Kur’anda adab-ı muaşeret ve görgü kuralları

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

KUR’ANDA ÂDAB-I MUAŞERET VE GÖRGÜ KURALLARI

Kuran i kerimde adab i muaseret gorgu kurallari

Kur an-ı Kerim’de Adab-ı Muaşeret Görgü Kuralları

Edep ve âdab zerafet ve incelikle yapmak, yerli yerince davranmak demektir. İbadetlerde ”Farzları tam olarak yapmak için vaciplere, vacipleri noksansız yapmak için sünnetlere, sünnetleri tam olarak uygulamak için müstehaplara, müstehaplarda gayeye ulaşmak içinse âdaba riayet şarttır. Âdab olmadan farzların kemali söz konusu olmaz.” (1) Toplumsal hayatta ise âdab-ı muaşeret, insana toplum içerisinde yaşamak için gerekli olan nezaket kurallarını öğreten, şahsı toplum içerisinde saygı ve hürmete layık kılan davranış şekilleridir.

 

Bir toplumda, âdaba riayet edilmiyorsa, orada ahlakın varlığından, gayeye ulaşmaktan söz edilemeyeceği gibi; âdab-ı muaşeret ve ahlaka önem verilmeyen toplumlarda hukuka saygı, nizam ve intizamdan bahsetmekte mümkün değildir. Bundan dolayıdır ki dinimiz İslam,  misafirperverlikten bayram törenlerine, sosyal yardımlaşmadan, insanların birbirini sevip saymalarına varıncaya kadar cemiyet hayatında gerekli olan her türlü âdab esaslarını ortaya koymuştur. Örneğin, bir haneye girdiğimizde, birbirimize nasıl davranacağımız, hane sahibine karşı nasıl bir tutum içinde olacağımız şu şekilde belirtilmiştir. ”…(Çocuklarınızın, ebeveyninizin, kardeşlerinizin, amcalarınızın, halalarınızın, dayılarınızın teyzelerinizin yahut anahtarları size emanet edilmiş evlerden birine) her girdiğinizde Allah katından bolluk, bereket ve esenlik dileyerek birbirinize mutlaka selam verin.”  (2)

Yine yüce dinimiz bırakın müslümanları, müslüman olmayanlara karşı dahi belli bir nezaket çerçevesinde konuşmamızı ve davranmamamızı emretmektedir; ”Yine de sen kullarıma söyle, (inançlarını paylaşmayan kimselerle) en güzel bir biçimde konuşsunlar; çünkü şeytan insanların arasını açmak için her zaman aralarına girer. Doğrusu şeytan, insanın apaçık düşmanıdır!” (3)

Bir başka ayet-i kerimede ise yüce Rabbimiz, insani ilişkilerde sesimizi kullanırken bile edeb sınırları içinde ve gerekli ölçülerde kullanmamızı salık verir. ”(Yersiz) bir gurura kapılarak insanlara üstünlük taslama ve yeryüzünde böbürlenerek gezip durma! Unutma ki Allah, böbürlenerek küstahlık yapanları sevmez. Davranışlarında ölçülü ve dengeli ol, sesini yükseltme!”  (4)

Allah’u Tealanın ”Ey iman edenler!  Sesinizi peygamberin sesinden daha fazla yükseltmeyin, birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi O’nunla konuşmayın, yoksa bütün işleriniz siz farkında olmadan boşa gitmiş olur. Bakın Allah’ın Elçisi’nin yanında seslerini kısanlar var ya, işte onlar kalpleri takva ile (doldurularak) Allah tarafından sınananlardır, onlar için bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.” (5) ayet-i kerimesi asrımız mü’minlerini de bu görgü kurallarını uygulamaları gerektiğini ihtar niteliğindedir.

İnsana onur kazandıran, sahibini ve muhatabını yücelten olgunlaştıran, toplumların birbirlerine karşı daha duyarlı olmasını sağlayan âdab-ı muaşerete, Kur’an ışığı altında baktığımızda yüce Yaratıcı’nın bu hususta  bize, bütün yolları tek tek gösterdiğini görmekteyiz.      Bu vesileyle sünneti seniyyeye uygun âdab-ı muaşeret dairesinde bir hayat yaşayabilmemiz dileği ile hayırlı cumalar diliyorum.

————————-

1-M. Zeki Duman, Kur’an-ı Kerim’de Âdab-ı Muaşeret

2-Nur, 24/61

3-İsra, 17/53

4-Lokman, 31/18-19                                                           

5-Hucurat, 49/2-4   

BENZER KONULAR:

Answers ( 2 )

    1
    2020-11-05T20:46:15+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İnsanı insan yapan sadece onun dış, beşeri görünümü değildir. Bir yerde adaba riayet edilmiyorsa orada ahlaktan da söz edilmesi mümkün değildir.

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Kur’an-ı Kerim, insanlara iyi ahlak ve güzel davranışların önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, görgü kuralları ile ilgili de birçok ayet bulunmaktadır.

    Saygı ve nezaket:

    • “Ey iman edenler! Bir topluluğa yemek çağırdığınızda, onlara genişçe yer açın. Eğer (onları ağırlayacak) gücünüz yoksa, (onları çağırmaktan) vazgeçin. Allah, fakirleri çok iyi bilir. İhtiyaçsız yere yeyip içmeyin. Çünkü bu, günahtır ve kötü bir yoldur.” (İsra, 26-27)
    • “Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinizi incitecek şekilde yüksek sesle konuşmaktan sakının. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez.” (Hucurât, 2)
    • “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve ikisinden birçok erkek ve kadın yaratan Rabbinize karşı saygılı olun. Allah’ın huzurunda birbirinize saygılı olun. Kadınlara iyi davranın. Çünkü onlar, sizin üzerinize Allah’ın emanet ettiği kimselerdir. Onlara sert davranmayın. Eğer onlardan hoşlanmıyorsanız, bilin ki Allah’ın sizin hoşlanmadığınız şeylerde sizin için bir hayır vardır.” (Nisa, 1)

    Hoşgörü ve bağışlama:

    • “Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir topluluğa alay etmesin. Belki de onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınlara alay etmesin. Belki de onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi çekiştirmeyin, birbirinizi arkanızdan çekiştirmeyin. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah tövbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurat, 11)
    • “Bir kötülüğü, ondan daha iyiyle savuşturun. O zaman, seninle aralarında düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın bir dost oluverir.” (Fussilet, 34)

    Dürüstlük ve doğruluk:

    • “Ey iman edenler! Allah’a karşı dürüst olun. Doğru söz, ancak Allah’a karşı dürüst olmayı gerektirir.” (Ahzab, 70)
    • “Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutun ve şahitlik ederken aranızdaki anlaşmazlıklara uymak için eğilmeyin. Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten daha iyidir. Allah, hakkı gözetendir, her şeyi bilendir.” (Maide, 8)

    Kendisine saygı:

    • “Kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.” (Nisa, 29)
    • “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun. Onun başında, acımasız, sert, Allah’ın buyruğundan asla sakınmayan birtakım melekler vardır.” (Tahrim, 6)

    Din ve inançlara saygı:

    • “Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Kim tağutu inkar eder ve Allah’a inanırsa, muhakkak ki o, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o kulp asla kopmaz. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara, 256)
    • “De ki: ‘Ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah’ın elçisiyim. Allah’a kulluk edin ve O’na ortak koşmayın. Herkesin kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. Sizden hiçbir kimse, başkasının günah yükünü yüklenmez. Sonunda hepiniz Rabbinize döndürüleceksiniz. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Yunus, 104)

    Bu ayetler, görgü kurallarının temelini oluşturan saygı, nezaket, hoşgörü, bağışlama, dürüstlük, doğruluk, kendine saygı ve din ve inançlara saygı gibi kavramları vurgulamaktadır. Bu kavramlara dikkat ederek, toplum içinde iyi bir izlenim bırakabilir ve karşımızdaki kişilere saygı gösterebiliriz.

    En iyi cevap

Cevapla