Küçüklerimize merhamet etmeyen büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir hadisinin açıklaması

Question

Kucuklerimize merhamet etmeyen buyuklerimize saygi gostermeyen bizden degildir hadisi

BÜYÜKLERE SAYGI KÜÇÜKLERE SEVGİ HADİSİ

İslam dininin gayesi insanı dünya ve ahirette mutlu etmektir. Yüce Allah insanı mutlu edecek pek çok nimetler yaratmış ve insanın hizmetine sunmuştur.
Yüce Allah’ın bizlere verdiği bu nimetlerin en önemlilerinden biride toplum halinde yaşamaktır. İnsan yalnız başına yaşayamaz ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaz.

Bir arada yaşamak zorunda olan insanların, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış içerisinde yaşamaları gerekir. İnsan ancak bu şekilde yaşarsa mutlu olur. Sevgi, saygı ve merhametin olmadığı yerde hüzün ve keder, elem ve acı vardır.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:

Arapça Hadis:

ليس مِنَّا من لم يرحم صغيرنا وَيُوَقِّرْ كبيرنا ويأمر بالمعروف

Anlamı:

“Küçüklerimize merhamet etmeyen büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”

İnsanlar arasındaki dostluk ve yardımlaşma duygularının azalması, kin, nefret ve düşmanlık duygularının yaygınlaşması sevgi ve saygı bağlarının azalmasından kaynaklanmaktadır.
Günümüzde pek çok genç büyüklerinden yeterli ilgi, sevgi ve şefkati göremediklerinden, bunalıma girmekte, kumar, alkol, uyuşturucu gibi milli, dini ve ahlâkî değerlerimize ters düşen zararlı alışkanlıklara yönelmektedirler.

Toplumsal barış ve kardeşlik ancak karşılıklı sevgi ve saygı ile tesis edilebilir. Bu nedenle Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de kâmil mü’min olamazsınız.” buyurarak mü’minler arasında sevginin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Bir başka hadisi şerifte ise: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine yakınlıkta, şefkat gösterip birbirlerini koruyup kollamada bir vücut gibidirler. Vücudun herhangi bir yerinde bir rahatsızlık olduğunda; bunu, vücudun tüm uzuvları hisseder.” buyurmaktadır.
Cenab-ı Allah kur’an-ı Kerimde bütün Mü’minlerin kardeş olduğunu belirterek dargın olanların barıştırılmasını emretmektedir: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”

Bir imtihan dünyasında yaşadığımızı ve yaptıklarımızdan sorguya çekileceğimizi unutmayalım. Geçici olan dünya menfaatlerine dalarak birbirimizin kalbini kırmayalım. Küçüklerimizi sevelim, büyüklerimize saygı gösterelim. Yaşlılarımızın ve hastalarımızın hayır dualarını alalım. Toplumda iyiliklerin ve güzel davranışların çoğalmasına çalışalım. Yunus Emre’nin sözüyle  son veriyorum: “Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz.”

2

Büyüklere Saygı Küçüklere Sevgi

İslam dininin gayesi, insanı dünya ve ahirette mutlu etmektir. Yüce Allah, insanı mutlu edecek pek çok nimetler yaratmış ve insanın hizmetine sunmuştur. Yüce Allah’ın bizlere verdiği bu nimetlerin en önemlilerinden biri de toplum halinde yaşamaktır. İnsan yalnız başına yaşayamaz ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaz.

Bir arada yaşamak zorunda olan insanların, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış içerisinde yaşamaları gerekir. İnsan ancak bu şekilde yaşarsa mutlu olur. Sevgi, saygı ve merhametin olmadığı yerde hüzün ve keder, elem ve acı vardır. Âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”

İnsanlar arasındaki dostluk ve yardımlaşma duygularının azalması, kin, nefret ve düşmanlık duygularının yaygınlaşması sevgi ve saygı bağlarının azalmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde pek çok genç, büyüklerinden yeterli ilgi, sevgi ve şefkati göremediklerinden, bunalıma girmekte; kumar, alkol, uyuşturucu gibi milli, dini ve ahlâkî değerlerimize ters düşen zararlı alışkanlıklara yönelmektedirler.

Toplumsal barış ve kardeşlik ancak karşılıklı sevgi ve saygı ile tesis edilebilir. Bu nedenle Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de kâmil mü’min olamazsınız.” buyurarak mü’minler arasında sevginin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bir başka hadisi şerifte ise: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine yakınlıkta, şefkat gösterip birbirlerini koruyup kollamada bir vücut gibidirler. Vücudun herhangi bir yerinde bir rahatsızlık olduğunda; bunu, vücudun tüm uzuvları hisseder.” buyurmaktadır.

Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de bütün Mü’minlerin kardeş olduğunu belirterek dargın olanların barıştırılmasını emretmektedir: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”

Bir imtihan dünyasında yaşadığımızı ve yaptıklarımızdan sorguya çekileceğimizi unutmayalım. Geçici olan dünya menfaatlerine dalarak birbirimizin kalbini kırmayalım. Küçüklerimizi sevelim, büyüklerimize saygı gösterelim. Yaşlılarımızın ve hastalarımızın hayır dualarını alalım. Toplumda iyiliklerin ve güzel davranışların çoğalmasına çalışalım. Yunus Emre’nin sözüyle son veriyorum: “Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz.”

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

    1
    2024-07-26T09:51:11+03:00

    Büyüklerimize Saygı, Küçüklerimize Sevgi

    İslam dini, insanın hem dünya hem de ahiret mutluluğunu hedefler. Yüce Allah, insanın bu mutluluğa ulaşması için sayısız nimet sunmuştur. Bu nimetlerden belki de en önemlisi, toplum halinde yaşamaktır. İnsan, tek başına var olamaz ve ihtiyaçlarını karşılayamaz.

    Toplum içinde bir arada yaşamak, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış gerektirir. Ancak bu şekilde mutlu ve huzurlu bir yaşam mümkündür. Sevgi ve saygının eksik olduğu yerde acı, keder ve huzursuzluk hakim olur.

    Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir,” buyurarak bu hususun önemini vurgulamıştır. Günümüzde gençlerin yaşadığı sorunlar, büyük ölçüde sevgi ve ilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu eksiklik, onları zararlı alışkanlıklara ve manevi değerlerden uzaklaşmaya itebilmektedir.

    Toplumsal barış ve huzur, ancak karşılıklı sevgi ve saygı ile sağlanabilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız,” buyurarak sevginin önemini bir kez daha hatırlatmıştır. Müminler arasındaki sevgi, bir vücudun uzuvları arasındaki uyum gibidir. Bir uzuvdaki rahatsızlık, tüm vücudu etkiler.

    Kuran-ı Kerim’de de belirtildiği gibi, tüm müminler kardeştir. Kardeşler arasındaki sorunlar çözülmeli ve Allah’ın rızası gözetilmelidir. Unutmamalıyız ki, bu dünya geçicidir ve asıl hayat ahirettedir. Geçici dünya menfaatleri için birbirimizi kırmaktan kaçınmalı, büyüklerimize saygı, küçüklerimize sevgi göstermeliyiz. Yaşlı ve hastaların dualarını almalı, toplumda iyilik ve güzel davranışların yaygınlaşmasına katkıda bulunmalıyız.

    Yunus Emre’nin dediği gibi, “Sevelim, sevilelim. Dünya kimseye kalmaz.”

    Özet:

    İslam, insanın dünya ve ahiret mutluluğunu amaçlar.
    Toplum halinde yaşamak, insanın temel ihtiyaçlarındandır.
    Toplumsal mutluluk, sevgi, saygı ve anlayış ile mümkündür.
    Peygamber Efendimiz, büyüklerimize saygı ve küçüklerimize sevgi göstermenin önemini vurgulamıştır.
    Toplumsal barış, ancak karşılıklı sevgi ve saygı ile sağlanabilir.
    Müminler arasındaki sevgi, bir vücudun uzuvları arasındaki uyum gibidir.
    Dünya hayatı geçicidir, asıl olan ahiret hayatıdır.
    Birbirimizi kırmaktan kaçınmalı, sevgi ve saygıya önem vermeliyiz.
    Umarım bu özet ve eklemeler faydalı olmuştur.

    En iyi cevap
    0
    2024-07-27T19:10:41+03:00

    Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir” hadisi, İslam ahlakı ve toplumsal ilişkiler açısından önemli bir prensibi vurgular. Bu hadisin anlamı ve içeriği üzerine detaylı bir açıklama yapalım.

    Hadisin Metni

    Arapça Metin:
    لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَلَمْ يُوَقِّرْ كَبِيرَنَا

    Türkçe Meali:
    “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”

    Hadisin Anlamı

    a. Küçüklere Merhamet

    İslam, merhamet ve şefkati, toplumsal ilişkilerin temel taşlarından biri olarak görür. Özellikle çocuklara ve gençlere karşı merhamet göstermek, onların sevgi dolu ve güvenli bir ortamda büyümelerini sağlamak, İslam ahlakının önemli bir parçasıdır.

    • Merhamet ve Şefkat: Küçüklere merhamet etmek, onları korumak, sevmek ve ihtiyaçlarını gözetmek anlamına gelir. Merhamet, sadece duygusal bir şefkat değil, aynı zamanda fiili olarak onların ihtiyaçlarını karşılamak ve eğitimlerine özen göstermek şeklinde de olmalıdır.
    • Eğitim ve Terbiye: İslam, çocukların iyi bir eğitim almasını ve ahlaklı bireyler olarak yetiştirilmesini vurgular. Bu, onların manevi ve ahlaki gelişimlerini desteklemek anlamına gelir. “Çocuklarınıza iyi davranın ve onları güzel terbiye edin.” (İbn Mace)

    b. Büyüklere Saygı

    Büyüklere saygı göstermek, İslam ahlakında önemli bir prensiptir. Yaşça büyük olanlara ve özellikle de yaşlılara hürmet etmek, onların deneyim ve bilgilerine değer vermek anlamına gelir.

    • Hürmet ve İhtiram: Büyüklerimize saygı göstermek, onlara hürmet etmek, ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara yardımcı olmak demektir. Bu, toplumun düzeni ve sosyal dayanışması açısından da önemlidir.
    • Aile Büyükleri ve Yaşlılar: Özellikle aile büyüklerine ve yaşlılara gösterilen saygı, İslam toplumunun önemli bir değeri olarak kabul edilir. “Kim yaşlı birine saygı gösterirse, Allah da ona yaşlılığında saygı gösterecek birini gönderir.” (Tirmizi)

    Hadisin Toplumsal ve Ahlaki Boyutu

    a. Toplumsal Dayanışma

    Bu hadis, toplumun her kesiminin birbirine karşı görev ve sorumlulukları olduğunu hatırlatır. Küçüklere merhamet göstermek ve büyüklere saygı göstermek, toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin güçlenmesine katkı sağlar.

    • Toplumsal Barış: Merhamet ve saygı, toplumsal barışı ve huzuru sağlar. İnsanlar arasında sevgi ve saygı bağları güçlendikçe, toplum daha sağlıklı ve uyumlu hale gelir.
    • Aile Bağları: Aile içindeki ilişkilerde merhamet ve saygı, aile bağlarını güçlendirir. Çocuklar, büyüklerine saygı göstermeyi ve küçüklerine merhamet etmeyi öğrenerek, sağlıklı aile ilişkilerini sürdürürler.

    b. İslam Ahlakının Temel İlkeleri

    Bu hadis, İslam ahlakının temel ilkelerinden biri olan “ihsan” (iyilik yapma) ve “adab” (edep, terbiye) kavramlarını öne çıkarır.

    • İhsan ve İyilik: Küçüklere merhamet etmek, iyilik yapmanın bir şeklidir. Bu, insanların birbirine karşı iyi ve nazik olmalarını teşvik eder.
    • Adab ve Terbiye: Büyüklere saygı göstermek, edep ve terbiyenin bir parçasıdır. Bu, ahlaklı ve erdemli bir yaşam sürmenin önemini vurgular.

    Ehl-i Sünnet Alimlerinin Görüşleri

    Ehl-i Sünnet alimleri, bu hadisi toplumun ahlaki yapısını güçlendirmek ve toplumsal ilişkileri düzenlemek için önemli bir rehber olarak kabul etmişlerdir.

    a. İmam Nevevi

    • İmam Nevevi: Riyazü’s-Salihin adlı eserinde, bu hadisi ahlaki erdemlerin önemi üzerinde durarak açıklamıştır. O, bu hadisin, toplumsal barış ve uyum için merhamet ve saygının ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirtir.

    b. İmam Gazali

    • İmam Gazali: İhya-u Ulumiddin adlı eserinde, çocuklara merhamet ve büyüklere saygının İslam ahlakındaki yerini detaylandırmıştır. Gazali, bu hadisin, İslam ahlakının temel prensiplerini yansıttığını ifade eder.

    Sonuç

    “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir” hadisi, İslam’ın ahlaki ve toplumsal düzenini koruyan önemli bir prensibi ifade eder. Bu hadis, toplumsal barış ve uyumun sağlanması için merhamet ve saygının gerekliliğini vurgular. İslam ahlakında, çocuklara merhamet göstermek ve büyüklere saygı duymak, toplumun sağlıklı ve uyumlu bir şekilde varlığını sürdürmesi için vazgeçilmez değerlerdir. Bu nedenle, bu hadis, Müslümanlar için önemli bir rehberlik sağlar ve günlük yaşamlarında bu değerleri uygulamalarını teşvik eder.

Cevapla