Kötülüğe iyilikle karşılık vermek ayet ve hadislerle

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Ayet ve Hadislerle İyilikle kötülüğe karşılık vermek

Kotuluge iyilikle karsilik vermek ayet ve hadislerle

KÖTÜLÜĞE İYİLİKLE ENGEL OLALIM

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “… İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın…” (Maide, 2). Bu ayet bizlere, iyilikte ve hayırda yardımlaşmanın önemini vurgulamakta ve kötülükten uzak durmamız gerektiğini öğretmektedir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise şöyle buyuruyor: “Hayırlınız, kendisinden iyilik beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır. Şerliniz ise kendisinden iyilik beklenilmeyen ve kötülüğünden de emin olunmayandır.” (Tirmizî, Fiten, 2263).

Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayelerinden biri de iyiliğin yeryüzüne hâkim olması, kötülüğün ortadan kaldırılmasıdır. İslam, bunun yolunu bizlere göstermiştir. Bu yol, emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’l-münker, yani iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmaktır. Doğru, güzel ve hayırlı şeyleri yapmak; yanlış, çirkin ve zararlı şeylerden kaçınmaktır.

Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim, iyiliğin merkezine imanı, ibadetleri ve güzel ahlakı yerleştirmiştir. İyilikte, takvada ve hayırda yarışmamızı, her türlü kötülükten uzak durmamızı emretmiştir. Böylelikle iyiliğin; duygu ve düşünceden söz ve davranışlara kadar hayatımızın her alanına yansımasını istemiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) ise, herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir dünya inşa etmek için çalışmış, ümmetini de bu yönde çalışmaya teşvik etmiştir. Kin ve nefretin esiri olmuş gönülleri, merhametten yoksun vicdanları hikmetle, sevgiyle ve bilgiyle yoğurmuş, bütün insanlığa örnek olacak yeni bir medeniyet inşa etmiştir.

Gerçek iyiliğin özünde; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman etmek vardır. Kulluk ve sorumluluk bilinciyle bir ömür geçirmek vardır. Bilgiyi, sevgiyi, duayı, hüznü ve derdi paylaşmak vardır. Şiddetin her çeşidinden uzak durmak; elimizi haramdan, dilimizi yalandan, kalbimizi öfke ve husumetten korumak vardır. Sevgiden yoksun kalplere, İslam’ın rahmet yüklü mesajlarını ulaştırmak vardır. İnsanın fıtratını bozan, ahlakını zayıflatan, düşmanlığa, kin ve nefrete sevk eden kötülük yollarını kapatmak vardır. Hâsılı; kendimize, ailemize, çevremize ve bütün yaratılmışlara sadece Rabbimizin rızasını umarak şefkat ve merhametle davranmak vardır.

Maalesef, günümüzde kötülük ve kötüler insanlığın gündeminde daha fazla yer tutuyor. Dünyamızı kötülükler kuşatıyor. Yeryüzünü ifsat edenlerin sesi, ıslah etmek isteyenlerden daha fazla çıkıyor. Barışın yerini savaş, merhametin yerini şiddet, sevginin yerini nefret almaya başlıyor. Kötülüğü yaygınlaştırmak isteyenler; zararlı akımlar, sapkın ideolojiler ve kötü alışkanlıklar ile çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştırmak istiyor. Onların tertemiz fıtratlarını bozmaya çalışıyor.

Yaşanan bütün bu olumsuzluklar karşısında her birimize görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bize düşen, “فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ” ayetinde emredildiği üzere iyilikte yarışmaktır. Durum ve şartlar ne olursa olsun, her daim iyiliği yaşamak ve yaşatmak, kötülüğün ve kötülerin karşısında durmaktır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin hem gerçek hayatta hem de sanal mecralarda iyi insanlarla birlikte olmaları, kötülerden uzak kalmaları için gayret göstermektir. Onlara şefkat ve merhametle muamele etmektir. Onları sahih ve doğru bilgiyle aydınlatmak, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in güzel ahlakıyla buluşturmaktır. Unutmayalım ki, yeryüzünü iyilik imar edecek, dünyayı yaşanılır hale iyiler getirecektir.

ÖZET:

İslam, iyiliği yaymayı ve kötülüğü engellemeyi hedefler. İyilik; iman, ibadet ve güzel ahlakla mümkündür. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) iyiliği hayatının merkezine koymuş, herkesi bu yolda çalışmaya teşvik etmiştir. Günümüzde kötülükler yaygın olsa da bizlere düşen, iyilikte yarışmak ve gençlerimizi doğru yolda tutmak için çaba göstermektir. İyiliği yaşatmak, kötülüğün karşısında durmak ve insanlara merhametle yaklaşmak, dünyayı daha yaşanabilir kılacaktır.

İslam’ın amacı, iyiliğin yaygınlaşması ve kötülüğün ortadan kaldırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda Kur’an-ı Kerim, iyiliği teşvik eder ve kötülükten sakındırır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s), hem kendisi iyiliği yaşayıp örnek olmuş hem de ümmetini iyilikte yarışmaya teşvik etmiştir. İyilik; iman, ibadet ve güzel ahlakı hayatımızın merkezine koymakla başlar. Kötülüğe karşı durmak, doğruyu ve güzeli yaymakla devam eder.

Maalesef, günümüzde kötülükler yaygınlaşmakta, kötü alışkanlıklar ve zararlı ideolojiler gençlerimizi tehdit etmektedir. Bu durum karşısında bizlere düşen, iyilikte yarışmak ve iyiliği yaşatmaktır. Gençlerimize doğru yolu göstermek, onlara güzel ahlakı öğretmek ve Peygamberimizin hayatını rehber kılmak görevimizdir. Onları, merhamet ve sevgiyle koruyup doğru bilgiyle aydınlatmak için çaba göstermeliyiz. Unutmayalım ki, dünyayı yaşanılır hale getirecek olanlar, iyilikle yaşayan ve iyiliği yayan insanlardır.

Dini Sitelerimiz

BENZER KONULAR:

Cevapla