaştırır ve anlamlı bağlantıların ve işbirliğinin önünde bir engel oluşturur.
    • Manevi Büyüme: Kibir, manevi büyümeyi ve kendini geliştirmeyi engeller. Kişiyi kusurlarını tanımaktan, af dilemekten ve Allah’tan hidayet dilemekten alıkoyar.
    • Tevazu ve İç Huzuru: Kibir, insanı Allah’a teslimiyet ve tevazu ile gelen huzur ve huzuru yaşamaktan alıkoyar.
    1. Alçakgönüllülük: Arapça’da “tawadu” olarak bilinen tevazu, kişinin kendi sınırlarını ve zayıflıklarını fark etmesi ve Allah’ın iradesine teslim olması anlamına gelir. Alçakgönüllü bir insan birkaç şey kazanır:
    • İlahi Nimet: Allah tevazu gösterenleri sever. Allah’a karşı tevazu göstererek O’nun rahmetine, nimetlerine ve hidayetine mazhar olurlar.
    • İlişkiler ve Saygı: Alçakgönüllülük, uyumlu ilişkileri teşvik eder ve başkalarının saygısını ve güvenini kazanır. Empati, nezaket ve başkalarına hizmet etme isteğini teşvik eder.
    • Manevi Gelişim: Alçakgönüllülük, kendini yansıtmaya, kişinin hatalarını fark etmesine ve af dilemesine izin verir. Kalbi ruhsal gelişime, öğrenmeye ve iyi karakter gelişimine açar.
    • İç Huzur ve Memnuniyet: Alçakgönüllülük iç huzur, memnuniyet ve şükran duygusu getirir. Bireylerin kendilerine verilen nimetleri daha çok takdir etmelerini ve Allah ile olan ilişkilerinde teselli bulmalarını sağlar.

    İslam’da alçakgönüllülük, Allah’la daha büyük bir bağlantı duygusuna, başkalarıyla gelişmiş ilişkilere ve kişisel gelişime yol açan bir erdem olarak görülür. Sayısız fayda sağlayan, tatmin edici ve doğru bir yaşamı kolaylaştıran bir niteliktir.

  1. Kibir ve tevazu kavramları, hem dini hem de ahlaki açıdan önemli yerlere sahiptir. Bu iki kavram arasındaki farklar, insanların hayatlarını nasıl yaşadıklarını ve toplum tarafından nasıl algılandıklarını belirler. İşte bu konudaki düşüncelerim:

    Kibirli İnsan Ne Kaybeder?
    İlahi Sevgi ve Rahmet: Kibirli insan, Allah’ın sevgisinden ve rahmetinden mahrum kalır. İslam dininde, kibir şeytanın en büyük günahı olarak görülür ve bu nedenle kibirli insanlar da aynı cezayı paylaşma riski taşırlar.
    Toplumsal İlişkiler: Kibirli bir kişi, insan ilişkilerinde samimiyeti ve güveni kaybeder. Çevresindeki insanlar, kibirli kişiden uzak dururlar ve bu da kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkiler.
    İç Huzur: Kibirli insanlar, sürekli olarak kendilerini başkalarıyla kıyaslar ve üstün olduklarını kanıtlamaya çalışırlar. Bu durum, iç huzursuzluğa ve sürekli bir tatminsizliğe yol açar.
    Ahiret: Dini inanışlara göre, kibirli insanlar ahiret hayatında da kayba uğrarlar. Kibir, Allah’ın huzurunda kabul görmeyen bir davranış olduğu için, ahirette de kişinin ceza görmesine neden olabilir.
    Mütevazi İnsan Ne Kazanır?
    İlahi Sevgi ve Rahmet: Mütevazi insan, Allah’ın sevgisini kazanır. Tevazu, Allah’ın hoşnut olduğu bir davranış şeklidir ve bu nedenle mütevazi insanlar Allah’ın rahmetine mazhar olurlar.
    Toplumsal İlişkiler: Alçak gönüllü insanlar, çevrelerindeki insanlar tarafından sevilir ve saygı görür. Tevazu, insanların kalbinde yer etmeyi sağlar ve sağlam dostluklar kurmayı kolaylaştırır.
    İç Huzur: Mütevazi insanlar, kendileriyle barışık olurlar ve bu da onlara iç huzur getirir. Başkalarını küçümseme veya üstünlük kurma çabasında olmadıkları için, ruhsal olarak daha dengeli ve huzurludurlar.
    Ahiret: Tevazu sahibi insanlar, ahiret hayatında da mükafatlandırılırlar. Dini inanışlara göre, mütevazi insanlar cennetle ödüllendirilir ve Allah’ın rahmetiyle karşılanır.
    Sonuç
    Kibir ve tevazu, insanların hayatlarındaki duruşlarını ve hem dünyada hem de ahirette kazandıkları veya kaybettikleri değerleri belirler. Kibirli insanlar, büyük kayıplar yaşarken, mütevazi insanlar hem dünya hem de ahiret hayatında kazançlı çıkarlar. Allah, kibirli olanları uyarır ve tevazu sahibi olanları yüceltir. Bu nedenle, insanın kibirden uzak durup alçak gönüllü bir yaşam sürmesi, hem kendi mutluluğu hem de toplumsal barış için önemlidir.

Cevapla