Paylaş
Kocası ölen kadın 40 gün veya 4 ay evden çıkamaz mı
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kocası ölen kadın 4 ay 10 gün evden çıkamaz
İslam’da Kocası ölen bir kadın için iddet süresi 4 ay 10 gündür. Bu süre boyunca, kadının farz olan ihtiyaçları için evden çıkması yasak değildir. Ancak ihtiyacını kimse karşılayınca dışarı çıkması dinen yasaklanmıştır.
Kocası ölen kadın hamile değilse beklemesi gereken süre dört ay on gündür.
İddet, Sayı kipinden türetilmiş olan iddet, dinen evlilikten sonra kadının beklediği süredir. Şüphesiz iddet de beklenilmesi gereken zaman, sınırlıdır ve takdir edilmiştir.
İddet beklemenin farz olduğu Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye ile sabittir.
İddet; kocanın, eşinden vefatla veya hayattayken boşama, muhalaa yahut fesihle ayrılmasıdır.
Vefat sebebiyle ayrılıkta iddet beklemek mutlaktır ve her halukârda iddet beklenir. Kocanın küçük veya büyük olmasına bakılmadığı gibi cinsel ilişki konusunda elverişli olup olmadığına da bakılmaz. Yine ka dının da küçük veya büyük olmasının ölüm iddetinde bir etkisi söz konusu değildir. Şu ayeti kerimenin manası genel olarak bunu ifade etmektedir: “İçinizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi kendilerine dört ay on gün (iddet) beklerler.” (Bakara, 234)
Eğer kocası ölen kadın, kocasının ölümü sırasında ondan hamiley se bu durumda onun iddeti, hamileliğinin sona ermesiyle tamamlanır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: “Hamile olanların bekle me süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.” (Talak, 4)
Çocuğu düşürmesiyle de -eğer doğduğuna inanılıyorsa- hamilelik sona erdiği için iddet sona erer.
Kocası vefat eden kadının, kocası öldüğü zaman hamile değilse bekleyeceği iddet süresi dört ay on gündür. Bu süreye gece ve gün düz dahildir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem (ayet hakkında) şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kadının, ölen kişi için üç günden fazla yas tutması helal olmaz. Eğer ölen kocası olursa, bu durumda tutacağı yas süresi dört ay on gündür. “91)
Ric’i boşamada iddet bekleyen kadının kocasının ölmesiyle bo şama iddeti sona erer ve kocasının öldüğü an itibarıyla ölüm iddeti beklemeye baştan başlar. Şüphesiz bu esnada onun hanımı hükmün dedir. Ric’i boşamada iddet beklerken üzerine verilen talak veya ila geçerlidir.
Eğer kadını kocası, kadın sağlıklı günlerindeyken bain talakla boşamışsa, kadın iddet beklerken kocası vefat etmişse, kadın boşama iddetinden ölüm iddetine geçmez. Çünkü bain boşamada iddet esna sında ölen kocanın hanımı olmadığı gibi hükmen de böyle değildir. bunun sebebi de aralarında mirasın gerçekleşmemesidir.
Kocasının ölüm hastalığında bain talakla boşanan kadın iddet beklerken kocası vefat ederse, ölüm iddetiyle boşama iddetinden hangisi daha uzun süreliyse onu bekler. Şüphesiz bu durumda kadın boşanmıştır ve bu boşama sebebiyle iddet beklemesi gerekmektedir. Aynı zamanda varisi olduğu için de ölüm iddeti beklemektedir. Bu halde zarurete binaen ölüm iddetiyle boşama iddetinin en uzunu hangisiyse onu bekler. Çünkü bu haldeyken üzerindeki sorumluluktan ancak bu şekilde kesin olarak kurtulmuş olur. İddetlerden kısa olan uzun olana dahil edilir, boşama iddeti vefat iddetinden daha çoksa ona tamamlanır, aksi halde ihtiyaten doğrudan ölüm iddetine intikal eder.
Tabii ki bu sırada iddet bekleyen kadının cariye veya zimmî olmaması gerekir. Ya da iddet bekleyen kadının şu sebeplerden biriyle iddet bekliyor olmaması lazımdır; kocasından boşanmayı talep etmiş, fesih istemiş veya öyle bir fiil ortaya koymuş ki sonucu boşamayı, muhalaa’yı, lianı, süt haramlığını, azad olmayı yahut din farklılığını doğurmuştur. Bu durumda her ikisine de boşama iddeti haricinde bir şey gerekmez. Sebebi de nikahın sona ermiş olması ve aralarında artık bir miras bağının kalmamış olmasıdır.
İddet bekleyen kadının iddet süresi tamamlandıktan sonra kocası vefat ederse mirasçı olsa dahi yeni bir iddet beklemez. Şüphe siz bu halde onun için yabancı hükmündedir ve başkalarıyla evliliği helaldir
BENZER KONULAR:
Cevapla