Cevap:
Değerli Kardeşimiz.  Kur’an-ı Kerîm bütün insanlığı hak dine daveti hedeflemiş olsa da ilk muhatapları nazil olduğu zamanın dünyası ve özellikle de Hicaz bölgesinin Araplarıdır. Kur’an’ı öncelikle onların anlaması ve hayatlarına uygulayabilmeleri gerekir.

Bu yüzden onların ihtiyaç duyacağı bilgilere biraz daha geniş yer verilmiş, Peygamberimiz de Sünneti ile boşlukları doldurmuştur.

İktisadi ve ticari hayatta faiz yasağı, akdin karşılıklı rızaya dayanması ve bağlayıcılığı gibi bir değişmeyen sınırlar ve hükümler vardır, bir de şirket ve ticaretin şekilleri gibi zaman ve zemine göre değişmesi zorunlu olan saha vardır; birincisi yeterince yer almıştır, ikincisi ise yer alamazdı, alsa idi hem hayatlarında olmayan şeyi muhataplar anlayamazdı hem de muhteva gereksiz yere çoğalırdı.

Kur’an’da ve sünnette yer alan kurallar ve açıklamalar, insanlık var oldukça icad dilecek olan yeni şekillerin hükmünü ictihad ile çözmeye yeterli kılınmıştır.

Benzer Konular:

• Abdestsiz Kuran-ı Kerim dinlemek caiz midir?
• Kuran-ı Kerim ismini nerden almıştır
• Gusülsüz iken Kuran-ı Kerim Dinlenir mi?
• Telefona yüklenen Kuran-ı Kerime abdestsiz dokunmak
• Kuran-ı Kerimin Kutsal kitap olduğunu nereden anlayabilirim? 
• Tümünü görüntüle.