Paylaş
Kumarın topluma ve aileye verdiği zararlar nelerdir
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kumarın topluma ve aileye verdiği zararlar
KUMAR VE ZARARLARI
Yüce Allah; biz kullarının hem dünya, hem de ahiret yurdunda mutlu ve huzurlu yaşamamız için hayrımıza olanları yapmayı, zararımıza olanlardan da kaçınmayı bizlere emretmiştir.Yüce Allah’ın bizim için yasaklamış olduğu emirlerden bir tanesi de kumardır.
Kumar; Ayette (meysir) kolaylık anlamına gelen “yusr” kökündendir. Yorulmadan, alın terlemeden, kolaylıkla mal kazanmak amacında olan insanların baş vurduğu haksız kazanç yoludur. Ortaya para konularak oynanan, şans oyunları dahil hepsi kumar hükmündedir. Oyunun oynandığı alet ve metot ne olursa olsun, taraflardan bir yada birkaçına kar yada zarar sağlıyorsa böyle oyunlar kumardır. Bu yolla kazanılan her şeyde haramdır.
Yüce dinimiz başkasının malını haksız bir sebeple almayı kesin olarak reddeder. Kumarda ise bu haksız kazanç apaçık ortadadır. Kumar, insana kulluk görevlerini unutturan, insan gücünü eriten, insanı tembelliğe sürükleyen, insanların arasına kin ve nefret sokan bir felakettir.Toplum için en büyük tehlikelerden biridir.Bu hususu Yüce Allah şöyle dile getirmektedir;
اِنَّمَا يُريدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِى الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَعَنِ الصَّلٰوةِ فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُونَ
“Şeytan, içki ve kumarla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi? ”(1)
Peygamberimiz (s.a.v.) de kumar konusunda insanların birbirlerini teşvik etmelerinin büyük bir hata olduğunu bizlere şu sözleriyle hatırlatmaktadır; “Kim bir arkadaşına “gel seninle kumar oynayalım” derse sadaka versin”(2) buyurarak kumar oynayalım demenin bile hoş görülmeyeceğini beyan etmiştir.
Bütün şans oyunları başlangıçta eğlenmek ve vakit geçirmek için oynanır. İnsan kazandıkça kazanma zevki ve hırsı için oynar. Kaybettikçe de kayıplarını telafi için oynar. Sonunda kumarbaz olur çıkar.
Kumarın insanlara ne kadar zarar verdiğini, her gün yayın organlarında görmek mümkündür. Kumar borcu yüzünden intihar edenler, her şeyini kaybettiği için aile yuvası dağılanlar, yıllar boyu kazandığını daha fazla kazanma hırsıyla birkaç saatte kaybedip bunalıma girenler, bundan dolayı gözünü kırpmadan cinayet işleyenler, gözü yaşlı, boynu bükük uyuşturucu tuzağına düşen yavrular…bozulan arkadaşlıklar.
Sosyal bir felaket olan kumardan sakınmak kadar, insanları ve aile fertlerimizi de korumak ve kollamak hepimizin görevidir.
Kısaca söylemek gerekirse; Kumar gaflettir, Kumar ateştir, Kumar felakettir.
Bir ayet mealiyle bitirmek istiyorum “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları, ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz”
_____________
1-Maide-91
2-Buhari,Müslim Trc.c.3 s.314
3- Maide-90
BENZER KONU:
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kumarın zararı sadece kişinin kendi ile sınırlı kalmaz. Kumar önce kişinin dengesini ve psikolojisini bozar. Sonra işine zarar verir. Aile huzurunu bozar. Ailesiyle, eş dost ve akrabalarla olan bağını zayıflatır. Toplum içinde itibarını kaybeder. Sebepsiz kavga ve düşmanlıklara neden olur. Hayattan koparır. Kumar, kişinin Rabbi ile irtibatını koparır. Kişiyi kulluktan uzaklaştırır. Hem dünyasını hem de ahiretini mahveder.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kumarın Aile ve Topluma Verdiği Zararlar
Yüce Allah insanoğluna sayısız nimetler bahşetmiş ve bu nimetleri yerli yerince kullanmasını istemiştir. Akıl, sağlık ve zaman bu nimetlerden bir kısmıdır. Hayatı bütünüyle kaplayan, gönül kapılarını daima iyiye ve güzele açan mukaddes dinimiz; insan hayatını tehdit eden her türlü kötülüğü de haram kılmıştır. Dinimizin yasakladığı haramlardan biri de kumardır. Kumar aileyi temelinden sarsan kötü bir alışkanlıktır. İnsan gücünü eriten, insanlığı tembelliğe alıştıran, onların Allah’a Peygambere, dine, imana, vatana, aileye ve topluma karşı vazifelerini ihmal ettiren kumar, fertler ve milletler için büyük bir tehlikedir. Yüce dinimiz dünya ve ahiret saadetini engelleyen ferdi, ailevi ve toplumsal huzursuzluklara yol açan kumarı yasaklamıştır.
Aile fertlerinin kazançlarını kumara veren bir aile reisi, onların elinden eğitim haklarını, sağlık haklarını, geleceğe yönelik tüm planlarını da ellerinden almaktadır. Kumar hastalığının ilk basamağı niteliğinde olan ve çeşitli oyun aletleri ile şans oyunlarının oynandığı salonların sayısı çığ gibi büyümektedir. Bu salonlarda her gün çocuklarımız, başta uyuşturucu ve kumar olmak üzere çeşitli kötü alışkanlıklara kapılabilmektedir.
Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: “Ey İman edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları şeytanın işinden birer pisliktir. Bunlardan kaçınınız ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık hepiniz vazgeçtiniz değil mi?[1]”
Yüce dinimiz başkasına ait olanı haksız yere almayı reddeder. Kumarda ise bu haksızlık apaçık ortadadır. Nice aileler kumar yüzünden dağılıp gitmektedir. Nice anne, baba, eş ve çocuklar perişan olmaktadır. Bu sebeple Müslüman, kumar ve benzeri oyunları kazanç vasıtası yapamayacağı gibi dinlenme, eğlenme ve vakit geçirme vasıtası da yapamaz. Bunun içindir ki Peygamberimiz (s.a.v.): “Kim arkadaşına, gel seninle kumar oynayalım derse sadaka versin[2]” buyurmuştur.
Bugün toplumdaki birçok huzursuzluğun, arkadaşlar arasındaki kin, nefret ve kırgınlığın en büyük nedenleri arasında kumar gelmektedir. O halde hem Allah’ın gazabını hem de toplumun nefretini kazandıran, Allah’ın haram kıldığı bu gibi kötü alışkanlıklardan uzak duralım. Çoluk çocuğumuzu, komşumuzu ve çevremizdeki herkesi uzak tutmaya çalışalım. Konumuzu bir ayet-i kerîme mealiyle son veriyorum : “De ki: helal ile haram, murdar ile temiz -haram olan şeylerin çoğu hoşunuza gitse bile- eşit olmaz. Ey akıl sahipleri, Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.[3]”
—————————–
[2] Maide, 5/90-91.
[2] Buhari, Müslim, Riyazu’s- Sâlihîn Terc.,III/3-4.
[3] En’âm, 6/18.