Paylaş
Kur’an-ı kerim’i okumanın zahiri ve batıni âdabı
Question
Kur’an-ı Kerim Okuma Adâpları
Kur’ân-ı Kerim Allahü Teala’nın kelamıdır. Sevdiğimiz ve arzu ettiğimiz Zât’ın buyurduğu sözlerdir. Biraz sevginin tadını tatmış olanlar, sevilen kişinin mektubu, konuşması ve yazdıklarının gönül vermiş birinin yanında ne kadar değeri olduğunu bilirler. Kur’ân-ı Kerim hem sevgilinin hem de mutlak hüküm sahibinin kelamıdır. Bu yüzden Kur’ân-1 Kerim’e karşı bu iki yönlü edepleri birleştirerek davranmalıyız. Kur’ân-ı Kerim’i okuyacak kimsenin okuma sırasında okuma adabına tam olarak riayet etmesi gerekir. Bunların belli başlıları şunlardır:
Zahirî Edepler:
1. Dişleri misvakla temizleyip abdest aldıktan sonra tenha bir yerde kıbleye dönerek güzel bir elbise giyip tevazu ile oturmalı.
2. “Eûzü Besmele” çekerek okumalıdır.
3. Eğer maksadı ezberlemek değilse, okurken tane tane okumak..
4. Kur’an-ı Kerim okurken ağlamaktır. Ağlayamazsa, ağlar gibi bir halde bulunmaktır.
5. Rahmet ayetleri gelince rahmet ve af dilemeli, azap ayetleri gelince Allahü Teala’ya sığınmalıdır. Çünkü ondan başka kurtarıcı yoktur.
6. Eğer gösteriş ihtimali veya başka bir Müslümana zahmet ve eziyet verme endişesi varsa, sessiz okumalıdır, yoksa sesli okumak efdaldir.
7. Kur’ân-ı Kerim’i güzel sesle ve tecvit kurallarına uyarak okumak, müstehaptır. Bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur:
“Her şeyin bir süsü vardır. Kur’an’ın süsü de, güzel sestir.” Fakat tecvide aykırı şekilde ses yükseltip alçaltmalar ve nağme yapmalar caiz değildir. Kelimeleri değiştiren bir okuyuş, ihtilafsız haramdır. Böyle bir hata ile okuyan kimseye yumuşak bir üslupla doğrusunu bildirmek, işiten kimse için bir borçtur. Ancak bu yüzden aralarında bir kin doğacak olursa uyarma terk edilir.
8. Kur’ân-ı Kerimi namaz dışında Mushaf’a bakarak okumak, ezber okumaktan daha faziletlidir. Çünkü böyle yapmakla okuma ibadeti ile Mushaf’a bakma ibadeti toplanmış olur. Hadisi şerifte buyrulmuştur ki: “Ümmetimin ibadetinin efdali, Mushaf a bakarak Kur’ân okumaktır.”
9. Kur’ân okurken esneme gerçekleşirse, Mushaf’ı kapatıp, okumayı durdurmalıdır.
10. Kur’ân okurken, her âyet-i kerimeyi tamamlamadan durmamak.
11. Kur’ân-ı Kerimi ayda bir defa hatmetmek iyidir. Senede bir, kırk günde bir, haftada bir hatmedilmesini tercih edenler de vardır. Üç günden az bir zamanda hatmedilmesi uygun görülmemiştir. Çünkü böyle az bir zaman içinde Kur ân-i Kerimin mânâlarını düşünmek mümkün olamaz. Tecvidi bile gözetilemez.
12. Kur’ân-ı Kerimi dinlemek bir farz-ı kifayedir. Bununla be raber başka bir işle uğraşmakta olan kimselerin yanında Kur’ân ayetlerinin sesli olarak okunması uygun değildir. Bu durumda Kur’an-ı Kerim’i dinlemeyenler değil, okuyanlar günah işlemiş olur.
13. Her Müslümâna, namazı caiz olacak kadar Kur’ân-ı Ke rim’den ezberlemek farzı ayn’dır. Fatiha suresi ile diğer bir sureyi ezber etmek de vaciptir; bununla farz da yerine getirilmiş olur. Kur’ân-ı Kerim’in diğer kısımlarını ezberlemek de, Müslümanlar için bir farz-1 kifayedir.
14. Kur’an-ı Kerim’i okumak nafile ibadetten, aşikâre okumak gizli okumaktan, dinlemek de okumaktan daha faziletlidir. Yeter ki, gösteriş bulunmasın.
15. Bir kimse yürürken veya bir iş görürken Kur’ân-ı Kerim’i okuyabilir. Yeter ki bu durum, Kur’ân’ın gafletle okunma sına sebebiyet vermiş olmasın.
16. Namaz kılınması mekruh olan vakitlerde dua etmek, tes bihde bulunmak ve Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Selle m)e salât ve selâm getirmekle meşgul olmak, Kur’ân-ı Keri m’i okumaktan daha faziletlidir.
17. Kur’ân-ı Kerimi okuyup öğrenmiş olan kimse, sonra Kitap tan okuyamayacak derecede unutacak olsa, günahkâr olur. Nitekim hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur: “Ümmetimin günahları Bana arz olundu. Kur’ân’dan bir âyeti veya bir sureyi öğrenip okuduktan sonra unutmaktan daha büyük günah görmedim.”
18. Kur’ân-ı Kerim’i okumak bir ibadet olduğu gibi, başkasına da öğretmek pek büyük bir ibadettir. Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur: “Sizin en hayırlınız, Kurânı öğrenip başka larına da öğreteninizdir..” Diğer bir hadísi şerifte de şöyle buyrulmuştur: “Güzel Kurân okuyan Müslümanlar, Cennet ehlinin arif olanlarıdır.”
19. İmam Gazali’ye göre manada Kur’ân okumuş olmak için üç şeyin beraberlik içinde olması lazımdır.
Bu üç şey: Ağız, akıl ve kalptir. Ona göre ağzın görevi, ağır ağır ve doğru olarak harfleri çıkarmak, aklın görevi manayı düşünüp anlamak, kalbin ki ise, bu manalardan gereken dersleri ve tesirleri anlamaktır. Bir başka deyişle: Ağız okuyacak, akıl tercüme edip anlaşılır hale getirecek, kalp de kişinin o manaların gösterdiği yöne yönelmesini sağlamış olacaktır.
Bâtınî Edepler:
1. “Bu ne yüce bir kelamdır” diye Kur’ân-ı Kerim’in azametini kalbe yerleştirmek.
2. Bu kelamin sahibi olan Allahü Teala’nın yüce şanını, üstünlüğünü ve büyüklüğünü kalpte bulundurmak.
3. Kalbi, vesvese ve nefsanî düşüncelerden temiz tutmak.
4. Manalarını düşünmek ve lezzet alarak okumak. Arapça bilmeyenlerin herhalde bu konuda yapacakları şey, kendi dillerine yapılmış tercüme ve tefsirlerden yararlanmaktır. Hazreti Ali’nin bir sözü şöyledir: “Kendisinde anlayış ve idrakin bulunmadığı hiçbir ibadette ve yine kendisinde düşün cenin bulunmadığı hiçbir Kur’ân okumada hayır yoktur.”
5. Gönlünü okuduğu ayetlere vermek. Mesela; dilinde rahmet ayeti varsa, kalp sevinçle dolup taşmalı, azap ayetleri okurken kalp sarsılmalıdır.
6. Kur’ân-1 Kerim okuyan sanki Allahü Teala’nın kendisine hitabını duyuyormuş gibi okuduğuna kulak vermelidir.
7. Kur’ân-ı Kerim, maddi ve manevi, bedeni ve kalbi bütün hastalıkların şifasıdır. Nitekim “Kur’ân devadır” hadisi şeri fi de bunu bildirmektedir. Artık her Müslüman için gerekmez mi ki, Kur’ân-ı Kerimi bellesin, onu okumakla şeref lensin, birçok sevaplara kavuşsun!..
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
İslam; hemen her konuda bir adap getirmiştir. Bu adaplardan birisi de Kur’an-ı Kerim okumanın zahiri ve batini adaplarıdır. Bu konu hakkında yukarıda detaylı bir şekilde açıklama yapılmıştır. Buna göre; Kur’an-ı Kerim’i okumak nafile ibadetten, aşikâre okumak gizli okumaktan, dinlemek de okumaktan daha faziletlidir. Yeter ki, gösteriş bulunmasın.
Kur’an-ı Kerim’i okurken zahiri ve batıni edeplere riayet etmek, Allah’ın kelamına saygımızı ifade etmenin önemli bir göstergesidir. İşte, Kur’an-ı Kerim’i okuma sırasında uyulması gereken başlıca edepler:
Zahiri Edepler:
Batıni Edepler:
Bu edepleri gözeterek okumak, Kur’an’ı anlamanın ve yaşamanın bir parçasıdır. Kur’an ile kurulan bu özel bağ, hem kalp hem zihin dünyamızda derin etkiler bırakır.