Paylaş
Kur’an öğrenmenin ve öğretmenin önemi
Question
KUR’AN ÖĞRENMENİN ÖNEMİ
Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim, bir hayat rehberidir. İnsanları dünya ve ahiret mutluluğuna götüren, Allah’ın insanlara göndermiş olduğu son mesajdır. Kur’an-ı Kerim, hak ile batılı birbirinden ayıran Allahın sözü, Allah’ın sımsıkı sarılmamızı istediği sağlam bir ip ve sevgili Peygamberimizin de en büyük mucizesidir.
Kur’an-ı Kerim’i okumak, onu anlamaya çalışmak, emir ve tavsiyelerine uymak, her Müslüman’ın en büyük arzusu olmalıdır. Yüce Allah, devamlı olarak okumayı, gelişmeyi, ilerlemeyi emretmektedir. Bu konunun önemini belirtmek için Peygamberimiz’e ilk inen ayete bakmak bile yeterlidir. İşte ilk inen ayet: “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini öğreten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir”(1)
Yüce Allah (C.C.) insana akıl nimetini vermiştir. Bizim de aklımızı kullanarak ilimle uğraşmamız gerekir. İlimden maksat hem din ilimleri, hem de fen ve sosyal ilimlerdir. Çünkü fen ilimleri teknolojik olarak ilerlememizi sağlarken, dini ilimler de bize dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını gösterir. Bu çerçevede Kur’an eğitimi de hiç ihmal edilemez. Hak kitabımız Kur’anı öğrenmek ve Onu öğretmek her Müslüman’ın temel görevlerindendir. Onun için Diyanet İşleri Başkanlığının önemle üzerinde durduğu ve resmi olarak faaliyet gösterdiği yaz Kur’an Kurslarını bir fırsat, bir ganimet olarak iyi değerlendirmek gerekir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ve sahabe-i kiram Kur’an eğitimine çok önem vermişlerdir. Nazil olan ayetleri Peygamberimiz ve sahabeden bazıları hem ezberliyordu, hem de vahiy katiplerine yazdırıyordu. Böylece Kur’an-ı Kerim orijinalliği bozulmadan tevatüren bize kadar geldi ve kıyamete kadar da aslını muhafaza ederek gidecektir. Kur’an diğer ilahi kitaplar gibi tahrife uğramamıştır. Çünkü O, Allah’ın korumasındadır. Ayeti Kerime bu durumu şöyle açıklıyor: “Doğrusu Kur’an’ı biz indirdik, Onun koruyucusu da biziz”.(2)
Kur’an’a saygı, Kur’an’ı sevmek onu süslü kılıflar içerisinde duvarlara asmaktan ibaret değildir. Kur’an, okumak ve amel edilmek için gönderilmiştir. Kur’an’a karşı yanlış olan tavrımızı büyük âlim milli şair Mehmet Akif Ersoy şöyle dile getirmiştir.
“İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin,
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için”.
Çocuklarımız, geleceğimiz ve göz aydınlığımızdır. Onları Kur’an’dan, dininden, diyanetinden habersiz bir şekilde yetiştirirsek gelecekten umutlu olamayız. Kur’anın feyiz ve bereketinden imkânlar ölçüsünde faydalanmaya ve faydalandırmaya çalışalım. ve sevgili Peygamber (S.A.V)’in şu hadisini de hiçbir zaman unutmayalım: “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve onu öğretendir”.(3)
——————-
1. Alak, 1-5.
2.Hicr, 9.
3.Riyazü’s-Salihin, II,339.
Answers ( 2 )
Kur’an-ı Kerim, Rabbimiz(cc)’un biz mü’minlere en büyük hediyesidir. Kur’an-ı Kerim, Rasulullah (sav)’in bize bıraktığı en yüce emanettir. Bu yüzden mü’minler olarak zihnimizi ve gönlümüzü onun ışığıyla aydınlatırız. Günümüzü ve yarınımızı onun rehberliğinde inşa ederiz. Kur’an’ın rahmet yüklü mesajlarını, helal ve haramlarını göz aydınlığımız olan yavrularımıza da öğretmek için gayret gösteririz. Kur’ân’ı okumakla insan, Yaratıcısına muhatap olma gibi elde edilecek makamların en üstününü yakalamış olur.
KUR’AN EĞİTİMİNİN ÖNEMİ
Yüce dinimiz İslam, okumaya, yazmaya ve ilim öğrenmeye büyük önem vermiş, insanı doğru bilgiye ulaştıracak bütün meşru yolları açık tutmuştur. İlim öğrenmek için, zaman, mekân, yaş sınırı koymamış, erkek kadın herkese beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi emretmiştir İki günü bir birine eşit olanın aldandığını ve insanların en hayırlısının da insanlara faydalı kimseler olduğunu belirtmiştir. Bu prensipler sayesinde de İslam medeniyeti asırlarca bir ilim ve irfan medeniyeti haline gelmiştir.
Kur’an’ı Kerim insanoğlunu tanıtırken; insanın yeryüzünün en şerefli varlığı olduğuna, ama aynı zamanda da çok zayıf olarak yaratıldığına, [1] paraya ve mala çok düşkün olduğuna, pek zalim ve çok nankör olduğuna, [2] gerçekten huysuz yaratıldığına [3] insanın çok kavgacı ve tartışmacı [4] olduğuna dikkat çekerek, bu denli karmaşık bir yapıya sahip olan insanoğlunu olgunlaştırmanın tek yolunun onu doğru ve sağlam bilgiyle iyi eğitmekten geçtiğini belirtmiştir. Zira doğru bilginin insanı yücelteceği Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “Allah, içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir…” [5] “Kime hikmet verilmişse ona çok hayır verilmiş demektir.” [6] Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de “Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır.” [7] “İlim öğrenmek kadın erkek her müslümana farzdır” [8] buyurarak, ilim öğrenmenin önemini ve cennete götürme vesilesi olduğunu ortaya koymuştur.
Kur’an-ı Kerim’de, “Rabbim, ilmimi artır!” [9] duası, oldukca dikkat çekicidir. Her açıdan bizlere adaleti, edebi ve güzel ahlâkı öğreten Kur’an’ı tanımaya, öğrenmeye ve yaşamaya çok ihtiyacımız var. Onun için Peygamber Efendimiz, “Kalbinde Kur’an’dan bir şey bulunmayan kişi harap olmuş ev gibidir” [10] “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir” [11] buyurarak, Kur’anla meşguliyetin kutsal bir görev olduğunu vurgulamıştır.
Bize düşen görev; kız olsun erkek olsun çocuklarımızın Kur’an-ı Kerim’i ve dini bilgilerini ehil ağızlardan öğrenmeleri için bütün imkânlarımızı seferber etmektir. Aydınlık yarınların ve huzur içinde yaşanılabilir bir dünyanın; inançlı, bilgili, erdemli, donanımlı ve saygılı nesillerin yetiştirilmesine bağlı olduğunu unutmayalım.
Bir hadisi şerifle bitirmek istiyorum. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki; “Bir babanın çocuğuna bırakabileceği en büyük miras, onu güzel bir şekilde eğitmesi ve yetiştirmesidir.” [12]
KAYNAKLAR:
1. Nisa, 4/28
2. İbrahim, 14/34.
3. Mearic, 70/19
4. Kehf, 18/54.
5. Mücadele, 58/11.
6. Bakara 2/269.
7. Buhari, Sahih, İlim, 10.
8. İbn Mace Mukaddime, 17.
9. Taha, 20/114.
10. Tirmizi, Fedailü’l-Kur’an, 18.
11. Buhari, Fedailü’l-Kur’an, 21.