DÜNYA AHİRET DENGESİ

Dünya ile ahiret arasındaki ilişki kısaca

İnsanoğlunun önünde yaratılışı itibariyle, birbiriyle bağlantılı olan iki önemli merhale vardır. Bunlardan birincisi geçici ve fani olan dünya hayatı, ikincisi ise kalıcı ve baki olan ahiret hayatıdır.

Şüphesiz ki müminler için hayırlı olan ebedi olarak kalacağı ahiret hayatıdır. Müminin üzerine düşen vazife ahireti için en güzel şekilde kendisini hazırlamasıdır. Dünya hayatı ahiret için bir hazırlık safhasıdır. Kişi dünya hayatını ne kadar iyi değerlendirirse ahiret hayatında da o nispette huzura kavuşur.

Bir başka deyişle dünya ahiretin tarlasıdır; kişi dünyada ne ekerse ahirette muhakkak onu biçecektir. Bu hakikatten sonra biz müminlere düşen ahireti düşünerek dünya hayatını en iyi şekilde değerlendirmektir. Fakat kişinin ebedi olan ahiret hayatı için hazırlanması demek dünya hayatını tamamen gözardı ederek, ondan bütünüyle kopup, uzaklaşması demek değildir.

Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “Hiç ölmeyeceğini zanneden kişi gibi(dünya için)çalış,yarın öleceğinden korkan kişi gibi de (dünyaya bağlanmaktan)kaçın(1)” buyurarak bizlere dünya ve ahiret arasındaki dengeyi ne şekilde sağlayacağımızı çok güzel bir şekilde izah etmektedir.

Akıl sahibi bir Müslüman ne dünyasını, ne de ahiretini tehlikeye atmadan ikisine de gereken önemi vererek iki cihanda da mesut olmanın yollarını aramalıdır.Kişi kendisini sadece ahirete şartlandırır, dünyadaki vazifesini ihmal eder,kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamaktan geri durursa, bu durumda hem kendisine hem de bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerine karşı zulüm etmiş olur.

Peygamber efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde mealen ”Hepiniz gözeticisiniz ve hepiniz gözettiklerinizden mesulsünüz(2)” buyurmaktadır. Yine bu konuya işaretle Allah(c.c) “İnsana, kendi çalışmasının karşılığından başka bir şey yoktur(3)” buyurarak,dünya işlerinden tamamen kendimizi soyutlamamızın imkansız olduğunu bizlere bildirmektedir.

Ayet-i kerimede Allah-u teala şöyle buyurmaktadır: ”Onlardan‘ Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru” diyenler vardır(4)” Ayet-i kerimde de görüldüğü gibi mümin hem dünyada hem de ahirette iyiyi isteyerek, iyilik üzerine yol tutarak kendisini azaptan korumalıdır.

Nasıl hesap vermek istiyorsak öyle yaşamalı, dünyada kalacağımız kadar dünyaya, ahirette kalacağımız kadar da ahirete değer verelim. Hutbemi Peygamber efendimizin bir hadis-i şerifleriyle bitiriyorum: ”Sen dünyada bir garip veya bir yolcu gibi ol(5)” Hepinizi Allah a emanet ediyor dünya ve ahiret saadeti diliyorum.
———————–
(1) Camius-sagir,Suyuti
(2) Buhari,Cuma
(3) En-necm,39
(4) Bakara,201
(5) Kütüb-i site,2/471

Ahiret hayatının aşamaları ve anlamları