Paylaş
Kıyamet alameti olan Duman
Question
Kıyametten Önce Görülecek Olan Duman Nedir
Duhan hakkında ayet ve hadisler
: “Ey Muhammed! Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle. Bu, can yakan bir azâb-dır. İnsanlar: “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır. Doğrusu artık biz inananlarız” derler. Nerde onlarda öğüt almak? Kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti ve ondan yüz çevirmişler, “Belletilmiş bir deli” demişlerdi. Biz sizden azabı az bir sûre için kaldıracağız. Siz yine de eski inkarcılığınıza döneceksiniz. Onları çarptıkça çarpacağımız gün öcümüzü şüphesiz alırız.” (Duhân suresi, 44/10-16)
Buharı, İbn Mes’ud’un bu ayetleri şöyle tefsir ettiğini nakletmiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’ın kendilerine beddua etmesi nedeniyle Kureyşliler maruz kaldıkları kıtlıkta şiddetli derecede açlık çekmekteydiler. Öyle ki onlardan biri, çektiği açlığın şiddetinden dolayı kendisiye gök arasında bir duman görüyordu.
Bu tefsir cidden gariptir. İbn Mes’ud dışında herhangi bir sahabinin bu ayetler böyle tefsir etmiş olduğuna ilişkin bir nakil yoktur.
Müteahhirin âlimlerden bazıları Ebû Şüreyha Huzeyfe b. Üseyd’in rivayet ettiği hadisle çeliştiği için bu tefsiri reddetmeye çabalamışlardır. Mezkûr hadis şudur;
“Sizler on alâmeti görmedikçe kıyamet kopmayacaktır…” Rasûllah (s.a.v.) böyle buyururken, Deccal’dan, dumandan ve Dabbetü’l-arz’dan da söz etmişti (Bunları da o alâmetler arasında saymıştı.)
Ebû Hüreyre’nin rivayet ettiği bir hadis de Rasulullah (s.a.v.) “Altı şey meydana çıkmadan salih amel işlemekte acele edin” buyurmuş ve o altı şey arasında Deccal’ı, Dumanı ve Dabbetü’l-Arz‘ı da saymıştı.
Kur’ân âyetlerinin açık anlamı, insanları bürüyen bir dumanın gökte meydana geleceğini göstermektedir. Bu, muhakkak surette meydana gelecek genel bir vakıadır. Yoksa İbn Mes’ud’un dediği gibi şiddetli açlıktan dolayı Kureyşin gözünde hayalen görülecek bir şey değildir. Nitekim Yüce Allah buyurmuş ki:
“Ey Muhammed! Göğün insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle.” (Duhân, 44/10)
Yani o duman şiddetli açlık nedeniyle hayalen görülecek bir şey değil, aksine apaçık bir surette görülecek gerçek bir varlıktır.
“İnsanlar: “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır. Doğrusu artık biz inananlarız.” derler.”
Yani o zamanın insanları, Rablerine bu duayı yaparak, bu sıkıntıyı üzerlerinden kaldırmasını dilerler. Çünkü artık onlar imân etmiş olup kendilerine vaad edilen gaybi işlerin meydana gelmesini beklemeye koyulurlar. Oysa o aşamadan sonra görülecek olan şey, kıyamet günüdür. Allaha yönelerek kusurlarını telafi amacıyla tevbe etmelerinin de kabulü için o dumanın kaldırılmasını dilerler. Doğruyu en iyi bilen, elbetteki yüce Allah’tır.
Buharî… Ebü’d-Duhâ’dan rivayet etti ki; Mesruk şöyle demiştir: Bir ara Kinde’de adamın biri hadis naklediyor ve şöyle diyordu: “Kıyamet günü bir duman meydana gelecek, münafıkların gözlerini kör, kulaklarını da sağır edecektir. Mümin kişilerse nezleye yakalanır gibi olacaklardır.”
Adamın bu sözünden ürkerek İbn Mes’ud’a gittik ve bu sözleri kendisice aktardık. Yan gelip uzanmıştı. Öfkelenerek kalkıp oturdu ve şöyle dedi: Ey İnsanlar! Bir şey bilen kimse, bildiğini söylesin. Bilmeyense: “Allah da-na iyi bilir” desin. Kişinin bilmediği bir husus için, “Allah daha iyi bilir” dedesi de ilim sayılır. Doğrusu Yüce Allah, peygamberine şöyle buyurmuştur.
“Ey Muhammedi De ki:”Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Kendiliğimden bir şey iddia eden kimselerden de değilim.” (Sâd, 38/86)
Kureyşliler İslama girmekten geri durmuşlardı. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.v.): “Allahım! Yusuf’un yedi kıtlık senesi gibi bir yedi kıtlık senesiyle bunlara karşı bana yardım et” diyerek Kureyşlilere beddua etmiş, onlar da kıtlığa maruz kalmışlar, ölümle yüz yüze gelmiş, leş ve kemik yemek mecburiyetinde kalrrfışlardı. Öyle ki (şiddetli açlıktan ötürü) kişi, kendisiyle gök arasında bir duman görüyordu. Nihayet Ebû Süfyan ona gelip şöyle dedi: “Ey Muhammedi Sen, akrabalık bağlarını gözetmeyi başkalarına emredici olarak geldin ama kavmin ölümle yüz yüzedir. Bunlar için Allah’a duâ et.” Onun böyle demesi üzerine Resûlullah (s.a.v.) şu âyet-i kerimeleri okudu:
“Ey Muhammedi Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle. Bu, can yakan bir âzâbdır. İnsanlar: “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır. Doğrusu artık biz inananlarız” derler.” (Duhân, 38/10-12)
BENZER KONULAR:
- Dini soru sor cevap al
- Dini soru sor cevap al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor cevap al “Site Kuralları”
- Dini sorulara hocalar neden farklı cevap veriyorlar
- Dini Soru Sor Hocalar Cevaplıyor
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Kıyamet alametleri, özellikle İslam inancında, kıyametin kopmasından önce meydana gelecek olaylar ve işaretler olarak kabul edilir. Bu alametlerden biri de “duman” olarak bilinir. Kıyametten önce görülecek olan duman, İslam eskatolojisinde (ahiret ve kıyamet bilimi) önemli bir yer tutar ve çeşitli hadislerde yer alır.
Duman (Duhân) Hakkında İslamî Görüşler
Duman, “Duhân” kelimesiyle ifade edilir ve kıyamet alametlerinden biri olarak, dünyada büyük bir karanlık ve kirliliğin ortaya çıkacağına dair bir işaret olarak anlatılır. Bu duman, özellikle aşağıdaki hadislerde ve açıklamalarda yer almaktadır:
Hadis-i Şerifler: Kıyamet öncesinde görülecek duman hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hadislerinde şöyle denir:
“Kıyamet kopmadan önce, gökyüzünden bir duman gelir. Bu duman, müminlere bir rahmet, kafirlere ise azap olur.” (Sahih Müslim)
Büyük Duman (Duhân) Olayı: İslam kaynaklarında, bu dumanın bir tür büyük felaket olacağı ve tüm insanları etkileyip, onların birbirine benzer şekilde etkilenmelerine yol açacağı belirtilir. Bu dumanın ne zaman ve nasıl geleceği konusunda kesin bir açıklama yoktur. Ancak bazı İslam alimleri, bunun fiziksel bir duman olacağı gibi, manevi anlamda bir karanlık ya da insanları cehalet içinde bırakacak bir durum olabileceğini öne sürerler.
Kıyamet Alameti Olarak Dumanın Özellikleri
Dumanla ilgili İslam literatüründe anlatılanlar şu şekilde özetlenebilir:
Görülme Zamanı: Kıyametten önce, dünya üzerinde büyük bir felaketin, isyanın, zulmün ve bozulmanın meydana geldiği bir dönemde, Allah’ın izniyle bir duman görülmeye başlanacaktır.
Dumanın Etkisi: Müminler, bu dumandan bir rahmet olarak faydalanacak, kafirler ise bu dumanın etkisiyle azap çekecektir.
Birçok Yorum: Alimlerin çoğu, bu dumana dair daha detaylı açıklamalar yapmışlardır. Kimileri, bunun fiziksel bir duman olacağını ve havayı kaplayacak şekilde bir felakete yol açacağını söylerken, bazıları bunun sembolik anlamda manevi bir karanlık olabileceğini belirtir. Bununla birlikte, bazı alimler, bu olayın insanların imanını sınayacak bir durum olacağı görüşündedir.
Dumanın Fiziksel Anlamı ve Modern Yorumlar
Bugün dumanın nasıl bir şey olacağı konusunda çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Bazı modern yorumcular, bu dumandan kasıt olarak küresel felaketler, çevresel kirlilik, büyük yangınlar, volkanik patlamalar veya atmosferdeki değişiklikler gibi doğa olaylarını öne sürerler. Diğer bazı yorumcular ise, bu alametin sembolik bir anlam taşıdığına ve insanların manevi bir karanlık içinde olacağına dair görüşler ileri sürerler.
Sonuç
Kıyamet alameti olarak duman, farklı hadis ve yorumlarda çeşitli şekillerde açıklanmıştır. Duman, hem fiziksel bir felaket olarak hem de manevi bir durum olarak anlaşılabilir. İslam’ın temel inançlarına göre, bu ve diğer kıyamet alametlerinin, insanların uyanışına ve Allah’a yönelmesine vesile olması beklenir.