Paylaş
Kumar nedir? Kumar neden haramdır?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kumar ne demektir? İslamda kumar (meysir) oynamanın hükmü nedir?
Kumar haram mıdır? Kumar oynamanın İslamiyet’de ki hükmü nedir?
İslâm, birçok oyun ve eğlence çeşidini helal kılmış, bunun yanında kumar bulaşığı olan her türlü oyunu da haram kılmıştır.
Kurân-ı Kerîm’de mealen “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, şarap ve kumar (yolu) ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” (el-Mâide 5/90-91) buyurulmaktadır.
Meysir nedir?
Âyette geçen “meysir” sözcüğü çoğunlukla kumar olarak açıklanmış ve şarapla birlikte zikredilmesinden hareketle kumar, şarabın kardeşi,arkadaşı olarak isimlendirilmiştir. İbn Ömer ve bir gurup tâbiun alimi, âyette geçen meysir lafzının İçeriğini oldukça geniş tutarak, çocukların oynadığı ceviz oyununun bile kumar olduğunu söylemişlerdir. İbnu’l-Arabî’nin “Meysir, yapılması şu anda zaten mümkün olmayan haram bir iştir ve açıklanmasında fayda da yoktur. Adının ve şeklinin hafızalardan ve satırlardan silinmesi daha uygundur” şeklindeki açıklamasından anlaşıldığına göre, İbnu’lArabî, âyette sözü edilen meysiri, ilk dönemlerde mevcut olan fakat sonra gitgide yok olan bir kumar çeşidi olarak anlamıştır.
Meysir’in niçin günah olduğu ve yasaklandığı konusunda iki görüş nakledilmektedir. İbn Abbas’tan nakledilen birinci görüşe göre, meysir Allah’ı zikretmekten ve namazdan alıkoyduğu ve İnsanlar arasında düşmanlık doğurduğu için günah sayılmış ve yasaklanmıştır. Süddî’den nakledilen diğer görüşe göre, zulüm ve haksızlığa sebebiyet verdiği için günah sayılmıştır. Anlaşılan o dur ki, İslâm bilginleri meysiri, hem kumarı hem de kumar sayılmayan bazı basit oyunları içine alacak derecede kapsamlı yorumlamışlardır. Kumar sayılmayan bazı oyun ve oyalanmaların kumar mesabesinde tutulması da herhalde, içki konusunda olduğu gibi, toplumda hızla yayılma ve genç kuşaklan etkisi altına alma temayülü gösteren kumarın önlenebilmesi için, esasen meşru olmakla birlikte ileride kumara dönüşebilecek şekil ve usullerin de peşinen yasaklanması gayreti İle açıklanabilir.
Gerek Kur’ân ve gerekse hadislerde kumar ilke olarak yasaklanmış, nelerin kumar olduğu tek tek sayılmayarak kumar yasağı belli birkaç örnek üzerinde gösterilmiştir. Tabiatiyle, kumarın yalnızca zikredilen Çeşitlerinin yasak olduğu sonucu çıkarılamaz. İslâm kumarı yasaklarken, bunların belli nevilerini değil, götürdüğü sonucu hedef almıştır. Bu itibarla, müslümanların Kur’ân ve Sünnet’te İlke olarak geçen “kumar yasağını” her devir ve dönemde kendi şart ve toplumlarına göre yeniden ele almaları ve yorumlamaları gerekir. Bunun için de hem dinî nassların, emir ve yasakların ortam ve gayesinin iyi bilinmesi, hem de içinde yaşanılan toplumda salgın bir hastalık halini alan kötü alışkanlıkların ve yol açtığı olumsuz sonuçların devamlı izlenmesi gerekir.
Kumar yasağından çıkarılması gereken mesajlardan bazıları şu şekilde ifade edilebilir:
Öncelikle, müslümanın elbette eğlenmeye ve hoşça vakit geçirmeye ihtiyacı vardır. İnsan melek değildir. Ancak, eğlenirken meşruiyet çizgisini aşmamak ve kumara bulaşmamak esastır.
Diğer taraftan, müslümanın kazancı şansa ve tesadüfe bağlı olmayıp, çabasının ve alın terinin ürünü olmalıdır. Nitekim bir âyette, “İnsanın yararına olan, yalnızca kendi öz gayretinin sonucudur” (en-Necm 53/39) buyurulmaktadır.
Daha da önemlisi, başkalarının mallarını meşru olmayan yollarla almak ve yemek haramdır. Âyette “Mallarınızı aranızda batıl (boş ve haksız) yollarla yemeyin, ancak karşılıklı rızaya, gönül hoşluğuna dayalı bir ticaret sonucunda yiyin” (en-Nisâ 4/29) buyurulmaktadır. Meşru yollarla yapılmadıktan sonra, kumarda olduğu gibi, tarafların görünen rızaları, kumarla elde edilen malı helal hale getirmez. Aslında, kaybeden taraf, verdiğine razı görünse bile, içinden razı olması pek mümkün değildir. Ötyandan kumar, diğer birçok eğlence ve aldatmaca çeşidi gibi, iktisadî gelişimini tamamlayamamış ülkelerde, İşsizliğin, fakirliğin, sınıflar arası dengesizliğin büyük çapta olduğu toplumlarda ve kesimlerde adeta bir umut sömürüsü olarak salgın bir hastalık halini almakta, her defasında hem büyük bir kesim mağdur olmakta hem de haketmeden, emek vermeden ve alınteri dökmeden zengin olan bir kaç problemli kişi daha topluma eklenmektedir. Sonuç olarak, kumarın taraflar arasında kin, nefret ve düşmanlığa yol açması kaçınılmazdır. Bunlar yanında, kumarın sebep olacağı toplumsal yaralar, doğuracağı facialar gün gibi açıktadır. Bütün bunları gören, bilen ve üzerinde fikir yorabilen kişilere, Kur’ân’ın ifadesiyle şöyle sormak gerekir: “Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” Derleme İnanç ibadet ans
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
KUMAR VE ZARARLARI
Yüce dinimiz İslam emeğe, çalışıp üretmeye büyük önem vermiş; toplumu uyuşukluğa ve tembelliğe sevk eden her türlü davranışı yasaklamıştır. Bu davranışlardan birisi de kumardır. Bilindiği gibi “kumar”, bir malı, eşyayı veya parayı ele geçirmek ve ona sahip olmak niyetiyle, oynanan her türlü talih ve şans oyunlarının adıdır.
Günümüzde kumar, tüm dünyada oldukça yaygın olan, hatta birçok kişi için bir tür eğlence sayılan bir sektör haline gelmiştir. Öyle ki, sırf zevk için yapılan bu para tüketimi, birçok muhtaç insanın refaha kavuşmasına yetecek boyutlardadır.
Oysa kumarın insanlara ne kadar büyük zararlar verdiğini her gün gazetelerde ve televizyonlarda, görmek mümkündür. Kumar borcu yüzünden intihar eden, her şeyini kaybettiği için ailesi dağılan, senelerce uğraşıp kazandığı mal varlığını birkaç saat içinde tamamen kaybedip bunalıma giren, bundan dolayı gözünü kırpmadan cinayet işleyebilen insanların haberleri her gün karşımıza çıkmaktadır. Yıkılan ailelerin, parçalanmış evliliklerin, haksız yolla kazanılan paraların üzerine bina edilen bu sektör, ahlaki yozlaşmanın çok önemli bir örneğidir. Günümüzde internet üzerinden sanal ortamlarda da kumar oynanmakta ve bu durum gün geçtikçe daha büyük yıkımlara yol açmaktadır.
Allah’ın insanoğluna vermiş olduğu akıl sağlık ve zaman birer büyük nimettir. Kumar oynamak bu nimetleri zararlı bir şekilde kullanmaktır. Düzenli bir hayatı düzensiz bir hayata çevirmek toplumun temel taşı olan aile ocağını yıkmak ve dağıtmaktır. Aile fertlerinin nefretini kazanmak ve onlara kötü örnek olmaktır. Sosyal hayatı temelinden sarsmak çalışma hayatını ve helal kazancı baltalamak tembelliği ve miskinliği hayata hâkim kılmaktır.
Gerçekten de, kumar insanlarda bir psikolojik tutku ve hastalık meydana getirmektedir.
Kumarcı, ailesinin ve çocuklarının rızkını kumarda kaybederek onları perişan etmektedir ve çalışıp terlemeden kazanmayı, oyun arkadaşlarının cebindeki paraya göz dikmeyi, normal saymaktadırlar. Hâlbuki bu davranışlar birer ahlaki zaaftırlar.
İşte bu sayılan zararlardan korunmak için İslam dini kumarı haram kılmış ve onu büyük günahlardan biri saymıştır.
Yüce Allah Mâide Sûresinin 90 ve 91. Ayetlerinde mealen şöyle buyurmaktadır:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ
مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“Ey İman edenler! İçki kumar (tapınmak için) dikilen taşlar fal ve şans okları şüphesiz şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçmez misiniz? Allah’a itaat edin Resule de itaat edin ve (kötülüklerden) sakının. Eğer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki elçimizin vazifesi apaçık duyurmak ve bildirmektir.”
O halde hem Allah’ın gazabını hem de toplumun nefretini celbeden Allah’ın haram kıldığı bu gibi fenalıklardan uzak duralım ve çevremizi de uzak tutmaya çalışalım.
———————————————-
Maide 90