Paylaş
Kur’an-ı Kerim Okuma Adabı
Question
KUR’AN-I KERİM OKUMA ADABI HAKKINDA BİLGİ
Yeryüzünü maddi organlarımız için bir nimet sofrası haline getiren Rabbimiz, Kur’an’! da manevi alemimiz için bir nimet sofrası yapmıştır. Kur’an, Allah’ın kullarına verdiği essiz bir ziyafet sofrasıdır. O sofradan ruh ve kalbimizi Doyurmak, her biri birer manevi ilaç olan gıdaları almak igin can atmak, her Müminin vazgeçemeyeceği, sürekli yapması gereken bir husustur. “gücünüz Yettiğince O’nun sofrasından alin.” buyuran Peygamberimiz (s.a.v.), bu güzel Ziyafetten gerektiği gibi faydalanmamızı tavsiye buyurmuştur.
“Her ziyafet veren kişi ziyafetine gelinmesini sever. Allah’ın ziyafet sofrası da Kur’an’dır, Kur’an-ı ihmal etmeyiniz.”
Bu bir mesel (benzetme)dir. Kur’an-I Kerim’i, yüce Allah’ın insanlar için hazırladığı bir ziyafete benzetmektedir. Bu ziyafette insanlar için hayırlı Menfaatler vardır. Bu ziyafeti hazırladıktan sonra insanları bu ziyafete gelmeye çağırmıştır.
O halde Kur’an-ı çok okumamız, dilimizden hiç düşürmememiz gerekir.
Bir dünya büyüğünün ziyafetine katılmak için can atan insanların, alemlerin Rabbi olan Allah’ın manevi Kur’an ziyafetine nasıl büyük bir gayret ve doymaz bir arzu ve istekle yönelmesi gerektiğini anlamak zor olmasa gerek.
“Kalbinde Kur’an‘dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”
Süsü, ziyneti, eşyası ve bakimi olmayan, imar edilmeyen ev harap bir evdir.
Kabir gibi sessiz, issiz, nursuz, neşesiz ve matemhane, meleklerden mahrum bir Viranhanedir harap ev. Harap evin ise bir cazibesi, bir değeri yoktur. Oralara Baykuşlar tünemiş , örümcekler ağ örmüş, zararlı haşeratlar yuva yapmıştır. içinde Allah’ın Kitabı’ndan hiçbir şey bulunmayan ev, yani içinde Kur’an okunmayan, Kur’an’la amel edilmeyen ev de böyledir. Kalbinde, gönlün de, ezberinde Kur’an’dan bir şeyler bulunmayan, Kur’an’la amel etmeyen kimse de, oterkedilmiş, ise yaramayan ve değer verilmeyen harap eve benzer. Çünkü kalbin iman imanla ve imanın temeli olan Kur’an’la mümkündür. Kalbin ve gönlün sesi, ziyneti doğru inançlar, güzel düşüncülerdir. Bunları sağlayan ise Kur’an’dır.
” içinde Allah’ın anıldığı ve anılmadığı evin misali, diri ile ölünün misali gibidir.”
“Hakikaten ev, içinde Kur’an okunmakla sakinlerine genişler, melekler Orada hazır bulunur, şeytanlar onu terk eder ve onun iyiliği çok olur. Ev, içinde Kur’an okunmamakla ise sakinleri daralır, melekler orayı terk eder, şeytanlar orada hazır bulunur ve onun hayrı (iyiliği) az olur.”
“Dikkat edin! Evlerin hayırdan en bos olan, Allah’ın Kitabı’ndan bos olan evdir…”
“içinde Kur’an okunan bir ev, yer ehline yıldızların parlak göründüğü gibi gök ahalisine öylesine parlak görünür.”
“Evlerinizi namaz kılmak ve Kuran okumakla nurlandırınız.”
Demek ki, kalp evimizi mamur, hanemizi mesrur etmek, şeytanlardan Uzak tutup meleklerle doldurmak istiyorsak, onları Allah’ın zikriyle nurlandırmalı, Kur’an okuyarak canlandırmalıyız. Çünkü Kur’an kalplere gıda ve deva olduğu gibi, evlere de nur ve huzur kaynağıdır. Onun okunduğu kalp ve evler meleklerle dolar, şeytanlardan ve şeytanların serlerinden uzaklaşır,
“Kim benim zikrimden (Kur’an’ımdan) yüz ¢evirirse onun için dar bir geçim vardır”
Allah’ın zikri olan Kur’an’dan yüz çevirenler için yasam sıkıntısı, geçim darlığı vardır. “Dank” kelimesi darlık manasına geldiği gibi vücudun kırgın ve hasta olması manasına da gelir.
Allah’ın Kitabı’nda sırt ¢eviren toplumların bünyelerindeki uyuşturucu, alkol, aıds, soygun, köşe dönme, vurgun, terör, cinayet ve hıyanet hastalıklarının toplumu nasılyıprattığını, bunalttığını hep beraber görüyoruz.
“Kim de Benim zikrimden yüz çevirirse bilsin ki onun dünyada dar bir gemi olur.” Onun için huzur ve gönül ferahlığı yoktur. Sapıklığından ötürü göğsünden bir sıkıntı vardır. İsterse dini nimet içinde olsun, dilediğini giymiş, dilediğini yemiş, dilediği yerde ikamet etmiş olsun. Kalbi yakın ve hidayetle temizlenmedikçe o şüphe, hayret ve kalp huzursuzluğu içindedir. Devamlı bir şüphe
Içinde bocalamaktadır. İşte bu; geçim darlığındandır. ibni Abbas ise bunun Mutsuzluk, bedbahtlık olduğunu söylemiştir.
“Onun için bu dünyada sıkıntılı bir geçim vardır.” Bu, dünyada fakirlik anlamında değildir. Böyle bir kimse, bir milyoner veya büyük bir imparatorluğun sahibi olabileceği halde, vicdan rahatlığından yoksun olacaktır. Çünkü “zikir” den yüz çeviren kimse tüm dünyayı başarıları haram yollardan kazanacak ve bu nedenle sürekli vicdan azabı çekecek ve gerçek mutluluk ve huzurdan yoksun olacaktır.”
Evlerin ve insanların en hakiri, en değersizi Kur’an’dan nasibi olmayanlardır. Kalplerimizi mesrur, hanelerimizi meleklere misafirhane yapmanın yolunu Hz. Peygamber (s.a.v.) söyle gösteriyor:
“Bir topluluk Allah’ın evlerinden birinde toplanır, Allah’ın Kitabini okur; aralarında müzakere ederlerse, mutlaka Üzerlerine sekine (manevi bir huzur) iner, kendilerini rahmet kaplar, melekler kuşatır, Allah da katındaki melekler arasında onları anar.”
27 Şevval 2019
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Kur-an okurken kavga etmek/tartışmak
Selamun aleyküm Kur-an okumaya başlamıştım tam okurken babamla tartışmaya başladık Kur-an a saygısızlık olur mu dinden çıkarır mı hükmü nedir
Ve aleyküm selam ve rahmetullah.
Sevgili kardeşim;
Babanızla tartışmanız veya kavga etmeniz dinen doğru değildir. Babanızdan özür dileyip gönlünü almanız gerekmektedir.
Kur’an-ı Kerim okurken biri ile tartışmak Kur’an’a saygısızlık değildir. Çünkü sizin buradaki amacınız Kur’an-ı Kerim’e saygısızlık yapmak değildir.
Kur’an-ı Kerim’in okunması, İslam inancında büyük bir öneme sahiptir ve buna uygun bir adabı bulunmaktadır. İşte Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla ilgili bazı temel adablar:
İstiazah yapmak: Kur’an-ı Kerim’e başlarken, “Eûzübillahimineşşeytanirracim” diyerek, Allah’a sığınma duası olan “İstiazah” yapmak tavsiye edilir. Bu, Şeytan’ın kötü etkisinden korunmak için Allah’a sığınmayı ifade eder.
Besmele ile başlamak: Kur’an-ı Kerim’in her suresi veya her bölümüne başlarken “Bismillahirrahmanirrahim” ifadesini okumak tavsiye edilir. Bu, “Allah’ın adıyla, Rahman ve Rahim olan” anlamına gelir.
Temiz olmak: Kur’an-ı Kerim’i okurken temiz bir halde olmak önemlidir. Gerek bedensel temizlik, gerekse kalbî temizlikle yaklaşmak önerilir.
Dikkatli ve saygılı olmak: Kur’an-ı Kerim’i okurken dikkatli ve saygılı olmak gerekir. Konsantrasyon sağlamak, anlamaya çalışmak ve içeriği üzerinde düşünmek önemlidir.
Tadil-i Erkan yapmak: Kur’an-ı Kerim’in okunması sırasında uygun duruşları sergilemek gerekir. Bu, namazdaki “Tadil-i Erkan” olarak adlandırılan doğru duruşları takip etmeyi içerir. Örneğin, ayakta, rükuda, secde halinde uygun duruşu korumak.
Tecvit kurallarına dikkat etmek: Kur’an-ı Kerim’i okurken tecvit kurallarına uygun okumaya özen göstermek önemlidir. Tecvit, Kur’an’ın doğru bir şekilde telaffuz edilmesini ve okunmasını sağlayan kurallar bütünüdür.
Hayatımıza yansıtmak: Kur’an-ı Kerim’i okurken anlamaya çalışmak ve içeriğini hayatımıza yansıtmak önemlidir. Kur’an’ın öğretilerini anlamak ve yaşamımıza uygulamak, gerçek bir Kur’an okuyucusu olmanın önemli bir parçasıdır.
Bu adablar, Kur’an-ı Kerim’in saygı ve hürmetle okunmasını ve anlaşılmasını sağlamayı amaçlar. Kur’an, İslam inancında kutsal bir kitap olduğu için bu adabı gözetmek önemlidir.