Paylaş
Kötü Kocadan Boşanmak Günah Mıdır
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kötü Kocadan Boşanmak
Selamın aleyküm hocalarım ben 8 aylık evli 5 buçuk aylık hamileyim eşimi çok tanımadan evlendim baştan beri yalan söyleyerek kandırdı beni esrar alkol kullanan bir insan tövbe ettim dedi inandım herkes hata yapar dedim kadınlara para çektirip onların paralarını yiyen biriymiş esrarı hiç bırakmamış alkolüde serseri arkadaşlarınıda ben bunları ancak 3 ay sonra öğrendim ve hamileydim öfke kontrolu yokmuş bana iki kere vurdu hiç suçum yokken bende kredi çektim tabi evlenirken o ayrı konu bir gün çalışır 10 gün çalışmaz bunların hepsini geçtim benim burnum biraz uzun ve zayıfım ona göre sürekli başıma kakıyor bunu çirkinsin diye ve herşeyden kavga çıkarıyor sürekli hakaret bana karşı yaptığım hiç bir işimi beğenmiyor yediğime içtiğime herşeyime karışıyor anneme küfür ediyor bana ayrı daha bir sürü sıkıntı sorum boşanırsam günaha girermiyim çünkü artık beni soğuttu kendisinden sevgimi bitirdi sadece bi hizmetçiyim bu evde
Cevap:
Eşlerin birbirinden nefret etmesi, haksız davranışları, evliliğin gereği olan hukuka riayet etmemeleri, kocanın hanımına şiddet uygulaması veya onu haram bir fiili işlemeye zorlaması gibi kötü muamele ve geçimsizlik (nüşûz ve şikâk) hâllerinde ilk aşamada ne yapılması gerektiğini Kur’an-ı Kerim şöyle açıklamaktadır: “… Eğer karı ile kocanın aralarının açılmasından endişelenirseniz o zaman kendilerine erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah, aralarındaki dargınlık yerine uyuşma lütfeder…” (Nisâ, 4/35) Âyet-i kerîme, eşler arasında baş gösteren geçimsizlik hâllerinde hakemler aracılığıyla arayı bulmayı emrederek evliliğin devamından yana gayret sarf edilmesini önermektedir. Buna rağmen ara bulunamaz, kötü muamele ve geçimsizlik devam edecek olursa Mâlikîler, hem zarar gören kadının hâkime müracaatla tefrîk talebinde bulunabileceğini hem de ıslah için görev alan hakemlerin, karı-kocanın vekâlet vermesine gerek kalmadan bedelli ya da bedelsiz tefrîk haklarının bulunduğunu söylemişlerdir (İbn Rüşd, Bidâye, II, 99). Hanefî ve Şâfiîler ise, hakemlerin boşama yetkisinin ancak koca tarafından kendilerine boşama vekaleti verilmesi halinde söz konusu olabileceğini belirtmişlerdir (Şâfiî, el-Ümm, V, 494-495; Cassâs, Ahkâmü’l-Kur‘ân, III, 154; bkz. Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, III, 344-345) 1917 tarihli Osmanlı Hukuk-ı Aile Kararnamesi, Mâlikî mezhebinin ictihadını benimsemiş ve konuyla ilgili olarak şu düzenlemeyi yapmıştır: Eşler arasında geçimsizlik çıkıp da mahkemeye müracaat edildiğinde mahkeme, her iki taraftan birer hakem tayin eder. Hakemler eşlerin arasını düzeltemezse ve kusur da kocada bulunursa hâkim, karı-kocayı ayırır. Kusur kadında ise mehir miktarı üzerinden bedelli boşamaya (muhâla‘a) hükmeder. Hakemler kararda birleşemeyecek olursa yeni bir hakem heyeti seçilir. Hakemlerin vereceği kararlar kesindir ve onların değerlendirmelerine göre hâkimin vereceği tefrîk hükmü bir bâin talâk sayılır (HAK, md. 130) Allah yardımcınız olsun
Benzer Konular:
Cevapla